Antep’te 15 kişinin öldüğü kazayla yapılan ilgili ilk tespitler ortaya çıktı. Jandarmanın yaptığı ilk incelemede otobüsün hızının 130 km olduğu ve 307 metrelik bir fren izi olduğu belirlendi.
Antep’te cumartesi sabah saatlerinde başka bir kazaya yardım için yol kenarında bulunan ekiplere, yan yatan bir yolcu otobüsü çarptı. Kazada 15 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi de yaralandı.
Sabah’ta yer alan habere göre; jandarma ekipleri yaptığı ilk incelemede 307 metre fren izi olduğunu belirledi. 110 km hız sınırı bulunan yolda otobüsün hızının da 130 km olduğu tespit edildi.
Kaza sonrası nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen şoföre A.M.; ilk ifadesinde kaza anında fren yapıp yapmadığını hatırlamadığını belirtirken şu ifadeleri kullanmıştı:
“Saat 10.00-11.00 sıralarında Nizip’te bir tesiste tekrar mola verdik. Mola esnasında otobüsün şoför koltuğuna geçtim. V.Ö. ise yeniden istirahate ayrıldı. Tam bilememekle beraber 100-110 kilometre hızla seyir halindeydim. Tüm yolculuk esnasında yanımızda muavinimiz B. bulunmaktaydı. B. de ara ara istirahate çekildi ama en son tesislerde o da benimle beraber uyanıktı. Ben otobüs sürüşünü yaptığım sırada muavinimiz B. de anımsadığım kadarıyla yolcularımızla ilgileniyordu. Bu şekilde yaklaşık 15 kilometre ilerledikten sonra bir kaza olduğunu gördüm. Yol üzerinde modelini anımsayamadığım 3-4 otomobil, bir itfaiye aracı, bir ambulans vardı. Anladığım kadarıyla bir kaza olmuştu ancak kaza aracını ve kazayı tam anımsayamıyorum.”
‘KENDİMİN ÖLMESİNİ TERCİH EDERDİM’
Emniyet şeridinin hemen yanında bulunan birinci sağ şeritte ilerlediğini anlatan M.A, şunları söyledi:
“Tahminen 20-30 metre kala önümde kaza yapan araçları, ambulansı ve itfaiye aracını fark ettim. Bu araçları 20-30 metre kala görmüş olma nedenimi şu an açıklayamıyorum. Ancak yol biraz virajlıydı ve gittiğim şeritte hafif tepelik vardı. Belki de bu nedenle araçları ve kazayı görmemiş olabilirim. Ancak uykulu değildim ve yolda hatırladığım kadarıyla uyarı levhası ve reflektör bulunmamaktaydı. Söz konusu araçları gördükten sonra frene basıp basmadığımı hatırlamıyorum. Çünkü fren mesafesinde değildim. Frene bassam da otobüs durmayacaktı. Bu nedenle direksiyonu sola kırmayı tercih ettim. Belki bu şekilde kazadan kaçış ihtimalimiz olacaktı. Daha sonra otobüs herhangi bir araca itfaiyeye ya da ambulansa çarptı mı hatırlamıyorum. En son baktığımda otobüsün yan yatmış olduğunu gördüm. Gerçekleşen kaza ve vefat eden ile yaralanan insanlardan ötürü çok üzgünüm. Yaşanılan olayın gerçekleşmesinden ise kendimin ölmesini tercih ederdim.”
Antep’te 15 kişinin öldüğü kazayla yapılan ilgili ilk tespitler ortaya çıktı. Jandarmanın yaptığı ilk incelemede otobüsün hızının 130 km olduğu ve 307 metrelik bir fren izi olduğu belirlendi.
Antep’te cumartesi sabah saatlerinde başka bir kazaya yardım için yol kenarında bulunan ekiplere, yan yatan bir yolcu otobüsü çarptı. Kazada 15 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi de yaralandı.
Sabah’ta yer alan habere göre; jandarma ekipleri yaptığı ilk incelemede 307 metre fren izi olduğunu belirledi. 110 km hız sınırı bulunan yolda otobüsün hızının da 130 km olduğu tespit edildi.
