ABD’deki davada tanık olan Reza Zarrab ifadesinin 7. günü çapraz sorgusunun ise 3. günü başladı.
Duruşma başlamak üzere. Çapraz sorgu öncesinde avukatlarla yargıç bir değerlendirme yapıyor.
Yargıç Berman: Bu güney bölgesindeki dava daha önce emsali olmayan bir dava mı?
Savcı: Evet.
Duruşma öncesi görüşmelerde, savcı OFAC (Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi) düzenlemelerinde yer alan içinden çıkılmaz nüanslar hakkında yargıca sorular soruyor.
Atilla’nın avukatı Victor Rocco, müvekkilinin yaptığı iddia edilen işlerin, cezai kovuşturmayla değil, sadece ABD finans sistemine giriş yasağıyla cezalandırıldığını öne sürüyor. ABD’li gazeteci Adam Klasfeld’in hatırlatması: Savunmanın teorisine göre Atilla’nın yaptığı iddia edilen işler ABD’yi etkilemiyordu.
Atilla’nın avukatı Rocco: Adalet Bakanlığı sanki Hazine Bakanlığı’ymış gibi hareket ediyor.
Adam Klasfeld’in aktarımına göre, ABD hükümeti OFAC konusunda tanıklardan ifade almaya hazırlanıyor ve bahsedilen yasadaki belirsizlik, savcının yargıca yazdığı bir mektupta anlatılıyor.
Mektuba bu adresten ulaşılabilir
CANLI BLOG
23.57 Ara sona erdi. Atilla’nın avukatı Flaming yeniden çapraz sorgu yapacak.
23.55 Oturuma ara verildi.
23.50 Soru: “Tehditleri durdurmak için yapabileceğiniz bir şey var mı?
Tanıklık etmemesi durumunda tehditlerin sona erebileceğini ancak yine de ifade verdiğini söyleyen Sarraf: “Artık buradayım.”
23.45 Soru: “Güvenliğinizden endişe ediyor musunuz?”
Sarraf: “Tehdit sonrası için mi soruyorsunuz?”
Soru: “Evet.”
Sarraf: “Elbette. Türkiye’deki ailem için endişeliyim.”
23.43 Soru: “Federal cezaevinden neden çıkarıldınız?”
Sarraf: “Cezaevinde biri bana bıçak çekti ve öldürmeye çalıştı. İşbirliği yaptığım için bana saldırdı ve beni öldürmek için talimat aldı.”
23.40 Tüm mal varlığına el konulduğunu belirten Sarraf, 18 kişinin de mal varlığına el konulduğunu söyledi.
Sarraf: “Aralarında varlığından haberdar olmadığım, hiç tanımadığım kişiler var.”
23.37 Mal varlığına ait fotoğraflar gösterilen Sarraf’a halen bunlardan faydalanıp faydalanmadığını soruldu.
Sarraf: “Hayır, efendim. Hepsine el konuldu.”
23.36 Soru: “Söz konusu korkularınızdan bazıları gerçekleşti mi?”
Sarraf: “Evet.”
23.35 Yalan söylerse anlaşmasının bozulacağını ve yeni suçlar ekleneceğini söyleyen Sarraf’a işbirliği anlaşmasının neden geciktiği soruldu.
Sarraf: “Yasalar çerçevesinde avukatlarımın yürüttüğü siyasi girişimler vardı.”
“Tabii ki, işbirliği yapma konusundaki zorluklar açıktı.”
23.30 Soru: “Hakkında hükümete bilgi verdiğiniz tek kişi Hakan Atilla mı?”
Sarraf: “Hayır.”
23.25 Sarraf: “Tanık koruma programına başvurmadım.”
23.20 Savcı, Sarraf”ın yaptığı işbirliği anlaşmasını sordu.
İşbirliği anlaşması kapsamında Sarraf, tanık koruma programına alınabilecek.
Savcının ifade vermesi durumunda cezaevinden çıkacağı yönünde bir vaat verilip verilmediğini sorduğu Sarraf: “Hayır.”
22.58 Türkiye’de 2013 yılında tutuklanmasını hatırlatan savcı: “Suçlamalardan nasıl kurtuldunuz?”
Sarraf: “Ödemeler yaptım, bunlar kısmen rüşvet olarak verildi.”
