İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu: Acaba benim yenime kim gelecek diye merak ediyor, senin yerine, özgürlük, adalet, hürriyet gelecek.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Erdoğan’ın ‘adayınız kim?’ sorusuna da yanıt verdi, Akşener, “Acaba benim yenime kim gelecek diye merak ediyor, senin yerine özgürlük gelecek” dedi. İYİ Parti iktidarıyla birlikte, ‘göçmen sorunu’nun da çözüleceğini söylen Akşener, gençlere, ‘Öfkenize yenilmeyin, tuzağa düşmeyin’ uyarısı yaptı.
Akşener’in konuşmasından satırbaşları:
“Geçtiğimiz hafta ülkemizin çeşitli bölgelerin sel felaketleri meydana geldi. Zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Dengesini bozduğumuz doğamızın bize bir mesajı var. 2 gün sonra 17 Haziran günü Dünya Çölleşme ve Kuraklıklaşma ile Mücadele Günü. Ülkemizin içinde bulunduğu Akdeniz havzası insan eliyle meydana gelen iklim değişikliği ile gittikçe daha da kuru bir bölge haline geliyor. Isınma nedeniyle su kaynaklarımızdaki kayıpların derin bir su krizine yol açması riskiyle de karşı karşıyayız. Artan maliyetler nedeniyle toprağını boş bırakmak zorunda kalan çiftçilerimiz için çok daha hayati. Biz İYİ Parti olarak ülkemizin yeni bir krizi kaldıramayacağının farkındayız. İktidar mensuplarına açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. İklim krizi meselesi iktidar-muhalefet meselesi değil, Türkiye’nin geleceğini kurtarma meselesidir. Biz ülkemiz için hayati öneme sahip iklim kriziyle ilgili atacağınız her türlü olumlu adımın yanında olacağız. O adımı atmak sizin sorumluluğunuzda.
‘KYK YURTLARINI BAŞIBOŞ BIRAKAMAYIZ’
Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nin içerisinde bulunan Elmalılı Hamdi Yazır KYK Yurdu’nda yaklaşık bir aydır intihar vakaları yaşanıyor. Zor buldukları yurtlarda neler yaşadıklarını bilmek zorundayız. Eğer ortada gençlerimizin hayatlarını baskılayan şartlar varsa bunu öğrenmek zorundayız. Öğrencilerimizin barınma sorunu onları özel yurtlara mecbur bırakırken ve Enes’İn acısı hale tazeyken KYK yurtlarının da başıboş yönetimlere bırakılmasına göz yumamayız. Gerçeklerin bir an önce gün yüzüne çıkarılması için konunun takipçisi olacağız. Gençlerimizi karanlığa hapseden nedenlerin peşini bırakmayacağız. Ben defalarca bu kürsüden Erdoğan’ın vicdanına seslendim. Gel iktidar ve muhalefet el ele verelim bu ülkenin lügatından kadın, çocuk ölümlerini silelim dedim. Bu konuda tek bir somut adım atmadı, atmıyor. Çünkü kürsü şovları peşinde koşup hâlâ 3 maymunu oynuyor.
‘NEBATİ BAKAN YES FORMÜLÜ ÇIKARSA ŞAŞIRMAYIN’
Nebati bakan bu kafayla GES’ten sonra milleti tamamen denklemden çıkarıp yandaş ekosistemin tamamı paylaşabilsin diye YES yani Yandaş Endeksli Senet çıkarırsa şaşırmayın. Gelire Endeksli Senet’ten önceki KKM’nin ülkemize maliyeti 220 milyar lirayı bulacak. Bu para bir çivi bile çakmadan Hazine’nin kasasından çıkacak. Bu para ile milletimize ve memleketimize çok daha faydalı işler yapılabilirdi. 220 milyar lirayla okullarda, sokaklarda, her yerde şahit olduğumuz çocuk yoksulluğu ve yoksulluk bitirilebilirdi. Mesela devlet okullarında 11 milyon öğrencimize ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilebilirdi. Yıllardır Hazine’de para yok diye görmezden gelinen kazanılmış hakları için mücadele veren EYT’li arkadaşlarımızın hakları verilebilirdi. Tüm bunlar esasında bir öncelik meselesi. Ne var ki AK Parti iktidarının hiçbir programında öncelik milletimiz olmuyor. İktidarın altına imza attığı tüm yanlışlara rağmen ülkemizi içinde bulunduğu bu çukurdan çıkarmaya geliyoruz.
