DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvinlilerle sohbet etti, iktidarın para politikasına dönük adımlarını eleştirdi. Babacan, “Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvin’de gittiği bir çay bahçesinde Artvinlilerle sohbet etti.
Merkez Bankası’nın 190 milyar dolarının yok olduğunu söyleyen Babacan, ekonomideki deliğin “haksız, hukuksuz ihaleler, 5-10 yerden alınan maaşlar ve adam kayırmak” olduğunu savundu.
Babacan, “Havuzun dibindeki deliği kapatınca hemen su dolmaya başlayacak” diye konuştu.
Bir kişi Babacan’a “35 yıllık elektronikçiyim. Böyle bir dönem görmedik. Sizin döneminizde her şey çok güzel gidiyordu. Ne oldu bu ekonomiye? Sabah dükkânı açıyoruz, hangi ödemeyi yarın yapacağız diye düşünüyoruz. Bir maliye bakanımız var, ‘Düzelttik. Kur korumalı bir şeyler yaptık’ dedi” sözleriyle ekonomiyi ekonomiye dönük eleştirilerini kaydetti. Babacan bunun üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası’nın döviz rezervini arka kapıdan cayır cayır sattılar. Ne için? ‘Bak ne güzel ekonomiyi yönetiyoruz, kur artmıyor’ dedirtmek için. Onu bitirdiler, swap anlaşmalarıyla para buldular. Swap anlaşmalarıyla buldukları parayla da geçen aralıktan bugüne kadar 60 milyar dolar daha sattılar. Satılan rakam 190 milyar doları geçti. Gizli saklı yapıyorlar.”
“HAVUZUN DİBİNDEKİ ÇATLAĞI KAPATINCA SU DOLACAK”
Babacan, bir başka kişinin, “Bu hazine boşaldı ya… Bunu nasıl doldurmayı düşünüyorsunuz?” sorusunu ise, “Sorun ne biliyor musun? Havuzun dibinde çok delik var, çatlak var. Su oradan kaçıyor. Deliği, çatlağı kapattık mı zaten hemen su dolmaya başlayacak. Delik, çatlak ne demek? Haksız, hukuksuz ihaleler demek. Delik, çatlak; 5-10 yerden maaş almak demek. Adam kayırma demek” ifadeleriyle yanıtladı.
“GENÇLER ‘TARIMLA HAYATIMI KURTARIRIM’ DİYE ÜMİT ETMELİ”
Babacan, bir kişinin “Şehirdeki hayat köyde olmalı ki insanlar köye gitsin. Köye dönüş projeniz nedir?” sorusunu, “Gençlerin tarımı merak etmesi lazım. Onun için tarım liselerini önemsiyoruz. Şehirdeki hayatı aynen köye getirmek çok zor. Ama en azından gençlerin ‘Köyümde kalıp çiftçilik, hayvancılık yapayım. İyi bir gelir sağlarım. Hayatımı kurtarırım’ diye ümit etmesi lazım. Onlara bir gelecek sunmak lazım” ifadeleriyle yanıtladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençler şimdi ne yapıyor? Anasına babasına bakıyor; gübre, mazot katlaya katlaya artmış. Babası ‘Ben zarar ediyorum, çiftçilik yapmayacağım’ diyor. Babasının ‘Çiftçilik yapmayacağım’ dediği genç ‘Hayatımı çiftçilik üzerine kuracağım’ diyebilir mi? Onun için önce tarımı güçlendirmemiz, yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Tarım ayağa kalkmadan gençler küçük yerlerde kalmaz. Gençler küçük şehirlerden büyük şehirlere kaçmaya çalışıyor. Büyük şehirlerden de yurt dışına kaçmaya çalışıyor. Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk maalesef. Üzülüyoruz. Yazık.”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvinlilerle sohbet etti, iktidarın para politikasına dönük adımlarını eleştirdi. Babacan, “Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvin’de gittiği bir çay bahçesinde Artvinlilerle sohbet etti.
Merkez Bankası’nın 190 milyar dolarının yok olduğunu söyleyen Babacan, ekonomideki deliğin “haksız, hukuksuz ihaleler, 5-10 yerden alınan maaşlar ve adam kayırmak” olduğunu savundu.
Babacan, “Havuzun dibindeki deliği kapatınca hemen su dolmaya başlayacak” diye konuştu.
Bir kişi Babacan’a “35 yıllık elektronikçiyim. Böyle bir dönem görmedik. Sizin döneminizde her şey çok güzel gidiyordu. Ne oldu bu ekonomiye? Sabah dükkânı açıyoruz, hangi ödemeyi yarın yapacağız diye düşünüyoruz. Bir maliye bakanımız var, ‘Düzelttik. Kur korumalı bir şeyler yaptık’ dedi” sözleriyle ekonomiyi ekonomiye dönük eleştirilerini kaydetti. Babacan bunun üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası’nın döviz rezervini arka kapıdan cayır cayır sattılar. Ne için? ‘Bak ne güzel ekonomiyi yönetiyoruz, kur artmıyor’ dedirtmek için. Onu bitirdiler, swap anlaşmalarıyla para buldular. Swap anlaşmalarıyla buldukları parayla da geçen aralıktan bugüne kadar 60 milyar dolar daha sattılar. Satılan rakam 190 milyar doları geçti. Gizli saklı yapıyorlar.”
