Peşin muayene, HGS’ye hizmet, cüzdana tünel…
Akla zarar ödemeler!
BU hafta ‘Vatandaşın Ekonomisi’ne bir soru ile başlayalım. ‘Almadığınız hizmetin bedelini peşinen öder misiniz?’ Eminim, “Öderim, duruma göre değişir” diyeniniz de vardır, “Yok canım, hayatta ödemem” diyeniniz de… Bal gibi ödüyoruz… Üstelik istesek de istemesek de… İşte size üç örnek…
1- PEŞİN MUAYENE!
Hastane, dişçi, psikolog-pedegog, göz doktoru… Adında muayene, terapi geçen nereye giderseniz gidin daha kapıdan içeriye girdiğiniz anda varsa özel sağlık sigortanızdan yoksa peşinen ücreti hemen tahsil ediyorlar. Oysa siz daha muayene olmadınız, hiçbir hizmet almadınız. Nasıl bir ürünü görüp beğenip alıyor ve ücretini ödüyorsanız alacağınız sağlık hizmetinde de aynısı olmalı. Oysa yok. Parayı peşin ödüyor, yeri geliyor randevunuza rağmen saatlerce bekliyorsunuz. Aynı Tarkan’ın şarkısı gibi “Kuzu, kuzu…”
2- HGS’YE HİZMET!
Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) aracı olanlar için artık olmazsa olmaz bir ödeme sistemi. Köprü ve yolların paralı olması, pahalılığı bu tartışmaları bir tarafa bırakıyorum. Hiç olmazsa HGS’mize para yüklerken bir de bu işlem için para ödemesek. Okurum, M.B.’nin e-posta gönderisi şöyle: “13 Aralık’ta HGS’me online yani internet aracılığı ile 50 TL yükledim. Bunun için benden bir de 2 TL hizmet bedeli alındı. Ben hizmet almadım, hizmet verdim. Kendi yaptığım işlem için hizmet bedeli alınacaksa benim almam lazım. Yani bana iskonto yapılması lazım, bir de üstüne hizmet bedeli alınıyor.Niye…”
3- CÜZDANA TÜNEL!
Hatırlarsanız 2017’nin son yazısında bir taksicinin yol üzerindeki her uyarı levhasını bana ‘havadan geçiş’ paralı yol diye yutturmaya çalışıp nasıl fazladan para tahsil etmeye çalıştığını yazmıştım. Tabii ki bu kötü niyeti tüm taksicilere genelleyemeyiz. Ancak, taksiciler, dernekleri odaları olan çok geniş bir aile… Beklerdim ki, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası, ya da benzeri dernekler bana ulaşsın. En azından bu taksicinin kim olduğunu öğrenip kendi içlerinde benzer olayların yaşanmaması için önlemler alsınlar. Görüyorum ki bu konuda sıkı bir vurdum duymazlık var. Umarım giderilir.
Hazır taksi konusuna girmişken bu haftaki konumuza tam oturan, okurum H.S.’nin e-postasını da aktarmam da fayda var.
“Taksiciler havadan vuruyor” başlıklı yazınızı ilgi ile okudum. Benim de başımdan geçen bir olay var, Not almışım, ama kime yazacağımı, kime şikayet edeceğimi bilemediğimden öyle kalmış. Sizin yazınızı okuyunca, en iyi adres olduğunuzu düşündüm. Kadıköy’den birinci köprü üzerinden Atatürk Hava Limanı’na (AHL) giderken taksi dönüş için köprü ücretini talep ediyor. Haklı. Söyleyecek bir şey yok. Ancak AHL den Avrasya tünelinden geçerek Kadıköy’e geliyorsanız, taksi 17 TL yerine 35 TL geçiş ücreti istiyor ve alıyor. ‘Dönüşte köprü boş, ücret ödemeden geçersin’ diyorum, kabul etmiyor. Eminim tünelden dönmüyor. Bu da tünelden vurgun değil mi…”
Peşin muayene, HGS’ye hizmet, cüzdana tünel…
Akla zarar ödemeler!
