Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sürecinde birçok anayasal hakkın sınırlandırılmasına seyirci kaldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL’in ilan edilmesiyle birçok anayasal hak sınırlandırıldı. İktidarın F… ile mücadele amacıyla getirdiğini savunduğu OHAL, amacı dışana çıkarak toplumunun çeşitli muhalif kesimlerini susturma bütün şirketlerine el koyma aracına dönüştü. Bu süreçte bir çok dava açıldı, tutuklamalar çıktı. Yerel mahkemelerden adalet çıkmaması için mağdurlar, Anayasa Mahkemesi’nde hak arayışına gitti. Ancak yapılan bireysel başvurulardan beklenen kararlar çıkmadı. Zühtü Arslan’ın başkanlığını yaptığı AYM’den 16 aylık OHAL sürecinde toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren hak ihlali kararı çıkmaz oldu. AYM’nin önünde karar için bekleyen dosyaları derledik.
TUTUKLU GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK
150’nin üzerinde gazeteci ve yazar halen tutuklu. Birçok medya kuruluşuna dava açıldı.
Farklı kesimden birçok gazeteci OHAL nedeniyle hak gasbına uğratıldı. Gazetenin attığı manşetler, yazılan haberleri ve köşe yazıları suçmuş gibi gösterildi. Mahkeme heyeti, duruşmalarda gazetenin yayın politikasını sorgular nitelikte sorular yöneltti. Tutuklu devam eden Sözcü ve Özgür Gündem davalarında bu ay tahliyeler çıkarken aylardır tutuklu olan Mahir Kanat, Tunca Öğreten, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Deniz Yücel, Şahin Alpay ve yüzlerce gazetecinin başvurularından karar çıkmadığı için konu şimdi AİHM’nin önünde. Ancak hiçbir dosyaya el atmadı.
KÖTÜ MUAMELE ARTTI
Emniyet ve cezaevlerinde kötü muamele şikayetleri arttı. Gözaltına alınan bir çok kişi, şiddet gördüğünü iddia etti. Kapasitesinin üzerine çıkan cezaevlerinde ise yatacak yer kalmadı, mahkumlar yerlerde yatmak zorunda. Tutuklu ve hükümlülerin ziyaret ve telefon hakları, havalandırmaya çıkma süreleri kısıtlandı. Kötü muamelede bulunan kamu görevlileriyle ilgili yargıdan takipsizlik kararları çıktı. Polisin işlediği cinayetlerde ise mahkemeler tutuklama kararı vermekten kaçındı.
BEBEKLER, KADINLAR, YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR HAPİSTE
Anayasa Mahkemesi, yürütülen cadı avlarına da sessiz kaldı. 668 bebek 17 bin kadın, yaşlı ve çocuklar hapishanelerde toplumdan dışlandı. Muhalif durup hakkını arayan herkes mağdur edildi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça olmak üzere kamu görevinden ihraç edilen binlerce kişinin dosyasını OHAL Komisyonu’na havale ederek, topu üzerinden attı. Başkanı olmayan OHAL Komisyonu’ndan ise tek bir karar çıkmadı. Nuriye Gülmen’in örgüt üyeliği ile suçlanmasının tek nedeni ise işine geri dönebilmek amacıyla yaptığı açlık grevi oldu. Semih Özakça ise son duruşmada tahliye edilerek, ev hapsine alındı. İki eğitimcinin tek talebi ise işlerine geri dönmekti.
