Belçikalı Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Assita Kanko, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı eleştirdiği konuşmasının ardından Türkiye’nin AB daimi temsilcisiyle (Faruk Kaymakcı) karşılaşmasını ‘şaşkınlıkla’ anlattı: ”Parlamento konuşmam üzerine yorum yapmasına şaşırdım. Diplomatlarla görüşmeye açığım, ama yalnızca resmi yollarla. Ve kesinlikle konuşmalarım üzerine değil.”
Geçen yıl Avrupa Parlamentosu dergisinin ‘Avrupa siyasetinin yükselen yıldızları‘ arasında gösterdiği Belçikalı siyasetçi ve insan hakları savunucusu Kanko, 23 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını parlamentoda gündeme getirdi.
”Burada hala (Cumhurbaşkanı Tayyip) Erdoğan’a güvenenlerin neyin etkisinde olduklarını merak ediyorum” diyen Kanto, Erdoğan’ın ‘gücü kötüye kullanmasını’ ve ‘uluslararası hukuk ihlallerini’ anlatarak Avrupa Birliği’nin suskunluğunu topa tuttu.
Kanko, X hesabından, Kaymakcı’yla karşılaşmasını şöyle anlattı: ”Türkiye’nin AB büyükelçisi, AP’nin üye lobisinde karşılaştığımızda parlamento konuşmalarım üzerine yorum yapınca şaşırdım. Diplomatlarla görüşmeye açığım, ama yalnızca resmi yollarla. Ve kesinlikle konuşmalarım üzerine değil.”
Kanko’nun parlamento konuşması şöyleydi:
”Erdoğan AB’yle ilişkisinde yalnızca tek bir alanda güvenilir olabileceğini açıkça gösterdi: Arkadan bıçaklamak. Peki ne yapıyor? Gücü kötüye kullanmak, çatışmalara müdahale, uluslararası hukuku ihlal etmek, anlaşmalara saygı göstermemek ve daha fazlası… Şimdiyse İBB Başkanı İmamoğlu’nu görevden almanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyor. Fakat şu önemli: Türkiye yurttaşlarının büyük bölümü bu kararı protesto etmek için sokağa çıktı. Ve biz onlara destek vermeliyiz.
AB olarak Türkiye’yle iş yapıyoruz ve daha önce söylediğim gibi Türkiye’yle çalışırken kendi değerlerimize ve standartlarımıza saygı göstermeliyiz. Özellikle de Erdoğan görev başındayken. Seçilmiş bir liderin bu şekilde görevden uzaklaştırılması demokrasinin kalbine saldırıdır. Ne var ki protestolar halkın bunu istemediğini gösteriyor. Adil bir seçim, hukukun üstünlüğü ve seçilmiş siyasetçilerden baskı değil hizmet görmek herkesin hakkı. Ama (Erdoğan’ın) yaptıkları insan potansiyelini felç ediyor ve bir ülkenin geleceğini yıkıma uğratıyor. Bunu halk adına kabul edemeyiz.”