Sinan Ateş suikastında bütün oklar MHP’nin himayesindeki Ülkü Ocakları’nı gösterirken, iddianamede MHP’li isimlerin yer almamasına başta Ayşe Ateş olmak üzere toplumun her kesiminden tepki yağdı. Bunlara rağmen MHP lideri Bahçeli ”Bakalım hukuki süreç Ankara’da mı bitecek, yoksa Pensilvanya’ya mı dayanacak” diyerek hedef saptırmayı çalıştı. Bahçeli’nin hamlesine Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş bozdu. Bahçeli’nin sözlerini yalanlayarak Ülkü Ocakları’nı işaret eden Ayşe Ateş “Operasyonu çekenler Külliye’nin 1 km ötesinde” dedi. Eski Eski Organize Suçlarla Mücadele Müdürü Mustafa Okumuş ise, Bahçeli’nin açıklamasının boşa olmadığına dikkat çekerek, ‘Cinayet delillerini karartmak için gizli tanık ayarlama peşindeler. MİT’in yurtdışından operasyonla kaçırıp Türkiye’ye getirdiği kişileri ya da yakın çevrelerini kullanmak istiyorlar.‘ değerlendirmesinde bulundu.
Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ”Bakalım hukuki süreç Ankara’da mı bitecek, yoksa Pensilvanya’ya mı dayanacak” açıklamasına cevap verdi.
Sosyal medyadan açıklama yapan Ayşe Ateş, Sinan Ateş suikasti davasının iddianamesini de eleştirerek, ”İçi boş kâğıt parçasını önümüze koyarak adaletin tecellisini önlemeniz, gerçek suçluları kamuoyundan saklamaya yönelik hamleleriniz nafile” ifadelerini kullandı.
”EĞER BİR OPERASYON ÇEKİLİYORSA…”
”Operasyonu çekenler Külliye’nin 1 km ötesinde, AK Parti Genel Merkezi’nin dibinde, sanki devlete kafa tutarcasına; bu ülkenin iki kız çocuk sahibi, işinde gücünde şerefli bir akademisyenine gözünü kırpmadan kıyanlardı” diyen Ateş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
”Bize operasyon çekiliyor, deniliyor. ‘Pensilvanya’ deniliyor. Eğer bir operasyon çekiliyorsa çekenler bu ve benzer delillerle suçu sabitlenmiş olanlardır. Kurumsal araçları katillere tahsis edenlerdir. ‘Onun kalemini kırdık’ diyerek sağa sola elçi yollayanlar, birbirine mesaj atanlardır. Nereden aldığı belli olmayan bir güçle Özel Harekat polislerini torbacılara şoför yapanlardır. Külliye’nin 1 km ötesinde, AK Parti Genel Merkezi’nin dibinde, sanki devlete kafa tutarcasına; bu ülkenin iki kız çocuk sahibi, işinde gücünde şerefli bir akademisyenine gözünü kırpmadan kıyanlardır. Size operasyon çekenleri görmek için demir parmaklıkların ardına, ayaklarınızın altına bakın. Çünkü bir kısmı tutuklu, bir kısmı da yargının önüne çıkmaktan kurtulmak için hala ayaklarınıza kapanıyor.”
”BU DAVANIN SAVCISI YÜCE TÜRK MİLLETİ”
İddianame ile adaletin tecellisinin önlenmeye çalışıldığını ileri süren Ateş, şunları kaydetti:
”İçi boş kağıt parçasını önümüze koyarak adaletin tecellisini önlemeniz, gerçek suçluları kamuoyundan saklamaya yönelik hamleleriniz nafile. Çünkü bu davanın savcısı yüce Türk milleti. Bu asil millet yakanızdan düşmeyecek, peşinizi bırakmayacak. Nereye kaçarsanız kaçın, hangi deliğe saklanırsanız saklanın sizi bulup çıkaracak, sizi alıp getirecek. Ok, yaydan çıktı bir kere. Şunu da eklemek istiyorum: Bazı yorumları okuduğumda, bazı paylaşımlara baktığımda ne yazık ki bir kesimin, gözünün önündeki bunca delile rağmen, hâlâ Platon’un mağarasından çıkamadığını görüyorum. Zincirlerinizden kurtulun, yalanı kutsamayın, gerçeği kucaklayın. Kaçınılmaz sonla barışın”.
ARAÇ ÜLKÜ OCAKLARI’NDAN ÇIKMIŞTI
Diğer yandan Ayşe Ateş, eşi Sinan Ateş’in tetikçisinin kaçtığı Audi aracı da paylaşmıştı. T24’ün ulaştığı görüntüde, koruma tahsisli olduğu öğrenilen ve iddianamede azmettirici olarak gösterilen eski Ülkü Ocakları yöneticilerinden Tolgahan Demirbaş ile Emre Yüksel’in kullandığı aracın çakarlı olduğu görülüyor.
Aracın “çakar” açık haldeki görüntüsü, tetikçinin İstanbul’a bırakılmasının ardından, ertesi gün Demirbaş ve Yüksel’in Ankara istikametine dönüşleri sonrasında Çamlıca gişelerindeki Plaka Tanıma Sistemi’ne (PTS) takıldı.
Ülkü Ocakları’nı işaret eden Ayşe Ateş, “Ok, yaydan çıktı bir kere. Zincirlerinizden kurtulun, yalanı kutsamayın, gerçeği kucaklayın. Kaçınılmaz sonla barışın” dedi.
ATEŞ CİNAYETİNDE DELİLLERİ KARARTMAK İÇİN GİZLİ TANIK PEŞİNDELER
Eski Eski Organize Suçlarla Mücadele Müdürü Mustafa Okumuş ise Bahçeli‘nin açıklamasının boşa olmadığına dikkat çekerek, ‘Cinayet delillerini karartmak için gizli tanık ayarlama peşindeler. MİT’in yurtdışından operasyonla kaçırıp Türkiye’ye getirdiği kişileri ya da yakın çevrelerini kullanmak istiyorlar.‘ değerlendirmesinde buundu.
Eski Emniyet Müdürü Mustafa Okumuş’un sosyal medya hesabından paylaştığı değerlendirme şöyle; Birinci Sinan Ateş iddianamesinde olmayan tek şey gizli tanıktır. Bahçeli’nin Pensilvanya çıkışı ise boşuna değil. Olayı bağlamak için gizli tanık ayarlama peşindeler. MİT’in yurtdışından operasyonla kaçırıp Türkiye’ye getirdiği kişileri ya da yakın çevrelerini kullanmak istiyorlar. Mesela bayram değil seyran değil, beş ay önce Cezayirden iki kişi getirip, bunlar Pensilvanya’ya gidip geliyordu demişlerdi. Bunlarla sohbet ettiğini söyleyen bir akraba gizli tanık olup, ‘cinayet talimatı Pensilvanya’da verilirken, duyduklarını söylediler’ derse, şimdilik iş görür. !!! Sinan Ateş davasındaki deliller çok nettir. Adalet ötelenebilir ama deliller karartılamaz. İddianamedeki eksiklikleri tartışmak haklı bir tutumdur ancak adaleti geciktirmeye çalışanların ekmeğine yağ sürmektedir. Odaklanılması gereken asıl konu dosyaya eklenecek uydurma deliller olmalıdır.