‘HER ÜRÜNE HER GÜN GELEN ZAMLARLA ZERRE İLGİLENMİYOR’
Asgari ücrete rekor zam yaptık diye böbürlenenler hemen her ürüne neredeyse her gün gelen zamlarla zerre ilgilenmiyor. Bugün yeniden iktidara seslenmek istiyorum. Asgari ücretli vatandaşlar evine ekmek götüremiyor. Bir an önce asgari ücreti güncelleyin. Milletimizi ayın ortasına bile gelmeden eriyen maaşlar ile açlığa, çaresizliğe mahkum edemezsiniz. Kendi eş, dostunuzu ihya ederken bu milletin evlatlarını görmezden gelemezsiniz. Artık kabul edin, sizin bu aziz millete verecek hiçbir şey kalmadı. Artık yapılacak belli. Getirin sandığı, millet karar versin. Türkiye sahipsiz değil, milletimiz de çözümsüz değil. Madem yapamıyorsunuz o zaman daha fazla gölge etmeyeceksiniz. Siz sadece sandığı getireceksiniz sonra da muhalefet saflarında yerinizi alıp oturup izleyecek ve ders çıkaracaksınız. Bu kadar basit.
‘DEV YATIRIM DEDİKLERİ FABRİKA SÖKÜLÜYOR’
Bay Kriz’in peşkeş çekilen stratejik kurumumuzla ilgili ne nutuklar atıldı! Önce satmadık, kiraladık. Bunların hepsi aynı şahıs söyledi. Son olarak da peşkeş çekilmesini örtbas etmek için başka yalan uyduruldu. Dendi ki ‘Karasu’da farklı bir fabrika kuruyoruz, istihdamı artırıyoruz.’ Yandaş medya da günlerce yayın yaptı. Fabrikaya gittik. Yatırım matırım yok. Fabrika sökülüyor. Yanlış duymadınız. ‘dev yatırım’ dedikleri fabrika yerinden sökülüyor. İşte size Bay Kriz’in mangalda kül bırakmadığı yerli ve milli yatırım anlayışı. Milli ve stratejik kurumlarımızı yabancılara peşkeş çekmeyeceksin. Erdoğan’ın yerli ve milliliği lafta. Kendisinin son icraatı da yerli kaynaklarla elektrik üreten firmaları zora sokmak.
‘O EVLER DİPSİZ BİR DERT KUYUSUNA GEÇMİŞ DURUMDA’
Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız evine ekmek götüremiyor. İğneden ipliğe her şeye gelen zamlara doğrultusunda, bir an önce, asgari ücreti güncelleyin. Sayın Erdoğan, o evler dipsiz birer dert kuyusu olmuş durumda. Sen onlara ‘şükürsüz” desen de; uzun uzun bakıp, o dertleri görmesen de; Nietzsche’nin söylediği gibi, o dert kuyusu, artık seni çok net görüyor.
AKŞENER’DEN GENÇLERE ‘GÖÇMEN’ UYARISI: TUZAĞA DÜŞMEYİN
Size garanti ediyorum. İYİ Parti iktidarıyla birlikte, Türkiye’de sığınmacı sorunu diye bir sorun kalmayacak. Ancak özellikle gençlerimizden, bir şey rica ediyorum: O da öfkenize yenilmemeniz… Sizleri haklı öfkeniz üzerinden, kendi oyun sahasına çekmeye çalışanları, lütfen dinlemeyin. Berbat göç politikalarına kurban arayanların, sizi manipüle etmelerine, sakın izin vermeyin. Kendi beceriksizliklerine kılıf arayanların tuzağına, asla düşmeyin. Şunu bilin ki; sığınmacıları geri göndermek, uluslararası hukuktan doğan, en doğal hakkımız. Beşar Esad, kapsamlı bir af çıkartıp, sığınmacılara, ‘Ülkenize dönün’ diyor. Ama Sayın Erdoğan, ‘Durun daha karpuz kesecektik, durun daha vatandaşlık verecektik’ diyerek, buna engel oluyor. Yani şu anda, sığınmacıların dönmesini istemeyen ve bunu engelleyen, tek bir kişi var; O da bizzat Sayın Erdoğan.