HDP’Lİ SİYASETÇİLER İSE HAPİSTE
Meclis’te dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 10 HDP’li vekil yaklaşık bir yıldır tutuklu. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da MİT TIRları haberleri nedeniyle 25 yıl hapis cezası alarak cezaevine konuldu. Aldıkları hapis cezaları kesinleştiği gerekçesiyle Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Besime Konca ve Nursel Aydoğan’ın vekillikleri düşürüldü. Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in vekilliğinin düşürülme nedeni ise devamsızlık. Yemin etmeyen Leyla Zana’nın vekilliğinin düşürülmesi de Meclis gündemine. Anayasa Mahkemesi, aylar geçmesine karşın 2014’te aldığı verdiği tutuklu CHP ve BDP’li vekiller içtihatını uygulamayarak, bugünkü vekillerin tutuklu olmasına seyirci kaldı. AYM’nin 16 Kasım’da görüşeceği HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın dosyasında vereceği karar emsal olacak. Bunun yanında HDP’nin çok sayıda parti yöneticisi ve belediye başkanı da tutuklu. Neredeyse bütün HDP’li il belediye başkanları görevden alınarak yerlerine kayyım atandı.
SADECE BARIŞ İSTEDİLER
Güneydoğu’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve hak ihlallerine ilişkin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan onlarca akademisyen, üniversitelerden ihraç edildi. Bu akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası” yapmaktan dava açıldı. İfade özgürlüğünü kullanan akademisyenlerle ilgili AYM’den henüz bir karar çıkmadı.
SOKAKLAR YASAKLANDI
OHAL ile birlikte valilikler, keyfi olarak toplantı ve gösteri yapmayı yasakladı. Örneğin Ankara’da valilik, neredeyse her ay kentteki gösterileri durdurdu. Ankara Valiliği, son olarak 1 Kasım’da aldığı kararla kentte 3 ay boyunca eylem yapılmasını yasakladı. Bunun yanında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylem alanı olan Yüksel Caddesi yasaklı alan ilan edildi, İnsan Hakları Anıtı bariyerlerle çevrildi. Burada “İşimi geri istiyorum” talebiyle yapılmak istenen eylemlere 232 kez müdahale edildi, 586 kişi gözaltına alındı. Başta Veli Saçılık olmak üzere polisin eylemcilere yakın mesafeden plastik mermi ve biber gazı sıkarak gözaltı yapması, yargı tarafından aklandı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sürecinde birçok anayasal hakkın sınırlandırılmasına seyirci kaldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL’in ilan edilmesiyle birçok anayasal hak sınırlandırıldı. İktidarın F… ile mücadele amacıyla getirdiğini savunduğu OHAL, amacı dışana çıkarak toplumunun çeşitli muhalif kesimlerini susturma bütün şirketlerine el koyma aracına dönüştü. Bu süreçte bir çok dava açıldı, tutuklamalar çıktı. Yerel mahkemelerden adalet çıkmaması için mağdurlar, Anayasa Mahkemesi’nde hak arayışına gitti. Ancak yapılan bireysel başvurulardan beklenen kararlar çıkmadı. Zühtü Arslan’ın başkanlığını yaptığı AYM’den 16 aylık OHAL sürecinde toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren hak ihlali kararı çıkmaz oldu. AYM’nin önünde karar için bekleyen dosyaları derledik.
TUTUKLU GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK
150’nin üzerinde gazeteci ve yazar halen tutuklu. Birçok medya kuruluşuna dava açıldı.
Farklı kesimden birçok gazeteci OHAL nedeniyle hak gasbına uğratıldı. Gazetenin attığı manşetler, yazılan haberleri ve köşe yazıları suçmuş gibi gösterildi. Mahkeme heyeti, duruşmalarda gazetenin yayın politikasını sorgular nitelikte sorular yöneltti. Tutuklu devam eden Sözcü ve Özgür Gündem davalarında bu ay tahliyeler çıkarken aylardır tutuklu olan Mahir Kanat, Tunca Öğreten, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Deniz Yücel, Şahin Alpay ve yüzlerce gazetecinin başvurularından karar çıkmadığı için konu şimdi AİHM’nin önünde. Ancak hiçbir dosyaya el atmadı.
