Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin araştırmasına göre bu pazar seçim olsa kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtılmadan önce Türkiye genelinde seçmenlerin yüzde 26,8’i AKP’yi, yüzde 21,3’ü ise CHP’yi tercih ediyor.
Türkiye’deki genel seçimlere iki sene var. Ancak muhalefetteki partiler erken seçim çağrısı yapmaya devam ediyor. İktidar bu çağrıları reddederek seçimlerin zamanında düzenleneceğini vurguluyor. Araştırmacılar ise iktidar partisine oy desteğinin azaldığını öne sürüyor, diğer yandan anketlerde AKP’nin ortağı MHP’nin de mevcut baraj yüzde 10’u geçemediği görülüyor. AKP, anket şirketlerine denetim getirmeyi düşünüyor. Seçim barajının da yüzde 7’ye indirilmesi gündemde.
Buna göre Yöneylem’in eylül ayında 27 ilde yaptığı araştırmada “Bu pazar milletvekili seçimi yapılacak olsa hangi partiye oy verirsiniz” diye sorulduğunda kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtılmadan önce Türkiye genelinde seçmenlerin yüzde 26,8’i AKP’yi, yüzde 21,3’ü CHP’yi, yüzde 10,6’sı İYİ Parti’yi, yüzde 8,5’i HDP’yi ve yüzde 6,7’si MHP’yi destekleyeceğini ifade etti. Yeni kurulan partilerden DEVA Partisi’nin oy oranı yüzde 1,2 seviyesinde.
Kararsızlar ve oy kullanmayacaklar dağıtıldığında ise AKP 33,7 puan, CHP 26,5, İYİ Parti 13,7, HDP 10,2, MHP 8,8, DEVA 1,7 SAADET 1,4, Yeniden Refah 1,3, TİP ise yüzde 1 oldu.
MHP seçmeninin tercihi değişiyor
Araştırma bulgularına göre AKP, 24 Haziran 2018 milletvekili seçimindeki oylarının yüzde 66,9’unu koruyor. Buna göre AKP seçmeninden CHP’ye 4 ve İYİ Parti’ye 3 puanlık geçiş var. Diğer yandan 24 Haziran seçimlerinde AKP’ye oy verenlerin yüzde 5,9’u önümüzdeki seçimde sandığa gitmemeyi tercih edeceğini bildirdi.
24 Haziran oylarının yüzde 48,2’sini koruyan MHP’de, İYİ Parti (yüzde 10,3) ve CHP’ye (7,6) geçişlerin yanı sıra yüzde 10,3 oranındaki oy kullanmayacak seçmen dikkat çekiyor. MHP seçmeninin yüzde 9,4’ü ise ittifak ortağı AKP’ye yönelmiş görünüyor. Ankete göre 24 Haziran’daki oy tercihini değiştirerek oy kullanmayacağını ifade eden seçmenler arasında en yüksek orana MHP sahip.
Kararsızlar en çok AKP’den
Ankette kararsız seçmen oranı eylül ayında yüzde 11,7 olarak ölçüldü. “Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” diye sorulduğunda “Kararsızım” diyenlere hangi partiye kendilerini yakın hissettikleri sorulduğunda ise yüzde 18’i AKP, yüzde 12,5’i CHP, yüzde 2,6’sı HDP, yüzde 7,3’ü MHP, yüzde 10,2’si İYİ Parti yanıtını verdi.
Muhalefetin kazanacağına dair inanç artıyor
Araştırmanın sonuçlarına göre seçmenlerin son dönemde cumhur ittifakının iktidarı kaybedeceğine, muhalefet partilerinin kazanacağına dair inancı artışta. “Kendi oy verme davranışınız bir yana sizce önümüzdeki pazar milletvekilliği seçimleri yapılacak olsa Meclis’te çoğunluğu cumhur ittifakı mı, muhalefet partileri mi kazanır” şeklinde bir soru yöneltildiğinde seçmenlerin yüzde 53,2’sinin “Muhalefet partileri” yanıtını verdiği görülüyor. Cumhur ittifakı diyenlerin oranı ise yüzde 46,8.
‘Türkiye iyi mi yönetiliyor?’