BU hafta ‘Vatandaşın Ekonomisi’ne bir soru ile başlayalım. ‘Almadığınız hizmetin bedelini peşinen öder misiniz?’ Eminim, “Öderim, duruma göre değişir” diyeniniz de vardır, “Yok canım, hayatta ödemem” diyeniniz de… Bal gibi ödüyoruz… Üstelik istesek de istemesek de… İşte size üç örnek…
1- PEŞİN MUAYENE!
Hastane, dişçi, psikolog-pedegog, göz doktoru… Adında muayene, terapi geçen nereye giderseniz gidin daha kapıdan içeriye girdiğiniz anda varsa özel sağlık sigortanızdan yoksa peşinen ücreti hemen tahsil ediyorlar. Oysa siz daha muayene olmadınız, hiçbir hizmet almadınız. Nasıl bir ürünü görüp beğenip alıyor ve ücretini ödüyorsanız alacağınız sağlık hizmetinde de aynısı olmalı. Oysa yok. Parayı peşin ödüyor, yeri geliyor randevunuza rağmen saatlerce bekliyorsunuz. Aynı Tarkan’ın şarkısı gibi “Kuzu, kuzu…”
2- HGS’YE HİZMET!
Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) aracı olanlar için artık olmazsa olmaz bir ödeme sistemi. Köprü ve yolların paralı olması, pahalılığı bu tartışmaları bir tarafa bırakıyorum. Hiç olmazsa HGS’mize para yüklerken bir de bu işlem için para ödemesek. Okurum, M.B.’nin e-posta gönderisi şöyle: “13 Aralık’ta HGS’me online yani internet aracılığı ile 50 TL yükledim. Bunun için benden bir de 2 TL hizmet bedeli alındı. Ben hizmet almadım, hizmet verdim. Kendi yaptığım işlem için hizmet bedeli alınacaksa benim almam lazım. Yani bana iskonto yapılması lazım, bir de üstüne hizmet bedeli alınıyor.Niye…”
3- CÜZDANA TÜNEL!
Hatırlarsanız 2017’nin son yazısında bir taksicinin yol üzerindeki her uyarı levhasını bana ‘havadan geçiş’ paralı yol diye yutturmaya çalışıp nasıl fazladan para tahsil etmeye çalıştığını yazmıştım. Tabii ki bu kötü niyeti tüm taksicilere genelleyemeyiz. Ancak, taksiciler, dernekleri odaları olan çok geniş bir aile… Beklerdim ki, İstanbul Taksiciler Esnaf Odası, ya da benzeri dernekler bana ulaşsın. En azından bu taksicinin kim olduğunu öğrenip kendi içlerinde benzer olayların yaşanmaması için önlemler alsınlar. Görüyorum ki bu konuda sıkı bir vurdum duymazlık var. Umarım giderilir.
Hazır taksi konusuna girmişken bu haftaki konumuza tam oturan, okurum H.S.’nin e-postasını da aktarmam da fayda var.
“Taksiciler havadan vuruyor” başlıklı yazınızı ilgi ile okudum. Benim de başımdan geçen bir olay var, Not almışım, ama kime yazacağımı, kime şikayet edeceğimi bilemediğimden öyle kalmış. Sizin yazınızı okuyunca, en iyi adres olduğunuzu düşündüm. Kadıköy’den birinci köprü üzerinden Atatürk Hava Limanı’na (AHL) giderken taksi dönüş için köprü ücretini talep ediyor. Haklı. Söyleyecek bir şey yok. Ancak AHL den Avrasya tünelinden geçerek Kadıköy’e geliyorsanız, taksi 17 TL yerine 35 TL geçiş ücreti istiyor ve alıyor. ‘Dönüşte köprü boş, ücret ödemeden geçersin’ diyorum, kabul etmiyor. Eminim tünelden dönmüyor. Bu da tünelden vurgun değil mi…”