KÖTÜ MUAMELE ARTTI
Emniyet ve cezaevlerinde kötü muamele şikayetleri arttı. Gözaltına alınan bir çok kişi, şiddet gördüğünü iddia etti. Kapasitesinin üzerine çıkan cezaevlerinde ise yatacak yer kalmadı, mahkumlar yerlerde yatmak zorunda. Tutuklu ve hükümlülerin ziyaret ve telefon hakları, havalandırmaya çıkma süreleri kısıtlandı. Kötü muamelede bulunan kamu görevlileriyle ilgili yargıdan takipsizlik kararları çıktı. Polisin işlediği cinayetlerde ise mahkemeler tutuklama kararı vermekten kaçındı.
BEBEKLER, KADINLAR, YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR HAPİSTE
Anayasa Mahkemesi, yürütülen cadı avlarına da sessiz kaldı. 668 bebek 17 bin kadın, yaşlı ve çocuklar hapishanelerde toplumdan dışlandı. Muhalif durup hakkını arayan herkes mağdur edildi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça olmak üzere kamu görevinden ihraç edilen binlerce kişinin dosyasını OHAL Komisyonu’na havale ederek, topu üzerinden attı. Başkanı olmayan OHAL Komisyonu’ndan ise tek bir karar çıkmadı. Nuriye Gülmen’in örgüt üyeliği ile suçlanmasının tek nedeni ise işine geri dönebilmek amacıyla yaptığı açlık grevi oldu. Semih Özakça ise son duruşmada tahliye edilerek, ev hapsine alındı. İki eğitimcinin tek talebi ise işlerine geri dönmekti.
HDP’Lİ SİYASETÇİLER İSE HAPİSTE
Meclis’te dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 10 HDP’li vekil yaklaşık bir yıldır tutuklu. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da MİT TIRları haberleri nedeniyle 25 yıl hapis cezası alarak cezaevine konuldu. Aldıkları hapis cezaları kesinleştiği gerekçesiyle Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Besime Konca ve Nursel Aydoğan’ın vekillikleri düşürüldü. Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in vekilliğinin düşürülme nedeni ise devamsızlık. Yemin etmeyen Leyla Zana’nın vekilliğinin düşürülmesi de Meclis gündemine. Anayasa Mahkemesi, aylar geçmesine karşın 2014’te aldığı verdiği tutuklu CHP ve BDP’li vekiller içtihatını uygulamayarak, bugünkü vekillerin tutuklu olmasına seyirci kaldı. AYM’nin 16 Kasım’da görüşeceği HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın dosyasında vereceği karar emsal olacak. Bunun yanında HDP’nin çok sayıda parti yöneticisi ve belediye başkanı da tutuklu. Neredeyse bütün HDP’li il belediye başkanları görevden alınarak yerlerine kayyım atandı.
SADECE BARIŞ İSTEDİLER
Güneydoğu’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve hak ihlallerine ilişkin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan onlarca akademisyen, üniversitelerden ihraç edildi. Bu akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası” yapmaktan dava açıldı. İfade özgürlüğünü kullanan akademisyenlerle ilgili AYM’den henüz bir karar çıkmadı.
SOKAKLAR YASAKLANDI
OHAL ile birlikte valilikler, keyfi olarak toplantı ve gösteri yapmayı yasakladı. Örneğin Ankara’da valilik, neredeyse her ay kentteki gösterileri durdurdu. Ankara Valiliği, son olarak 1 Kasım’da aldığı kararla kentte 3 ay boyunca eylem yapılmasını yasakladı. Bunun yanında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylem alanı olan Yüksel Caddesi yasaklı alan ilan edildi, İnsan Hakları Anıtı bariyerlerle çevrildi. Burada “İşimi geri istiyorum” talebiyle yapılmak istenen eylemlere 232 kez müdahale edildi, 586 kişi gözaltına alındı. Başta Veli Saçılık olmak üzere polisin eylemcilere yakın mesafeden plastik mermi ve biber gazı sıkarak gözaltı yapması, yargı tarafından aklandı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sürecinde birçok anayasal hakkın sınırlandırılmasına seyirci kaldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL’in ilan edilmesiyle birçok anayasal hak sınırlandırıldı. İktidarın F… ile mücadele amacıyla getirdiğini savunduğu OHAL, amacı dışana çıkarak toplumunun çeşitli muhalif kesimlerini susturma bütün şirketlerine el koyma aracına dönüştü. Bu süreçte bir çok dava açıldı, tutuklamalar çıktı. Yerel mahkemelerden adalet çıkmaması için mağdurlar, Anayasa Mahkemesi’nde hak arayışına gitti. Ancak yapılan bireysel başvurulardan beklenen kararlar çıkmadı. Zühtü Arslan’ın başkanlığını yaptığı AYM’den 16 aylık OHAL sürecinde toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren hak ihlali kararı çıkmaz oldu. AYM’nin önünde karar için bekleyen dosyaları derledik.
