Almanya’nın sayılı ulusal günlük gazetelerinden Die Tageszeitung, bilinen kısaltması ile TAZ, sürgün gazetecilerin kurduğu Uluslararası Gazeteciler Derneği’ni (IJA) haberleştirdi.
Patronsuz gazeteciliğin dünyadaki ilk örneklerinden TAZ’ın sorularını cevaplayan gazeteci Cevheri Güven, ”Öncelikli hedefi sürgündeki gazetecilerin çalışmalarını sürdürmelerine destek olmak” dedi.
TAZ’ın haberinden aktarıyoruz;
”Cevheri Güven bir Türk gazeteci, ancak on yıldır ülkesinde yazamıyor. Siyasi dergi Nokta ‘nın eski genel yayın yönetmeni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren haberleri nedeniyle 2015 yılında iki ay hapis yattı ve rejimi eleştiren pek çok meslektaşı gibi o da yıllarca hapis yatmakla tehdit edildi.
Bunun üzerine Türkiye’den kaçarak ailesiyle birlikte Almanya’ya geldi. Buradan Türkiye’deki siyaset hakkında haber yapmaya devam ediyor – yaklaşık 700.000 abonesi olan kendi YouTube kanalında. Videoları milyonlarca kez tıklanıyor. Sürgünden gelen pek çok gazeteci onun gibi yayın yapıyor.
Güven, Türkiye’den kaçan diğer gazetecilerle birlikte 2017 yılında Frankfurt’ta uluslararası bir medya profesyonelleri birliği olan IJA (Uluslararası Gazeteciler Derneğini) kurdu. Güven, “Öncelikli hedefimiz sürgündeki gazetecilerin çalışmalarını sürdürmelerine destek olmak” diyor.
Kayıtlarına göre, 2013 yılından bu yana yaklaşık bin 150 meslektaşı Türkiye’den kaçtı ve bunların yaklaşık yarısı Avrupa ülkelerine gitti.
Tek bir çatı altında toplanan uluslararası gazeteciler, birbirleri arasında dayanışmayı ve bilgi alışverişini güçlendirmek, basın özgürlüğünü ve medya etiğini teşvik etmek ve tabii ki haber yapmak istiyor.
IJA şu anda çeşitli yayın kanalları yürütmekte. Türkçe yayın yapan Turkish Minute ve Bold adlı online medya yayınlarını yönetiyor. Onlar da sadece Türkiye’deki siyasi olayları ve rejim muhaliflerine yönelik baskıları eleştirel bir gözle takip edip yorumlamakla kalmıyorlar, aynı zamanda ekonomi, kültür, toplum ve uluslararası meseleler hakkında da haber yapıyorlar.
IJA ayrıca 2020 yılından bu yana her altı ayda bir Journalist Post adlı basılı dergiyi yayınlamakta. Derginin odak noktası basın özgürlüğü ve dünya genelinde basın özgürlüğüne yönelik tehditler. Sıkça ele alınan konulardan biri, hükümeti eleştiren haberleri nedeniyle hapiste olan Türk araştırmacı gazeteciler. Ancak Rusya, Kolombiya, Suudi Arabistan, Afganistan ve Balkanlar’daki meslektaşlarımıza yönelik misillemeler de haberleştiriliyor: Örneğin Almanya’da bile, Alman taşrasından bir yerel editör, gazetecilere karşı genellikle sağcı çevrelerden gelen fiziksel saldırılardaki artış konusunu gündeme getiriyor.
20 ülkeden 420 üye
Journalist Post 3.000 tirajlık bir baskıya sahip olsa da, IJA’nın online yayınları halihazırda hatırı sayılır bir erişime sahip.
Şu anda 20 ülkeden 420 üyesi bulunan birliğin Uluslararası İlişkiler Direktörü Yasemin Aydın, “Platformlarımız ve desteklediklerimizle ayda 150 saatlik video içeriği geliştiriyoruz” diyor. Örneğin Bold ‘un YouTube kanalı Haziran ayında 13 milyon kez izlendi ve Turkish Minute bugüne kadar diğer medya ve kuruluşlar tarafından 6.400 kez kaynak olarak kullanıldı. Türkiye’deki muhalefet tarafından da kullanılıyor.
Aydın, “Biz çoğunluk olarak gönüllülük esasına göre çalışıyoruz,” diye vurguluyor. Her şey sponsorlar ve şu anda 1.800 destekçi üye tarafından finanse ediliyor. Finansman ihtiyacı giderek artıyor. IJA ayrıca bir medya akademisi işletiyor, genç yetenekleri teşvik ediyor ve gazetecilik okulları ve vakıflarıyla işbirliği yapıyor. Dünya çapında sürgündeki meslektaşlarına haberciliğin ötesinde, örneğin dost avukatlara danışmanlık yaparak ya da gazetecilik konularında destek sağlayarak destek oluyor.
Cevheri Güven sürgünde çalışmanın her zaman kolay olmadığını kendi deneyimlerinden biliyor: Yaklaşık iki yıl önce hükümet yanlısı Sabah gazetesi onu hedef ilan etti ve adresini yayınladı. O zamandan beri ailesiyle birlikte başka bir yerde yaşıyor ve polis koruması altında.
Ancak o ve diğer IJA aktivistleri, sürgündeki gazeteciliğin yeni kanallar ve kar amacı gütmeyen yaklaşımlarla giderek artan bir önem kazanabileceği ve tüm baskılara rağmen kontrol işlevini yerine getirebileceği konusunda umutlu. Cevheri Güven, “Bunun büyük bir potansiyeli var ve medya ortamını da değiştirebilir” diyor. Yine de en kısa zamanda yeniden Türkiye’den yayın yapmak istiyor.”