Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ulus tarihi kent merkezinde yıkılan İller Bankası binasının yeniden yapılması için ayrılan alanda, hukuka aykırı şekilde kazıya devam edildiğini ve dükkanlar yapıldığını söyledi.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bilimsel kaynaklarda tam da inşaatın yapıldığı yerde Ermeni ve Katolik mezarlığının olduğunu, kazı sırasında insan kemiklerinin bulunduğunu belirterek, kazı ve inşai faaliyetlerin durdurulması için çağrı yaptı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi, kazı çalışmalarına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Daire Başkanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) resmi yazılarla başvurdu.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Ulus’taki İller Bankası’nın yıkımına neden olan Melike Hatun Camii’nin arkasında İller Bankası’nın yeniden yapılması için ayrılan parselde, İtfaiye Meydanı esnafının zorla boşaltılması için dükkanlar yapıldığını bu yapım sürecinin de hukuka aykırı olduğunu hatırlattı.
“MEZARLARIN ÜZERİNE BETON DÖKMEK İNSANLIK DIŞIDIR”
Candan, sözlerine şöyle devam etti:
“Hukuksuz kazı sürecinde bulunan insan kemikleri, Anadolu Medeniyetler Müzesi ekipleri tarafından incelemeye götürülmüştür. Bölge bilimsel kaynaklarda Ermeni ve Katolik Mezarlığı olarak görünmekte, ilgili parselin tapu sorgularında, kilisenin ve hamamında bulunduğu tarihi eserler görülmektedir. Buna rağmen inşaatın hâlâ devam ettirilmesi, Anadolu topraklarındaki çok kültürlülüğe yapılan çok büyük bir saygısızlıktır. İnsan hakkı ihlalidir ve barbarlıktır. Ulus Tarihi kent merkezinin altında yatan kültürel ve tarihsel değeri yok etmeye çalışan, züccaciye dükkanına girmiş fil gibi davranan insan kemiklerinin bulunduğu alanda, beton dökerek inşaata devam eden zihniyet suç işlemektedir. Dini dili ırkı ne olursa olsun Anadolu coğrafyasında yaşayanların, mezarlarının üzerine beton dökmek, dükkân yapmak insanlık dışıdır. O alana yapılacak 46 dükkân için bir tarihin yok edilmesi kabul edilemez. Kazı çalışmalarına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Daire Başkanlığı’na, Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’na (TOKİ) resmi yazılarla başvurduk. Kültür Bakanlığı’nın Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı’nın ivedilikle sürece müdahil olması kazı çalışmalarını durdurması gerekiyor.”
“SÜRECİ YARGIYA TAŞIYACAĞIZ”
Candan, “Akla ziyan bir süreçle karşı karşıyayız, herkes kulağının üzerine yatmış durumda. Ulus tarihi kent merkezi başkentin çok kültürlülüğünün mekanıdır. Kazıda insan kemikleri çıkıyor, o bölgenin tarihi bölge olduğu ve mezarlık olduğu ortada iken, kilise ve hamam ile bağlantılı bir yerleşkeden bahsedilirken, bu vurdumduymazlığı reddediyoruz. Alan aynı zamanda yıkılan İller Bankası için kurul tarafından ayrılmış alandır. Orada inşaat izni verenler, ihale yapanların hepsi 2863 sayılı kanuna göre suç işlemektedir. Bir kentte bir ülkede vicdan kalmamışsa, insanların mezarlarının üzerine dükkan yapacak bir zihniyet iş başındaysa bu ülkemiz adına çok büyük bir utanç. Ülkemizi düşürdükleri durumdan kaynaklı yönetenler hicap duymalılar. Mezarlık alana dükkan yapmak bir vicdansızlıktır. Koruma kurulunu göreve çağırıyoruz. Süreci yargıya taşıyacağız” dedi.