“HAVUZUN DİBİNDEKİ ÇATLAĞI KAPATINCA SU DOLACAK”
Babacan, bir başka kişinin, “Bu hazine boşaldı ya… Bunu nasıl doldurmayı düşünüyorsunuz?” sorusunu ise, “Sorun ne biliyor musun? Havuzun dibinde çok delik var, çatlak var. Su oradan kaçıyor. Deliği, çatlağı kapattık mı zaten hemen su dolmaya başlayacak. Delik, çatlak ne demek? Haksız, hukuksuz ihaleler demek. Delik, çatlak; 5-10 yerden maaş almak demek. Adam kayırma demek” ifadeleriyle yanıtladı.
“GENÇLER ‘TARIMLA HAYATIMI KURTARIRIM’ DİYE ÜMİT ETMELİ”
Babacan, bir kişinin “Şehirdeki hayat köyde olmalı ki insanlar köye gitsin. Köye dönüş projeniz nedir?” sorusunu, “Gençlerin tarımı merak etmesi lazım. Onun için tarım liselerini önemsiyoruz. Şehirdeki hayatı aynen köye getirmek çok zor. Ama en azından gençlerin ‘Köyümde kalıp çiftçilik, hayvancılık yapayım. İyi bir gelir sağlarım. Hayatımı kurtarırım’ diye ümit etmesi lazım. Onlara bir gelecek sunmak lazım” ifadeleriyle yanıtladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençler şimdi ne yapıyor? Anasına babasına bakıyor; gübre, mazot katlaya katlaya artmış. Babası ‘Ben zarar ediyorum, çiftçilik yapmayacağım’ diyor. Babasının ‘Çiftçilik yapmayacağım’ dediği genç ‘Hayatımı çiftçilik üzerine kuracağım’ diyebilir mi? Onun için önce tarımı güçlendirmemiz, yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Tarım ayağa kalkmadan gençler küçük yerlerde kalmaz. Gençler küçük şehirlerden büyük şehirlere kaçmaya çalışıyor. Büyük şehirlerden de yurt dışına kaçmaya çalışıyor. Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk maalesef. Üzülüyoruz. Yazık.”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvinlilerle sohbet etti, iktidarın para politikasına dönük adımlarını eleştirdi. Babacan, “Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvin’de gittiği bir çay bahçesinde Artvinlilerle sohbet etti.
Merkez Bankası’nın 190 milyar dolarının yok olduğunu söyleyen Babacan, ekonomideki deliğin “haksız, hukuksuz ihaleler, 5-10 yerden alınan maaşlar ve adam kayırmak” olduğunu savundu.
Babacan, “Havuzun dibindeki deliği kapatınca hemen su dolmaya başlayacak” diye konuştu.
Bir kişi Babacan’a “35 yıllık elektronikçiyim. Böyle bir dönem görmedik. Sizin döneminizde her şey çok güzel gidiyordu. Ne oldu bu ekonomiye? Sabah dükkânı açıyoruz, hangi ödemeyi yarın yapacağız diye düşünüyoruz. Bir maliye bakanımız var, ‘Düzelttik. Kur korumalı bir şeyler yaptık’ dedi” sözleriyle ekonomiyi ekonomiye dönük eleştirilerini kaydetti. Babacan bunun üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası’nın döviz rezervini arka kapıdan cayır cayır sattılar. Ne için? ‘Bak ne güzel ekonomiyi yönetiyoruz, kur artmıyor’ dedirtmek için. Onu bitirdiler, swap anlaşmalarıyla para buldular. Swap anlaşmalarıyla buldukları parayla da geçen aralıktan bugüne kadar 60 milyar dolar daha sattılar. Satılan rakam 190 milyar doları geçti. Gizli saklı yapıyorlar.”
“HAVUZUN DİBİNDEKİ ÇATLAĞI KAPATINCA SU DOLACAK”
Babacan, bir başka kişinin, “Bu hazine boşaldı ya… Bunu nasıl doldurmayı düşünüyorsunuz?” sorusunu ise, “Sorun ne biliyor musun? Havuzun dibinde çok delik var, çatlak var. Su oradan kaçıyor. Deliği, çatlağı kapattık mı zaten hemen su dolmaya başlayacak. Delik, çatlak ne demek? Haksız, hukuksuz ihaleler demek. Delik, çatlak; 5-10 yerden maaş almak demek. Adam kayırma demek” ifadeleriyle yanıtladı.