Kaza sonrası nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen şoföre A.M.; ilk ifadesinde kaza anında fren yapıp yapmadığını hatırlamadığını belirtirken şu ifadeleri kullanmıştı:
“Saat 10.00-11.00 sıralarında Nizip’te bir tesiste tekrar mola verdik. Mola esnasında otobüsün şoför koltuğuna geçtim. V.Ö. ise yeniden istirahate ayrıldı. Tam bilememekle beraber 100-110 kilometre hızla seyir halindeydim. Tüm yolculuk esnasında yanımızda muavinimiz B. bulunmaktaydı. B. de ara ara istirahate çekildi ama en son tesislerde o da benimle beraber uyanıktı. Ben otobüs sürüşünü yaptığım sırada muavinimiz B. de anımsadığım kadarıyla yolcularımızla ilgileniyordu. Bu şekilde yaklaşık 15 kilometre ilerledikten sonra bir kaza olduğunu gördüm. Yol üzerinde modelini anımsayamadığım 3-4 otomobil, bir itfaiye aracı, bir ambulans vardı. Anladığım kadarıyla bir kaza olmuştu ancak kaza aracını ve kazayı tam anımsayamıyorum.”
‘KENDİMİN ÖLMESİNİ TERCİH EDERDİM’
Emniyet şeridinin hemen yanında bulunan birinci sağ şeritte ilerlediğini anlatan M.A, şunları söyledi:
“Tahminen 20-30 metre kala önümde kaza yapan araçları, ambulansı ve itfaiye aracını fark ettim. Bu araçları 20-30 metre kala görmüş olma nedenimi şu an açıklayamıyorum. Ancak yol biraz virajlıydı ve gittiğim şeritte hafif tepelik vardı. Belki de bu nedenle araçları ve kazayı görmemiş olabilirim. Ancak uykulu değildim ve yolda hatırladığım kadarıyla uyarı levhası ve reflektör bulunmamaktaydı. Söz konusu araçları gördükten sonra frene basıp basmadığımı hatırlamıyorum. Çünkü fren mesafesinde değildim. Frene bassam da otobüs durmayacaktı. Bu nedenle direksiyonu sola kırmayı tercih ettim. Belki bu şekilde kazadan kaçış ihtimalimiz olacaktı. Daha sonra otobüs herhangi bir araca itfaiyeye ya da ambulansa çarptı mı hatırlamıyorum. En son baktığımda otobüsün yan yatmış olduğunu gördüm. Gerçekleşen kaza ve vefat eden ile yaralanan insanlardan ötürü çok üzgünüm. Yaşanılan olayın gerçekleşmesinden ise kendimin ölmesini tercih ederdim.”
Antep’te 15 kişinin öldüğü kazayla yapılan ilgili ilk tespitler ortaya çıktı. Jandarmanın yaptığı ilk incelemede otobüsün hızının 130 km olduğu ve 307 metrelik bir fren izi olduğu belirlendi.
Antep’te cumartesi sabah saatlerinde başka bir kazaya yardım için yol kenarında bulunan ekiplere, yan yatan bir yolcu otobüsü çarptı. Kazada 15 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi de yaralandı.
Sabah’ta yer alan habere göre; jandarma ekipleri yaptığı ilk incelemede 307 metre fren izi olduğunu belirledi. 110 km hız sınırı bulunan yolda otobüsün hızının da 130 km olduğu tespit edildi.
Kaza sonrası nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen şoföre A.M.; ilk ifadesinde kaza anında fren yapıp yapmadığını hatırlamadığını belirtirken şu ifadeleri kullanmıştı:
“Saat 10.00-11.00 sıralarında Nizip’te bir tesiste tekrar mola verdik. Mola esnasında otobüsün şoför koltuğuna geçtim. V.Ö. ise yeniden istirahate ayrıldı. Tam bilememekle beraber 100-110 kilometre hızla seyir halindeydim. Tüm yolculuk esnasında yanımızda muavinimiz B. bulunmaktaydı. B. de ara ara istirahate çekildi ama en son tesislerde o da benimle beraber uyanıktı. Ben otobüs sürüşünü yaptığım sırada muavinimiz B. de anımsadığım kadarıyla yolcularımızla ilgileniyordu. Bu şekilde yaklaşık 15 kilometre ilerledikten sonra bir kaza olduğunu gördüm. Yol üzerinde modelini anımsayamadığım 3-4 otomobil, bir itfaiye aracı, bir ambulans vardı. Anladığım kadarıyla bir kaza olmuştu ancak kaza aracını ve kazayı tam anımsayamıyorum.”
