Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin, yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile yaptığı başvuruyu yetkisizlik nedeni ile kabul edilemez buldu.
Abdullah Cömert’in ailesinin yaptığı başvuruyu karara bağlayan AYM, oy birliği ile “yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğu” kararını verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda “Etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı bir cezayla cezalandırıldığı; başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkanlarının da tanındığı anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Kararda şöyle denildi:
“A.K.nın (Abdullah Cömert’i gaz fişeğiyle vuran polis memuru) taksirle öldürme olarak tespit edilen eyleminin cezası 5237 sayılı Kanun’un 85. maddesinin (1) numaralı fıkrasında 2 ila 6 yıl hapis olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında A.K.nın 5 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verilerek ceza en üst hadde yakın bir şekilde teşdiden tayin edilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 22. maddesinin (3) numaralı fıkrasında bilinçli taksir nedeniyle temel cezadan yapılacak artırım oranı 1/3 ila 1/2 olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında ceza azami had olan 1/2 oranında artırılmıştır. Neticede 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alarak belirlenen cezanın caydırıcı olduğu ve suçun ağırlığına göre açıkça orantısız bir ceza olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Başvurunun kabul edilemez bulunduğu kararda “Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna, yargılama giderlerinin başvurucunun üzerine bırakılmasına, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” ifadeleri yer aldı.
NE OLMUŞTU ?
Hatay’ın Antakya ilçesinde 2 Haziran 2013’teki Gezi Direnişi sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu Abdullah Cömert yaşamını yitirmiş, olayla ilgili polis memuru Ahmet Kuş hakkında dava açılmıştı. ‘Güvenlik nedeniyle’ davanın görüldüğü Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2016’da görülen duruşmada, sanık Kuş’un 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık polis memuru Ahmet Kuş’a verdiği 13 yıl 4 ay hapis cezası kararına, sanık ve müşteki avukatları ile Balıkesir Cumhuriyet Savcısı itirazda bulunmuştu. İtirazları inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 Mayıs’ta sanık avukatlarının talebini yerinde görerek, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın oy birliğiyle bozulmasını kararlaştırmıştı.
Bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada sanık polise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yargıtay verilen cezayı onayarak sanığın tutuklanmasına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin, yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile yaptığı başvuruyu yetkisizlik nedeni ile kabul edilemez buldu.
Abdullah Cömert’in ailesinin yaptığı başvuruyu karara bağlayan AYM, oy birliği ile “yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğu” kararını verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda “Etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı bir cezayla cezalandırıldığı; başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkanlarının da tanındığı anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Kararda şöyle denildi:
“A.K.nın (Abdullah Cömert’i gaz fişeğiyle vuran polis memuru) taksirle öldürme olarak tespit edilen eyleminin cezası 5237 sayılı Kanun’un 85. maddesinin (1) numaralı fıkrasında 2 ila 6 yıl hapis olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında A.K.nın 5 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verilerek ceza en üst hadde yakın bir şekilde teşdiden tayin edilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 22. maddesinin (3) numaralı fıkrasında bilinçli taksir nedeniyle temel cezadan yapılacak artırım oranı 1/3 ila 1/2 olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında ceza azami had olan 1/2 oranında artırılmıştır. Neticede 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alarak belirlenen cezanın caydırıcı olduğu ve suçun ağırlığına göre açıkça orantısız bir ceza olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Başvurunun kabul edilemez bulunduğu kararda “Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna, yargılama giderlerinin başvurucunun üzerine bırakılmasına, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” ifadeleri yer aldı.
NE OLMUŞTU ?
Hatay’ın Antakya ilçesinde 2 Haziran 2013’teki Gezi Direnişi sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu Abdullah Cömert yaşamını yitirmiş, olayla ilgili polis memuru Ahmet Kuş hakkında dava açılmıştı. ‘Güvenlik nedeniyle’ davanın görüldüğü Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2016’da görülen duruşmada, sanık Kuş’un 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık polis memuru Ahmet Kuş’a verdiği 13 yıl 4 ay hapis cezası kararına, sanık ve müşteki avukatları ile Balıkesir Cumhuriyet Savcısı itirazda bulunmuştu. İtirazları inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 Mayıs’ta sanık avukatlarının talebini yerinde görerek, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın oy birliğiyle bozulmasını kararlaştırmıştı.
Bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada sanık polise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yargıtay verilen cezayı onayarak sanığın tutuklanmasına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin, yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile yaptığı başvuruyu yetkisizlik nedeni ile kabul edilemez buldu.
