Anayasa Mahkemesi (AYM), Gülen cemaati üyeliğinden yargılanan Mustafa Açay ve E.A adlı kişilerin bireysel başvurularında bir kişinin görevden uzaklaştırması ya da meslekten ihraç edilmesinin suç işlediğine dair kanıt olamayacağına hükmetti.
Mahkeme suç işlediğine dair kuvvetli belirtiler ortaya konulmadan başvurucular hakkında tutuklamanın kişi hürriyeti ve güvenliği ilişkin Anayasa’nın 19. maddesinde yer alan güvencelere aykırı olduğu sonucuna vardı.
Odatv’de yer alan habere göre Gülen cemaati soruşturması kapsamında Sulh Ceza Hâkimliği kararıyla Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından tutuklanan Mustafa Açay ve E.A tutuklama kararına itirazları reddedilince AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
AYM, görevden uzaklaştırma ve/veya meslekten ihraç tedbirlerinin uygulanmasının -tek başına- suç işlediğine dair kuvvetli bir belirti olarak kabul edilemeyeceğini belirterek “Suç işlediğine dair kuvvetli belirtiler ortaya konulmadan başvurucular hakkında tutuklama tedbirinin uygulanmasının kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına ilişkin olarak olağan dönemde Anayasa’nın 19. maddesinde yer alan güvencelere aykırı olduğu sonucuna varılmıştır” hükmünü verdi.
Kararda şöyle denildi:
“Hangi nedenle benimsenmiş olursa olsun olağanüstü dönemlerde de kişilerin suç işlediklerine dair belirti bulunmadan tutuklanmaları, durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olarak kabul edilemez. Somut olaylarda soruşturma makamları suç işlediklerine dair belirtileri somut olgularla ortaya koymadan başvurucular hakkında tutuklama tedbirine başvurmuştur.
Bu itibarla Anayasa’nın 15. maddesinin de başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bu müdahaleyi meşru kılmadığı değerlendirilmiştir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle başvurucuların kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.”