Sözcü’de yer alan habere göre Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih, aldığı tehditler nedeniyle savcılığa başvurarak suç duyurusunda bulundu. Babası Üzeyir Garih’in yıllar önce faili hala tartışılan bir suikasta kurban gitmesinin ardından benzer bir tehdit altında olduğunu belirten Garih, can güvenliğinden endişe ettiğini dile getirdi.
‘Dünyayı ateşe veririm’ tehdidi
İddialara göre, İzzet Garih’in LinkedIn hesabına Ahmet Furkan B. tarafından tehdit içerikli bir mesaj gönderildi. Söz konusu mesajda, “Seninle birlikte tüm dünyayı ateşe veririm” ifadesi yer aldı.
Bu mesajın üzerinden beş gün geçtikten sonra Beşiktaş’ta bulunan Alarko Holding binasına gelen Ahmet Furkan B., güvenlik görevlilerinin müdahalesine izin vermeden otomobiliyle içeri girmeye çalıştı. Holding girişinde yer alan dubalara çarpan şüpheli, aracını durdurmak zorunda kaldı. Burada yüksek sesle bağırarak, “İzzet Garih buraya gelecek. Beni buraya almazsanız İzzet Garih’i de sizi de yakarım” şeklinde tehditler savurdu.
Tehditler polisin yanında da devam etti
Olay yerine gelen polis ekipleri tarafından gözaltına alınan Ahmet Furkan B., verdiği ifadede, İzzet Garih’in kardeşi olduğunu iddia etti. Ancak bu iddianın hiçbir temele dayanmadığı anlaşıldı. Mahkemeye sevk edilen şüpheli, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Serbest kalmasının ardından tehditlerini sürdürmeye devam eden Ahmet Furkan B., sosyal medya üzerinden ve farklı kanallar aracılığıyla Garih’e yönelik saldırgan tutumunu devam ettirdi.
ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST KALDI
Sevk edildiği mahkemede Adli kontrol şartı ile salıverilen Ahmet Furkan B. sonrasında da İzzet Garih’e tehditleri sürdürmeyi devam etti.
Bu tacizlerin ve tehditlerin sürmesi üzerine İzzet Garih’in avukatı savcılığa verdiği suç duyurusunda şunları söyledi:
“ Müvekkilimin babası Üzeyir Garih’te yine benzer nitelikte 25 Ağustos 2001’de sebebi halen netleştirilemeyen bir şekilde suikasta uğrayarak öldürülmüştür. Ahmet Furkan B’nin çelişkili ifadeleriyle birleştiğinde ortaya çıkan benzerlik ve bu durumda müvekkilde öldürülme korkusu en üst seviyeye ulaşmıştır. Şüpheli hakkında dava açılarak cezalandırılmasını talep ediyoruz”
BABASI CİNAYETE KURBAN GİTMİŞTİ
İzzet Garih’in babası, o dönemin Alarko Holding Başkanı Üzeyir Garih, 25 Ağustos 2001’de iş insanı Yener Yermez tarafından, İstanbul Eyüp Sultan mezarlığında katledilmişti.
1929 İstanbul doğumlu, Alarko Holding’in kurucularından Yahudi asıllı Türk iş insanı Üzeyir Garih, 1951’de İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesinden mezun olduktan sonra Carrier’ın Türkiye şubesinde çalışmaya başlamış, 1954 yılında İshak Alaton’un teklifiyle Alarko Kolektif Şirketi’nin eş ortağı olmuştur. Garih, o tarihten ölümüne kadar Alarko Şirketler Topluluğu’nda İshak Alaton’la birlikte başkanlık görevini aralıksız sürdürmüştür.
CİNAYET GÜNÜ NELER OLMUŞTU?
Üzeyir Garih 25 Ağustos 2001 sabahı, sahibi olduğu Alarko Holding’e gidip Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Nikolay Vassilev ile görüştü. Koruması ve şoförü izinli olan Garih, saat 12.50’de holdingden çıktı, 14.00’te Eyüp Sultan’a gitti. Türkiye’nin Cumhuriyet dönemindeki ilk Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın mezarının da bulunduğu Hüseyin Şeyh Türbesi yanına geldikleri sırada Garih 10 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Bir süre sonra Garih’in cesedi mezarlık görevlileri tarafından bulundu. Fevzi Çakmak Mezarlığı’ndaki görevliler tarafından polise yapılan ihbar üzerine[2][3] İstanbul Emniyet Müdürvekili Hasan Özdemir ve birimler mezarlığa gitti. Mareşal Fevzi Çakmak’ın mezarının yanında Garih’in bıçaklanarak öldürülmüş cesedini buldu. Kimlik ve kredi kartlarından ölen kişinin Üzeyir Garih olduğu anlaşıldığında ise cenaze olaydan iki saat sonra Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
KATİLİ MÜEBBET HAPİS CEZASI ALDI
Garih’in kayıp cep telefonu ve cinayet aleti bıçağın bulunması için 200 polis mezarlığa sevk edildi. Üzeyir Garih’in çalınan cep telefonunun sinyallerini takip eden polis, konuşmanın Hasdal Kışlası’ndan yapıldığını tespit etti. Alınan özel izinle kışlada büyük bir arama yapan İstanbul polisi, Garih’e ait cep telefonunu bir askerin üzerinde buldu. Üzerinden Garih’in telefonu çıkan asker cep telefonunu aynı kışladaki arkadaşı Yener Yermez’den aldığını söyledi. Ancak Yener Yermez’in firarda olduğu anlaşıldı. Hırsızlıktan sabıkası olan ve geçmişte cinayetten hüküm giyen katil zanlısı Yermez, Şartlı Tahliye Yasası’ndan 23 Aralık 2000 tarihinde tutuklu bulunduğu Kayseri Cezaevi’nden tahliye edildikten sonra askere alınmıştı.
Emniyet tarafından bütün yurtta aranan 1975 doğumlu katil zanlısı cinayetten 10 gün sonra memleketi Kayseri’ye giderken yakalandı. Yermez emniyetteki ifadesinde, Garih cinayetini başından sonuna kadar anlattı. Yener Yermez hakkında Eyüp 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde idam istemiyle dava açıldı. Daha sonra, dava sürecinde idam cezasının kaldırılması nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi ve bir yıl süren yargılama sonucu Yermez, müebbet hapis ile cezalandırıldı.