TUTUKLU GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK
150’nin üzerinde gazeteci ve yazar halen tutuklu. Birçok medya kuruluşuna dava açıldı.
Farklı kesimden birçok gazeteci OHAL nedeniyle hak gasbına uğratıldı. Gazetenin attığı manşetler, yazılan haberleri ve köşe yazıları suçmuş gibi gösterildi. Mahkeme heyeti, duruşmalarda gazetenin yayın politikasını sorgular nitelikte sorular yöneltti. Tutuklu devam eden Sözcü ve Özgür Gündem davalarında bu ay tahliyeler çıkarken aylardır tutuklu olan Mahir Kanat, Tunca Öğreten, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Deniz Yücel, Şahin Alpay ve yüzlerce gazetecinin başvurularından karar çıkmadığı için konu şimdi AİHM’nin önünde. Ancak hiçbir dosyaya el atmadı.
KÖTÜ MUAMELE ARTTI
Emniyet ve cezaevlerinde kötü muamele şikayetleri arttı. Gözaltına alınan bir çok kişi, şiddet gördüğünü iddia etti. Kapasitesinin üzerine çıkan cezaevlerinde ise yatacak yer kalmadı, mahkumlar yerlerde yatmak zorunda. Tutuklu ve hükümlülerin ziyaret ve telefon hakları, havalandırmaya çıkma süreleri kısıtlandı. Kötü muamelede bulunan kamu görevlileriyle ilgili yargıdan takipsizlik kararları çıktı. Polisin işlediği cinayetlerde ise mahkemeler tutuklama kararı vermekten kaçındı.
BEBEKLER, KADINLAR, YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR HAPİSTE
Anayasa Mahkemesi, yürütülen cadı avlarına da sessiz kaldı. 668 bebek 17 bin kadın, yaşlı ve çocuklar hapishanelerde toplumdan dışlandı. Muhalif durup hakkını arayan herkes mağdur edildi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça olmak üzere kamu görevinden ihraç edilen binlerce kişinin dosyasını OHAL Komisyonu’na havale ederek, topu üzerinden attı. Başkanı olmayan OHAL Komisyonu’ndan ise tek bir karar çıkmadı. Nuriye Gülmen’in örgüt üyeliği ile suçlanmasının tek nedeni ise işine geri dönebilmek amacıyla yaptığı açlık grevi oldu. Semih Özakça ise son duruşmada tahliye edilerek, ev hapsine alındı. İki eğitimcinin tek talebi ise işlerine geri dönmekti.
HDP’Lİ SİYASETÇİLER İSE HAPİSTE
Meclis’te dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 10 HDP’li vekil yaklaşık bir yıldır tutuklu. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da MİT TIRları haberleri nedeniyle 25 yıl hapis cezası alarak cezaevine konuldu. Aldıkları hapis cezaları kesinleştiği gerekçesiyle Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Besime Konca ve Nursel Aydoğan’ın vekillikleri düşürüldü. Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in vekilliğinin düşürülme nedeni ise devamsızlık. Yemin etmeyen Leyla Zana’nın vekilliğinin düşürülmesi de Meclis gündemine. Anayasa Mahkemesi, aylar geçmesine karşın 2014’te aldığı verdiği tutuklu CHP ve BDP’li vekiller içtihatını uygulamayarak, bugünkü vekillerin tutuklu olmasına seyirci kaldı. AYM’nin 16 Kasım’da görüşeceği HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın dosyasında vereceği karar emsal olacak. Bunun yanında HDP’nin çok sayıda parti yöneticisi ve belediye başkanı da tutuklu. Neredeyse bütün HDP’li il belediye başkanları görevden alınarak yerlerine kayyım atandı.