Abdullah Cömert’in ailesinin yaptığı başvuruyu karara bağlayan AYM, oy birliği ile “yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğu” kararını verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda “Etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı bir cezayla cezalandırıldığı; başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkanlarının da tanındığı anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Kararda şöyle denildi:
“A.K.nın (Abdullah Cömert’i gaz fişeğiyle vuran polis memuru) taksirle öldürme olarak tespit edilen eyleminin cezası 5237 sayılı Kanun’un 85. maddesinin (1) numaralı fıkrasında 2 ila 6 yıl hapis olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında A.K.nın 5 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verilerek ceza en üst hadde yakın bir şekilde teşdiden tayin edilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 22. maddesinin (3) numaralı fıkrasında bilinçli taksir nedeniyle temel cezadan yapılacak artırım oranı 1/3 ila 1/2 olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında ceza azami had olan 1/2 oranında artırılmıştır. Neticede 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alarak belirlenen cezanın caydırıcı olduğu ve suçun ağırlığına göre açıkça orantısız bir ceza olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Başvurunun kabul edilemez bulunduğu kararda “Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna, yargılama giderlerinin başvurucunun üzerine bırakılmasına, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” ifadeleri yer aldı.
NE OLMUŞTU ?
Hatay’ın Antakya ilçesinde 2 Haziran 2013’teki Gezi Direnişi sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu Abdullah Cömert yaşamını yitirmiş, olayla ilgili polis memuru Ahmet Kuş hakkında dava açılmıştı. ‘Güvenlik nedeniyle’ davanın görüldüğü Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2016’da görülen duruşmada, sanık Kuş’un 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık polis memuru Ahmet Kuş’a verdiği 13 yıl 4 ay hapis cezası kararına, sanık ve müşteki avukatları ile Balıkesir Cumhuriyet Savcısı itirazda bulunmuştu. İtirazları inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 Mayıs’ta sanık avukatlarının talebini yerinde görerek, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın oy birliğiyle bozulmasını kararlaştırmıştı.
Bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada sanık polise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yargıtay verilen cezayı onayarak sanığın tutuklanmasına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Eylemleri sırasında polisin attığı gaz kapsülü ile hayatını kaybeden Abdullah Cömert’in ailesinin, yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile yaptığı başvuruyu yetkisizlik nedeni ile kabul edilemez buldu.
Abdullah Cömert’in ailesinin yaptığı başvuruyu karara bağlayan AYM, oy birliği ile “yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğu” kararını verdi.
Resmi Gazete’de yayımlanan kararda “Etkili bir soruşturma yürütüldüğü ve ölüm olayının sorumlusunun tespit edilip orantılı ve caydırıcı bir cezayla cezalandırıldığı; başvuruculara ölüm nedeniyle uğradıkları zararların karşılığında tazminat elde etme imkanlarının da tanındığı anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Kararda şöyle denildi:
“A.K.nın (Abdullah Cömert’i gaz fişeğiyle vuran polis memuru) taksirle öldürme olarak tespit edilen eyleminin cezası 5237 sayılı Kanun’un 85. maddesinin (1) numaralı fıkrasında 2 ila 6 yıl hapis olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında A.K.nın 5 yıl 6 ay hapis cezasına mahkumiyetine karar verilerek ceza en üst hadde yakın bir şekilde teşdiden tayin edilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 22. maddesinin (3) numaralı fıkrasında bilinçli taksir nedeniyle temel cezadan yapılacak artırım oranı 1/3 ila 1/2 olarak belirlenmiştir. Mahkumiyet kararında ceza azami had olan 1/2 oranında artırılmıştır. Neticede 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alarak belirlenen cezanın caydırıcı olduğu ve suçun ağırlığına göre açıkça orantısız bir ceza olmadığı kanaatine varılmıştır.”
Başvurunun kabul edilemez bulunduğu kararda “Yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kişi bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna, yargılama giderlerinin başvurucunun üzerine bırakılmasına, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığı’na gönderilmesine, 16/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi” ifadeleri yer aldı.
NE OLMUŞTU ?
Hatay’ın Antakya ilçesinde 2 Haziran 2013’teki Gezi Direnişi sırasında biber gazı kapsülünün başına isabet etmesi sonucu Abdullah Cömert yaşamını yitirmiş, olayla ilgili polis memuru Ahmet Kuş hakkında dava açılmıştı. ‘Güvenlik nedeniyle’ davanın görüldüğü Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Mart 2016’da görülen duruşmada, sanık Kuş’un 13 yıl 4 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetmişti. Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık polis memuru Ahmet Kuş’a verdiği 13 yıl 4 ay hapis cezası kararına, sanık ve müşteki avukatları ile Balıkesir Cumhuriyet Savcısı itirazda bulunmuştu. İtirazları inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 21 Mayıs’ta sanık avukatlarının talebini yerinde görerek, Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararın oy birliğiyle bozulmasını kararlaştırmıştı.
Bozma kararının ardından yeniden yapılan yargılamada sanık polise 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Yargıtay verilen cezayı onayarak sanığın tutuklanmasına hükmetti.