22.57 Gemilerin izlenmesinden kimin endişe ettiğini soran savcıya Sarraf’tan yanıt: “Hakan Atilla.”
22.55 Ses kayıtlarını soran savcı: “Bunlar gerçek konuşmaları yansıtıyor mu?”
Sarraf: “Evet.”
22.50 Soru: “Türk yetkililere rüşvet verdiniz mi?”
Sarraf: “Evet.”
(Savcı Çağlayan’a hediye edilen saati gösteriyor): “Bu bir rüşvet miydi?”
Sarraf: “Evet.”
Savcı, Çağlayan’a giden piyanoyu sordu: “Bu bir rüşvet mi?”
Sarraf: “Evet.”
22.35 Sarraf delil gösteriyor: “Bunlar Zafer Çağlayan’a ödenen paralardı.”
Sarraf, bu tutarların kendisinin İran ticareti için ödenen ‘komisyonlar’ olduğunu söyledi.
22.30 Atilla’nın durumun farkında olmasına rağmen diğerlerine uyduğunu söyleyen Sarraf: “Atilla genel müdürüne haber verdi çünkü biliyordu.”
22.25 Soru: “ABD’li bir banka yaptığınız işte NIOC’un (İran Ulusal Petrol Şirketi) olduğunu bilse ne yapardı?”
Sarraf: “Parayı, gönderen kişinin olduğu yere geri gönderirdi.”
Soru: “İşlemi gerçekleştirmezdi, doğru mu?”
Sarraf, savcıyı onayladı.
22.24 Savcı, Sarraf’ın herkese rüşvet vermediğini vurgulayarak üç isim erdi: “Hakan Aydoğan, Ali Fuat ve Hakan Atilla.”
22.20 Çapraz sorgu sona erdi. Sarraf, bir kez daha savcı tarafından doğrudan sorgulanacak.
22.10 Ara sona erdi.
21.03 Sarraf’la amcası arasındaki görüşmenin kaydı dinletilmedi. Duruşmaya 22.00’a kadar ara verildi.
21.02 Sarraf: “Bu, işbirliği yaparak, anlaşmanın tüm temel hususlarını gerçekleştirerek ve yüzde 100 gerçeği söyleyerek olacaktı.”
21.00 Soru: “Amcanızla, ABD’de cezaevinden nasıl çıkacağınız konusunda konuştunuz, değil mi?
Zarrab: Doğru değil.”
20.56 Kayıtlardan en az biri Sarraf’la amcası Ahad arasında.
Fleming: “Amcanıza bu ülkede serbest kalmak için yapmadığınız bir şeyi itiraf etmeniz gerektiğini söylediniz, değil mi?”
Sarraf: “Kesinlikle doğru değil.”
Fleming, bir ses kaydı dinletmek istiyor. Kayıt Azerice dilinde.
20.55 Sarraf’a Fleming tarafından Türkiye’deyken verdiği yeminli bir ifadenin metnini verildi, Sarraf söz konusu metinde, Süleyman Aslan’ın rüşvet almadığını söyledi.
20.52 “‘Ekonomik cihat’ın ne olduğunu bilmiyorum” diyen Sarraf: “Farsça okuyamıyorum, Ahmedinejad’a hitaben yazılan ve imzaladığım mektupta ne yazdığını bilmiyorum.”
20.50 Sarraf, 2013’teki soruşturma sırasında Türk savcılara ‘kimi zaman’, geçen yıl da tutuklandığı zaman FBI’a yalan söylediğini kabul etti: “Yaptırımları ihlal etmediğimi söyledim.”
20.45 Sarraf: “Emniyet şeridini kullanmak için yalan söylememe gerek yoktu. Zaten istediğim gibi kullanıyordum.”
20.40 Sarraf, 2013 yılında televizyonda yaptığı İran’a yardım için sistem kurduğunu reddettiği konuşmasında ‘yalan söylediğini’kabul etmedi ve ekledi: “Bunu Türkiye yasaları çerçevesinde söyledim.”
20.35 Soru: “Eşinize yalan söylediniz, değil mi?
İtiraz: Sorunun makul olup olmadığını kapalı bir şekilde görüşüyor.