SADECE BARIŞ İSTEDİLER
Güneydoğu’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve hak ihlallerine ilişkin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan onlarca akademisyen, üniversitelerden ihraç edildi. Bu akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası” yapmaktan dava açıldı. İfade özgürlüğünü kullanan akademisyenlerle ilgili AYM’den henüz bir karar çıkmadı.
SOKAKLAR YASAKLANDI
OHAL ile birlikte valilikler, keyfi olarak toplantı ve gösteri yapmayı yasakladı. Örneğin Ankara’da valilik, neredeyse her ay kentteki gösterileri durdurdu. Ankara Valiliği, son olarak 1 Kasım’da aldığı kararla kentte 3 ay boyunca eylem yapılmasını yasakladı. Bunun yanında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylem alanı olan Yüksel Caddesi yasaklı alan ilan edildi, İnsan Hakları Anıtı bariyerlerle çevrildi. Burada “İşimi geri istiyorum” talebiyle yapılmak istenen eylemlere 232 kez müdahale edildi, 586 kişi gözaltına alındı. Başta Veli Saçılık olmak üzere polisin eylemcilere yakın mesafeden plastik mermi ve biber gazı sıkarak gözaltı yapması, yargı tarafından aklandı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sürecinde birçok anayasal hakkın sınırlandırılmasına seyirci kaldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL’in ilan edilmesiyle birçok anayasal hak sınırlandırıldı. İktidarın F… ile mücadele amacıyla getirdiğini savunduğu OHAL, amacı dışana çıkarak toplumunun çeşitli muhalif kesimlerini susturma bütün şirketlerine el koyma aracına dönüştü. Bu süreçte bir çok dava açıldı, tutuklamalar çıktı. Yerel mahkemelerden adalet çıkmaması için mağdurlar, Anayasa Mahkemesi’nde hak arayışına gitti. Ancak yapılan bireysel başvurulardan beklenen kararlar çıkmadı. Zühtü Arslan’ın başkanlığını yaptığı AYM’den 16 aylık OHAL sürecinde toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren hak ihlali kararı çıkmaz oldu. AYM’nin önünde karar için bekleyen dosyaları derledik.
TUTUKLU GAZETECİLERE ÖZGÜRLÜK
150’nin üzerinde gazeteci ve yazar halen tutuklu. Birçok medya kuruluşuna dava açıldı.
Farklı kesimden birçok gazeteci OHAL nedeniyle hak gasbına uğratıldı. Gazetenin attığı manşetler, yazılan haberleri ve köşe yazıları suçmuş gibi gösterildi. Mahkeme heyeti, duruşmalarda gazetenin yayın politikasını sorgular nitelikte sorular yöneltti. Tutuklu devam eden Sözcü ve Özgür Gündem davalarında bu ay tahliyeler çıkarken aylardır tutuklu olan Mahir Kanat, Tunca Öğreten, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak, Ali Bulaç, Ahmet Turan Alkan, Deniz Yücel, Şahin Alpay ve yüzlerce gazetecinin başvurularından karar çıkmadığı için konu şimdi AİHM’nin önünde. Ancak hiçbir dosyaya el atmadı.