‘KENDİMİN ÖLMESİNİ TERCİH EDERDİM’
Emniyet şeridinin hemen yanında bulunan birinci sağ şeritte ilerlediğini anlatan M.A, şunları söyledi:
“Tahminen 20-30 metre kala önümde kaza yapan araçları, ambulansı ve itfaiye aracını fark ettim. Bu araçları 20-30 metre kala görmüş olma nedenimi şu an açıklayamıyorum. Ancak yol biraz virajlıydı ve gittiğim şeritte hafif tepelik vardı. Belki de bu nedenle araçları ve kazayı görmemiş olabilirim. Ancak uykulu değildim ve yolda hatırladığım kadarıyla uyarı levhası ve reflektör bulunmamaktaydı. Söz konusu araçları gördükten sonra frene basıp basmadığımı hatırlamıyorum. Çünkü fren mesafesinde değildim. Frene bassam da otobüs durmayacaktı. Bu nedenle direksiyonu sola kırmayı tercih ettim. Belki bu şekilde kazadan kaçış ihtimalimiz olacaktı. Daha sonra otobüs herhangi bir araca itfaiyeye ya da ambulansa çarptı mı hatırlamıyorum. En son baktığımda otobüsün yan yatmış olduğunu gördüm. Gerçekleşen kaza ve vefat eden ile yaralanan insanlardan ötürü çok üzgünüm. Yaşanılan olayın gerçekleşmesinden ise kendimin ölmesini tercih ederdim.”
Antep’te 15 kişinin öldüğü kazayla yapılan ilgili ilk tespitler ortaya çıktı. Jandarmanın yaptığı ilk incelemede otobüsün hızının 130 km olduğu ve 307 metrelik bir fren izi olduğu belirlendi.
Antep’te cumartesi sabah saatlerinde başka bir kazaya yardım için yol kenarında bulunan ekiplere, yan yatan bir yolcu otobüsü çarptı. Kazada 15 kişi hayatını kaybetti, 31 kişi de yaralandı.
Sabah’ta yer alan habere göre; jandarma ekipleri yaptığı ilk incelemede 307 metre fren izi olduğunu belirledi. 110 km hız sınırı bulunan yolda otobüsün hızının da 130 km olduğu tespit edildi.
Kaza sonrası nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilen şoföre A.M.; ilk ifadesinde kaza anında fren yapıp yapmadığını hatırlamadığını belirtirken şu ifadeleri kullanmıştı:
“Saat 10.00-11.00 sıralarında Nizip’te bir tesiste tekrar mola verdik. Mola esnasında otobüsün şoför koltuğuna geçtim. V.Ö. ise yeniden istirahate ayrıldı. Tam bilememekle beraber 100-110 kilometre hızla seyir halindeydim. Tüm yolculuk esnasında yanımızda muavinimiz B. bulunmaktaydı. B. de ara ara istirahate çekildi ama en son tesislerde o da benimle beraber uyanıktı. Ben otobüs sürüşünü yaptığım sırada muavinimiz B. de anımsadığım kadarıyla yolcularımızla ilgileniyordu. Bu şekilde yaklaşık 15 kilometre ilerledikten sonra bir kaza olduğunu gördüm. Yol üzerinde modelini anımsayamadığım 3-4 otomobil, bir itfaiye aracı, bir ambulans vardı. Anladığım kadarıyla bir kaza olmuştu ancak kaza aracını ve kazayı tam anımsayamıyorum.”
‘KENDİMİN ÖLMESİNİ TERCİH EDERDİM’
Emniyet şeridinin hemen yanında bulunan birinci sağ şeritte ilerlediğini anlatan M.A, şunları söyledi:
“Tahminen 20-30 metre kala önümde kaza yapan araçları, ambulansı ve itfaiye aracını fark ettim. Bu araçları 20-30 metre kala görmüş olma nedenimi şu an açıklayamıyorum. Ancak yol biraz virajlıydı ve gittiğim şeritte hafif tepelik vardı. Belki de bu nedenle araçları ve kazayı görmemiş olabilirim. Ancak uykulu değildim ve yolda hatırladığım kadarıyla uyarı levhası ve reflektör bulunmamaktaydı. Söz konusu araçları gördükten sonra frene basıp basmadığımı hatırlamıyorum. Çünkü fren mesafesinde değildim. Frene bassam da otobüs durmayacaktı. Bu nedenle direksiyonu sola kırmayı tercih ettim. Belki bu şekilde kazadan kaçış ihtimalimiz olacaktı. Daha sonra otobüs herhangi bir araca itfaiyeye ya da ambulansa çarptı mı hatırlamıyorum. En son baktığımda otobüsün yan yatmış olduğunu gördüm. Gerçekleşen kaza ve vefat eden ile yaralanan insanlardan ötürü çok üzgünüm. Yaşanılan olayın gerçekleşmesinden ise kendimin ölmesini tercih ederdim.”