Kısa bir tartışma sonrasında Sarraf’a soru: “Birkaç sefer iş amaçlı olarak insanlara hayat kadını temin ettiğinizi söylemiştiniz, değil mi?”
20.30 Sarraf, geliri hakkında Türk yetkililere yalan söylediğini iddia eden Fleming’e karşı çıktı ve ekledi: “Türk yetkililerin çoğu gelirimin ne olduğunu biliyordu.”
20.26 Sarraf: “Sanık (Atilla) aleyhinde ifade vermeye başladığım tarihten itibaren mal varlığıma el konuldu.”
20.24 Sarraf: “Olağan yolları takip ettim hanımefendi. 2001 yılında başvurdum ve 2006 ya da 2007’de vatandaşlık aldım.”
Sarraf’tan düzeltme: “İlk başvuruyu 2000 yılında yaptım.
20.22 Sarraf’ın çeşitli şirketlerle bağlantıları olup olmadığını soran Fleming, Sarraf’ın ‘istisnai vatandaşlığı’nı sordu. Sarraf, bunu reddetti.
20.20 Kol saatleri, benzer kalemler ve piyanonun rüşvet olup olmadığı sorulan Sarraf, bunları hatırlamadığını söyledi.
20.18 2014’te meclis soruşturma komisyonuna bir mektup gönderip göndermediğini soran Fleming’e Sarraf’ın yanıtı: “Hatırlamıyorum.”
20.16 Fleming, 2013 yılında Türkiye’de Sarraf’la ilgili açılan soruşturma hakkında ve 2014’te dört bakana yönelik meclis soruşturmasını soruyor.
20.10 Gülen Cemaati’yle ilgili konuşan Sarraf: “Farklı gruplar onlar için birçok isim kullanıyor. Bu yüzden, onlar siyasi bir grup mu, dini grup mu, terör örgütü mü bilmiyorum.”
20.08 Konu, Türkiye siyaseti. Türkiye’deki farklı kesimleri ve siyasi grupları soran Fleming’e Sarraf’ın yanıtı: “Politika analisti değilim.”
20.06 Fleming: “Gülen Cemaati’ni hiç duydunuz mu?
Sarraf: “Evet, duydum.”
Davada ilk kez Gülen Cemaati’nden söz ediliyor.
20.04 Flaming: “Mahkemede, Türkiye’de isnat edilen bazı şeylerden suçlu olduğunuzu söylemiştiniz.”
Sarraf: “Bu kesinlikle doğru hanımefendi.”
20.02 Fotoğrafın ortasında Sarraf’ın kuzeni bulunuyor.
20.01 Jüriye gösterilen bir fotoğraf dosyaya eklendi, kamuoyuyla da paylaşılması bekleniyor.
20.00 Fleming, sınırda yakalanan Sarraf’ın şoförünün, nakit para taşırken durdurulan 14 kişiden biri olduğunu söyledi.
19.53 Sarraf’ın ifadesinde yalanladığı ‘Rusya sınırındaki olay’iddiasına dönüldü.
Atilla’nın avukatlarından Fleming, Sarraf’ın şoförünün yüklü miktarda parayı Rusya’ya kaçıracakken Türkiye sınırında yakalandığını iddia etmişti.
19.48 Sarraf’la Atilla arasında geçen kısa bir ses kaydı dinletiliyor.
19.45 Duruşmayı aktaran muhabirlerden Klasfeld: “Sahte altın ticaretinden gıda ticaretine geçiş yapıyoruz. Bunun nedeni, İran’a yönelik yaptırımların yağmur gibi gelmesi.”
19.40 Sarraf’la Happani arasındaki başka bir görüşmeye geçiliyor.
Görüşmede Aslan’ın, TİM’in 2015’teki ‘ihracat şampiyonu’ şirketlerinden Volgam Gıda’yla ilgili söylediklerinden bahsediliyor.
19.35 Sarraf, yardımcısı Abdullah Happani için “Sağ kolum” dedi.
19.27 Atilla’nın avukatı Fleming ‘iğneliyor’: “Bir şekilde takılıyordu ama o kadar takılmıyordu.”
(Sorunun daha önce sorulduğu ve yanıtlandığı gerekçesiyle gelen itiraz kabul edildi.)
