Avrupa Birliği kurumları, düzensiz göçü engellemek için birliğin sığınmacı ve göç sistemine yönelik reform konusunda uzlaştı. AB’de sağlanan uzlaşma İtalya ve Yunanistan gibi AB’nin göçten yoğun şekilde etkilenen ülkeleri rahatlatmayı, AB’ye düzensiz göçü sınırlandırmayı ve kontrol altında tutmayı hedefliyor. Almanya’nın karşı çıktığı uzlaşmanın, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi ile Avrupa Parlamentosu (AP), AB’nin sığınmacı ve göç konusundaki hukuki çerçevesini tamamen gözden geçirecek 5 temel düzenlemenin siyasi noktaları konusunda anlaşmaya vardı.
AB, AP ve AB Komisyonu uzun müzakare maratonunun ardından Ortak Avrupa İltica Sistemi (GEAS) reform metni konusunda anlaştı. Uzlaşma haberini Avrupa Birliği Komisyonu’nun Göç ve Güvenlik Politikalarının Koordinasyonundan Sorumlu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas duyurdu. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola da sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, “20 Aralık 2023 tarihe geçecek. AB göç ve ilticayı düzenleyen dönüm noktası niteliğinde bir anlaşmaya vardı. Göç ve İltica Paktı ile çözümler sunduğumuz için çok gururluyum” ifadesini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de anlaşmadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Bu, AB’ye kimin girip kimin kalabileceğine insan tacirlerinin değil Avrupalıların karar vermesi anlamına geliyor. Bu şekilde ihtiyacı olan kişileri koruyoruz” dedi.
HEDEF DÜZENSİZ GÖÇÜ SINIRLANDIRMAK VE KONTROL ALTINA ALMAK
AB’de sağlanan uzlaşma İtalya ve Yunanistan gibi AB’nin göçten yoğun şekilde etkilenen ülkelerini rahatlatmayı amaçlıyor. Buna göre AB’ye gelmek isteyen mülteci aday sayısının arttığı durumlarda sığınmacılar, kayıt sürecinde dış sınırlarda uzun süre tutulabilecek. AB ülkelerinde iltica başvurusu kabul edilme oranı yüzde 20’nin altında olan ülkelerden gelenlerin başvuruları doğrudan burada değerlendirilecek ve 12 hafta içinde hızlı bir süreçle sonuçlandırılacak. İltica şansı olmayanlar ya da şansı düşük görülenler hızlıca sınır dışı edilebilecek. Uzlaşma ayrıca AB sınırlarında yer alan, yük altındaki AB üyelerine kabul programları veya tazminat ile destek verilmesini de öngörüyor. Ancak reform, Dublin kuralı olarak bilinen sığınma başvurusunun, başvuran kişinin ilk geldiği AB ülkesinde değerlendirilmesi kuralını değiştirmiyor. Bugün sağlanan siyasi uzlaşmanın Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.
ALMANYA KARŞI ÇIKMIŞTI
Almanya iltica reformuna muhalefet eden ülkelerden biriydi. Özellikle koalisyonun ortağı Yeşiller insani gerekçelerle reforma başta karşı çıktı. Ancak Yeşiller partili Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock daha sonra uzlaşmaya onay vererek Sosyal Demokrat Partili İçişleri Bakanı Bakanı Nancy Faeser’e destek verdi.
Sol Partili Avrupa Parlamentosu milletvekili Cornelia Ernst AB’de sağlanan iltica sistemi uzlaşmasını sert bir dille eleştirdi. Ernst yaptığı açıklamada uzlaşmayı, “AB’nin kuruluşundan bu yana iltica ve göç hukukukundaki en büyük sertleştirme” diye nitelendirdi ve “Bireysel sığınma hakkı fiilen ölmüştür” ifadesini kullandı. Alman vekil gelecekte iltica başvurusunda bulunmak isteyenlerin sınırlarda tutuklanacağını söyleyerek, bu durumun ailelerle her yaştan çocuklar için de geçerli olabileceğini belirtti.
AB Konseyinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Konsey’in dönem başkanı İspanya, AP ile sığınmacı ve göçmen reformu konusundaki görüşmelerinde sonuç aldı. İspanya İçişleri Bakanı Fernando Grande-Marlaska Gomez, yaptığı yazılı açıklamada, anlaşma çerçevesinde uzlaşılan başlıkların sığınmacı ve göçmen yönetiminin tüm aşamalarına değindiğini belirtti.
2015’TEN BERİ ÇÖZÜM ARIYOR
AB, 2015’teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağına ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor. AB Komisyonunun bu hedefle hazırladığı “Göç ve İltica Anlaşması”, üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilemiyor. Fransa’nın AB dönem başkanlığı sürecinde paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için “adım adım yaklaşımı”nı benimsemesi üzerine, bakanlar 8-9 Haziran’daki toplantılarında anlaşmanın “zorunlu dayanışma mekanizması” gereğince göçmenlerin AB ülkelerine adil dağıtımı, göçmen kabul etmeyen ülkelerin her bir kişi başına, ev sahipliği yapan ülkeye 20 bin avro ödemesini öngören kuralların üzerinde nitelikli çoğunlukla anlaşma sağlamıştı.
4 Ekim’de üye ülkelerin temsilcileri Brüksel’de büyükelçiler düzeyinde yaptıkları toplantıda, Göç ve İltica Anlaşması’nın son unsuru olan göç krizlerinin yönetimi hususu üzerinde anlaşmıştı. Ardından metnin üzerinde AP ve AB Konseyi arasında müzakereler başlamıştı. AB’nin yeni göç ve iltica kuralları üzerinde üçlü müzakerelerin (AB Konseyi, Avrupa Komisyonu ve AP) sonucunda bugün uzlaşıya varılmış oldu.
AB kurumları, AP seçimlerinin Haziran 2024’te yapılacak olması dolayısıyla mevcut yasama yılının bitimine aylar kala üye ülkelerin anlaşma üzerinde bir an önce uzlaşmasını istiyor. Ardından yeni kuralların yasalaşması için üç AB kurumu; Konsey, Komisyon ve Parlamento arasında üçlü müzakerelere geçilecek.