“GENÇLER ‘TARIMLA HAYATIMI KURTARIRIM’ DİYE ÜMİT ETMELİ”
Babacan, bir kişinin “Şehirdeki hayat köyde olmalı ki insanlar köye gitsin. Köye dönüş projeniz nedir?” sorusunu, “Gençlerin tarımı merak etmesi lazım. Onun için tarım liselerini önemsiyoruz. Şehirdeki hayatı aynen köye getirmek çok zor. Ama en azından gençlerin ‘Köyümde kalıp çiftçilik, hayvancılık yapayım. İyi bir gelir sağlarım. Hayatımı kurtarırım’ diye ümit etmesi lazım. Onlara bir gelecek sunmak lazım” ifadeleriyle yanıtladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençler şimdi ne yapıyor? Anasına babasına bakıyor; gübre, mazot katlaya katlaya artmış. Babası ‘Ben zarar ediyorum, çiftçilik yapmayacağım’ diyor. Babasının ‘Çiftçilik yapmayacağım’ dediği genç ‘Hayatımı çiftçilik üzerine kuracağım’ diyebilir mi? Onun için önce tarımı güçlendirmemiz, yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Tarım ayağa kalkmadan gençler küçük yerlerde kalmaz. Gençler küçük şehirlerden büyük şehirlere kaçmaya çalışıyor. Büyük şehirlerden de yurt dışına kaçmaya çalışıyor. Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk maalesef. Üzülüyoruz. Yazık.”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvinlilerle sohbet etti, iktidarın para politikasına dönük adımlarını eleştirdi. Babacan, “Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk” diye konuştu.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Artvin’de gittiği bir çay bahçesinde Artvinlilerle sohbet etti.
Merkez Bankası’nın 190 milyar dolarının yok olduğunu söyleyen Babacan, ekonomideki deliğin “haksız, hukuksuz ihaleler, 5-10 yerden alınan maaşlar ve adam kayırmak” olduğunu savundu.
Babacan, “Havuzun dibindeki deliği kapatınca hemen su dolmaya başlayacak” diye konuştu.
Bir kişi Babacan’a “35 yıllık elektronikçiyim. Böyle bir dönem görmedik. Sizin döneminizde her şey çok güzel gidiyordu. Ne oldu bu ekonomiye? Sabah dükkânı açıyoruz, hangi ödemeyi yarın yapacağız diye düşünüyoruz. Bir maliye bakanımız var, ‘Düzelttik. Kur korumalı bir şeyler yaptık’ dedi” sözleriyle ekonomiyi ekonomiye dönük eleştirilerini kaydetti. Babacan bunun üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası’nın döviz rezervini arka kapıdan cayır cayır sattılar. Ne için? ‘Bak ne güzel ekonomiyi yönetiyoruz, kur artmıyor’ dedirtmek için. Onu bitirdiler, swap anlaşmalarıyla para buldular. Swap anlaşmalarıyla buldukları parayla da geçen aralıktan bugüne kadar 60 milyar dolar daha sattılar. Satılan rakam 190 milyar doları geçti. Gizli saklı yapıyorlar.”
“HAVUZUN DİBİNDEKİ ÇATLAĞI KAPATINCA SU DOLACAK”
Babacan, bir başka kişinin, “Bu hazine boşaldı ya… Bunu nasıl doldurmayı düşünüyorsunuz?” sorusunu ise, “Sorun ne biliyor musun? Havuzun dibinde çok delik var, çatlak var. Su oradan kaçıyor. Deliği, çatlağı kapattık mı zaten hemen su dolmaya başlayacak. Delik, çatlak ne demek? Haksız, hukuksuz ihaleler demek. Delik, çatlak; 5-10 yerden maaş almak demek. Adam kayırma demek” ifadeleriyle yanıtladı.
“GENÇLER ‘TARIMLA HAYATIMI KURTARIRIM’ DİYE ÜMİT ETMELİ”
Babacan, bir kişinin “Şehirdeki hayat köyde olmalı ki insanlar köye gitsin. Köye dönüş projeniz nedir?” sorusunu, “Gençlerin tarımı merak etmesi lazım. Onun için tarım liselerini önemsiyoruz. Şehirdeki hayatı aynen köye getirmek çok zor. Ama en azından gençlerin ‘Köyümde kalıp çiftçilik, hayvancılık yapayım. İyi bir gelir sağlarım. Hayatımı kurtarırım’ diye ümit etmesi lazım. Onlara bir gelecek sunmak lazım” ifadeleriyle yanıtladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gençler şimdi ne yapıyor? Anasına babasına bakıyor; gübre, mazot katlaya katlaya artmış. Babası ‘Ben zarar ediyorum, çiftçilik yapmayacağım’ diyor. Babasının ‘Çiftçilik yapmayacağım’ dediği genç ‘Hayatımı çiftçilik üzerine kuracağım’ diyebilir mi? Onun için önce tarımı güçlendirmemiz, yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Tarım ayağa kalkmadan gençler küçük yerlerde kalmaz. Gençler küçük şehirlerden büyük şehirlere kaçmaya çalışıyor. Büyük şehirlerden de yurt dışına kaçmaya çalışıyor. Gitmek isteyip de gidemeyenlerin ülkesi olduk maalesef. Üzülüyoruz. Yazık.”