KÖTÜ MUAMELE ARTTI
Emniyet ve cezaevlerinde kötü muamele şikayetleri arttı. Gözaltına alınan bir çok kişi, şiddet gördüğünü iddia etti. Kapasitesinin üzerine çıkan cezaevlerinde ise yatacak yer kalmadı, mahkumlar yerlerde yatmak zorunda. Tutuklu ve hükümlülerin ziyaret ve telefon hakları, havalandırmaya çıkma süreleri kısıtlandı. Kötü muamelede bulunan kamu görevlileriyle ilgili yargıdan takipsizlik kararları çıktı. Polisin işlediği cinayetlerde ise mahkemeler tutuklama kararı vermekten kaçındı.
BEBEKLER, KADINLAR, YAŞLILAR VE ÇOCUKLAR HAPİSTE
Anayasa Mahkemesi, yürütülen cadı avlarına da sessiz kaldı. 668 bebek 17 bin kadın, yaşlı ve çocuklar hapishanelerde toplumdan dışlandı. Muhalif durup hakkını arayan herkes mağdur edildi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça olmak üzere kamu görevinden ihraç edilen binlerce kişinin dosyasını OHAL Komisyonu’na havale ederek, topu üzerinden attı. Başkanı olmayan OHAL Komisyonu’ndan ise tek bir karar çıkmadı. Nuriye Gülmen’in örgüt üyeliği ile suçlanmasının tek nedeni ise işine geri dönebilmek amacıyla yaptığı açlık grevi oldu. Semih Özakça ise son duruşmada tahliye edilerek, ev hapsine alındı. İki eğitimcinin tek talebi ise işlerine geri dönmekti.
HDP’Lİ SİYASETÇİLER İSE HAPİSTE
Meclis’te dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 10 HDP’li vekil yaklaşık bir yıldır tutuklu. CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da MİT TIRları haberleri nedeniyle 25 yıl hapis cezası alarak cezaevine konuldu. Aldıkları hapis cezaları kesinleştiği gerekçesiyle Eş Genel Başkan Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Besime Konca ve Nursel Aydoğan’ın vekillikleri düşürüldü. Faysal Sarıyıldız ve Tuğba Hezer’in vekilliğinin düşürülme nedeni ise devamsızlık. Yemin etmeyen Leyla Zana’nın vekilliğinin düşürülmesi de Meclis gündemine. Anayasa Mahkemesi, aylar geçmesine karşın 2014’te aldığı verdiği tutuklu CHP ve BDP’li vekiller içtihatını uygulamayarak, bugünkü vekillerin tutuklu olmasına seyirci kaldı. AYM’nin 16 Kasım’da görüşeceği HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın dosyasında vereceği karar emsal olacak. Bunun yanında HDP’nin çok sayıda parti yöneticisi ve belediye başkanı da tutuklu. Neredeyse bütün HDP’li il belediye başkanları görevden alınarak yerlerine kayyım atandı.
SADECE BARIŞ İSTEDİLER
Güneydoğu’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve hak ihlallerine ilişkin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan onlarca akademisyen, üniversitelerden ihraç edildi. Bu akademisyenler hakkında “terör örgütü propagandası” yapmaktan dava açıldı. İfade özgürlüğünü kullanan akademisyenlerle ilgili AYM’den henüz bir karar çıkmadı.
SOKAKLAR YASAKLANDI
OHAL ile birlikte valilikler, keyfi olarak toplantı ve gösteri yapmayı yasakladı. Örneğin Ankara’da valilik, neredeyse her ay kentteki gösterileri durdurdu. Ankara Valiliği, son olarak 1 Kasım’da aldığı kararla kentte 3 ay boyunca eylem yapılmasını yasakladı. Bunun yanında Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın eylem alanı olan Yüksel Caddesi yasaklı alan ilan edildi, İnsan Hakları Anıtı bariyerlerle çevrildi. Burada “İşimi geri istiyorum” talebiyle yapılmak istenen eylemlere 232 kez müdahale edildi, 586 kişi gözaltına alındı. Başta Veli Saçılık olmak üzere polisin eylemcilere yakın mesafeden plastik mermi ve biber gazı sıkarak gözaltı yapması, yargı tarafından aklandı.