19.25 Önceki ifadesinde, İran’la bağlantılı işlerinin kimi zaman Halkbank’ın alt kademelerdeki çalışanlarına takıldığını söyleyen Sarraf, dinletilen görüşmede “İşler Hakan Atilla’da o kadar takılmıyordu” diyor.
19.15 Görüşme, Sarraf’la Süleyman Aslan arasında ve Temmuz 2013’e ait.
19.02 Duruşma başladı. Ses kaydı dinletiliyor.
18.44 Sarraf tanık kürsüsüne henüz getirilmedi.
17.30 Duruşma başlamak üzere. Çapraz sorgu öncesinde avukatlarla yargıç bir değerlendirme yapıyor.
Bugüne kadar neler anlattı…
Birinci duruşma: Sarraf, ilk duruşmada eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan’a en az 45-50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
İkinci duruşma: Sarraf’ın ikinci duruşmadaki en çarpıcı ifadesi, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delindiği bankacılık işlemleri için dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’dan onay ve talimat geldiğini söylemesiydi.
Sarraf, eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan’a da milyonlarca dolar rüşvet verdiğini (bir keresinde 2 milyon dolar) aktardı.
Davanın tek sanığı Atilla lehindeki ifadeleri dikkat çeken Sarraf Atilla’nın ne rüşvet istediğini ne de aldığını söyledi.
Üçüncü duruşma: Sarraf’ın üçüncü günden en fazla akılda kalan ifadesi ise eski Halkbank genel müdürü Süleyman Aslan için, “Ne zaman selam versem borçlu çıkıyordum” demesiydi.
Sarraf, ilk iki günün aksine, Atilla için suçlayıcı ifadeler de kullandı: “Yasada bir açık buldu, böylece altın işini de sürdürebildik… Yöntemi Aslan ve Atilla’yla finalize ettik.”
Duruşma öncesi hakimin, “Önümüzde bu davanın çok ötesinde etki yaratacak bir tape var” demesi ‘heyacan’ın dozunu yükseltti, ancak beklenti boşa çıktı.
Dördüncü duruşma: İtiraflarını sürdüren Sarraf, 17 Aralık 2013’te yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda tutuklandıktan sonra hapisten çıkabilmek için rüşvet verdiğini söyledi. Duruşmaya Sarraf’ın Hakan Atilla’yı suçlayıcı sözlerinden çok, savunma makamının, Sarraf’ın ‘yalan söylüyor olabileceği’ni gösteren konuşma çözümlerini mahkemeye sunması vurdu. Buna göre Sarraf, hapisteyken, hapishaneden çıkmak için işlemediği suçları itiraf etmesi gerektiğini söylemiş.
Beşinci duruşma: Sarraf’ın savcılara anlaşmayı ilk olarak Ağustos 2016, ikinci olarak da Ağustos 2017’de, yani Türkiye’deki iktidarın kendisini kurtarmak için seferberlik halindeyken teklif ettiği, anlaşmaya vardıktan sonra FBI ve savcılıkla onlarca kez bir araya geldiği ortaya çıktı. Çevirdiği işlerden ‘100-150 milyon dolar’ kazandığını söyleyen Sarraf, fuhuş, darp ve vergi kaçakçılığı suçlarını da itiraf etti.
Sarraf ABD’de hapisteyken ‘Türk kadın avukatı’ aracılığıyla gardiyanlardan birine 45 bin dolar rüşvet verdiğini, marihuana içtiğini, kızıyla görüntülü konuşma yaptığını da anlattı.
Türkiye’de ‘kimseye karşı kızgınlığı bulunmadığını’ belirten Sarraf, siyasi bağlantıları konusunda ise ayrıntı vermedi.
Altıncı duruşma: Avukatlar Atilla’yı temize çıkarmaya odaklanırken Sarraf da Atilla’nın Halkbank’taki odasının kaçıncı katta olduğunu bile bilmediğini, kendisinden daha yüksek mevkidekilerle temas ettiğini, tutuklandığında şok geçirdiğini anlattı.
Sarraf’ın altıncı günden en çok akılda kalan cümlesi ise şöyleydi: “Rüşvet almaya teşne herkesin bir fiyatı vardır.”