“Sizce Türkiye iyi mi, yoksa kötü mü yönetilmektedir” sorusuna ise ankete katılanların yüzde 57,8’i Türkiye’nin kötü yönetildiğini, yüzde 26’sı iyi yönetildiğini cevabını verdi. Aynı şirketin anketine göre şubattan ağustosa kadar geçen yedi aylık sürede Türkiye’nin kötü yönetildiğini düşünenler yaklaşık 23 puan artmış, iyi yönetildiğini düşünenler 4 puan azalmıştı. Eylül ayında da Türkiye’nin kötü yönetildiğini düşünenlerin oranında 2,1 puanlık azalma, iyi yönetildiğini düşünenlerin oranında 2,4 puanlık artış yaşandığı bildirildi.
Cumhurbaşkanlığı seçimi
“Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması durumunda Tayyip Erdoğan’a oy verir misiniz” şeklinde bir soru yöneltildiğinde katılımcıların yüzde 56’sı “Erdoğan’a asla oy vermem” derken, yüzde 32,5’i “Kesinlikle oy veririm” dedi. Şubat ayında yüzde 43 olan “Asla oy vermem” diyenlerin oranı beş ayda 14 puan artarak ağustosta yüzde 57’yi bulmuştu. Son bir ayda Erdoğan’a asla oy vermem diyenlerin oranında yaklaşık 1 puanlık bir düşüş gözlemlendi.
Ankette önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, cumhur ittifakının adayı Erdoğan’ı, HDP’nin Selahattin Demirtaş’ı, millet ittifakının ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu aday göstermesi durumunda, seçmenlerin yüzde 39,5’i Erdoğan’ı, yüzde 30’u Kılıçdaroğlu’nu, yüzde 13’ü Demirtaş’ı destekleyeceğini ifade ediyor. Kararsızım diyenler yüzde 2,5, oy kullanmam diyenler yüzde 15 seviyesinde.
Seçmenlerde “Önümüzdeki pazar cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu yapılacak olsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mı muhalefet adayına mı oy verirsiniz” sorusu sorulduğunda, yüzde 50,2’si muhalefet adayına, yüzde 37,2’si Erdoğan’a oy vereceğini söylüyor.
Diğer yandan ankette seçmenlere Erdoğan’a karşı dört farklı adayla ilgili olarak cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu olsa hangi adaya oy vereceği de soruldu. Erdoğan en yüksek oy oranına yüzde 40,9’la Kemal Kılıçdaroğlu karşısında ulaşırken, en düşük oyu yüzde 36’yla Mansur Yavaş’a karşı aldı. Erdoğan’ı üç aydır dört olası adayın da geçtiği görülüyor. Yüzde 55,4’le Mansur Yavaş, yüzde 50,1’le Ekrem İmamoğlu, yüzde 46’yla Meral Akşener ve yüzde 41,5’le Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’ı geride bırakıyor.
Anketten öne çıkan diğer veriler ise şu şekilde:
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türk ekonomisi toparlanma sürecini geride bırakarak atılım ve şahlanış dönemine girdi” açıklamasına katılıp katılmadıkları sorulduğunda seçmenlerin yüzde 70’i ekonomide bir toparlanma olduğunu düşünmediğini belirtti. Türkiye ekonomisinin şahlanış dönemine girdiğine inananların oranı yüzde 22 seviyesinde.
*AKP’ye oy vereceğini söyleyen seçmenlerin yüzde 38’i TÜİK’in enflasyon rakamlarını doğru hesapladığına inanırken, yüzde 37’si gerçek enflasyonun açıklanandan daha yüksek olduğunu düşünüyor. Vatandaşların yüzde 71’i gerçek enflasyonun TÜİK tarafından açıklanandan daha yüksek olduğuna inandığını ifade etti. TÜİK’in enflasyon rakamlarının doğru olduğuna inananların oranı yüzde 14.
*Seçmenlere “Sosyal medyanın kontrol edilmesiyle ilgili yasal düzenleme yapılmasını destekliyor musunuz” şeklinde bir soru yöneltildiğinde yüzde 55’lik bir kesim sosyal medyanın kontrol edilmesine karşı olduğunu, yüzde 39’luk bir kesim sosyal medyanın kontrol edilmesiyle ilgili yasal düzenleme yapılmasını desteklediğini belirtti.