Türkiye’de, bu sorunun çözülmeme ihtimali yok. Dolayısıyla; Sorunu öfkeyle değil, sağ duyuyla çözeceğiz. Nefret tiratlarıyla değil, diplomasi diliyle çözeceğiz. Boyun eğerek değil, dik durarak çözeceğiz. Sulandırmadan, saptırmadan, Türk Milleti’ne yakışır biçimde, devlet ciddiyetiyle çözeceğiz.
MİLLET İTTİFAKI’NIN ADAYI KİM OLACAK?
Nitekim Sayın Erdoğan da, artık kendisine ayrılan sürenin, sonuna geldiğini görüyor. O nedenle, artık tek bir derdi var: Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı… İşi gücü bıraktı, her fırsatta, “Adayınız kim?” diye soruyor. ‘Acaba benim yerime kim gelecek’ diye, büyük bir merak içinde. Hatta bunun için, sandığa gömüleceğini bile bile, adaylığını bile açıkladı. Devir teslim heyecanıyla, geceleri uykularının kaçtığından eminiM. Sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek! Senin yerine, demokrasi gelecek! Senin yerine, liyakat gelecek! Senin yerine; huzur gelecek! Senin yerine, bereket gelecek! Sen gönlünü ferah tut. Sen gideceksin, istibdat bitecek! Sen gideceksin; hürriyet gelecek! Sen gideceksin; güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek! Sen gideceksin, millet yeniden iktidara gelecek! Şimdiden kemerlerini bağlasan iyi edersin, Çünkü İYİ Parti iktidarına çok az kaldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu: Acaba benim yenime kim gelecek diye merak ediyor, senin yerine, özgürlük, adalet, hürriyet gelecek.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Erdoğan’ın ‘adayınız kim?’ sorusuna da yanıt verdi, Akşener, “Acaba benim yenime kim gelecek diye merak ediyor, senin yerine özgürlük gelecek” dedi. İYİ Parti iktidarıyla birlikte, ‘göçmen sorunu’nun da çözüleceğini söylen Akşener, gençlere, ‘Öfkenize yenilmeyin, tuzağa düşmeyin’ uyarısı yaptı.
Akşener’in konuşmasından satırbaşları:
“Geçtiğimiz hafta ülkemizin çeşitli bölgelerin sel felaketleri meydana geldi. Zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, ailelerine sabırlar diliyorum. Dengesini bozduğumuz doğamızın bize bir mesajı var. 2 gün sonra 17 Haziran günü Dünya Çölleşme ve Kuraklıklaşma ile Mücadele Günü. Ülkemizin içinde bulunduğu Akdeniz havzası insan eliyle meydana gelen iklim değişikliği ile gittikçe daha da kuru bir bölge haline geliyor. Isınma nedeniyle su kaynaklarımızdaki kayıpların derin bir su krizine yol açması riskiyle de karşı karşıyayız. Artan maliyetler nedeniyle toprağını boş bırakmak zorunda kalan çiftçilerimiz için çok daha hayati. Biz İYİ Parti olarak ülkemizin yeni bir krizi kaldıramayacağının farkındayız. İktidar mensuplarına açık bir çağrıda bulunmak istiyorum. İklim krizi meselesi iktidar-muhalefet meselesi değil, Türkiye’nin geleceğini kurtarma meselesidir. Biz ülkemiz için hayati öneme sahip iklim kriziyle ilgili atacağınız her türlü olumlu adımın yanında olacağız. O adımı atmak sizin sorumluluğunuzda.
‘KYK YURTLARINI BAŞIBOŞ BIRAKAMAYIZ’
Antalya’da Akdeniz Üniversitesi’nin içerisinde bulunan Elmalılı Hamdi Yazır KYK Yurdu’nda yaklaşık bir aydır intihar vakaları yaşanıyor. Zor buldukları yurtlarda neler yaşadıklarını bilmek zorundayız. Eğer ortada gençlerimizin hayatlarını baskılayan şartlar varsa bunu öğrenmek zorundayız. Öğrencilerimizin barınma sorunu onları özel yurtlara mecbur bırakırken ve Enes’İn acısı hale tazeyken KYK yurtlarının da başıboş yönetimlere bırakılmasına göz yumamayız. Gerçeklerin bir an önce gün yüzüne çıkarılması için konunun takipçisi olacağız. Gençlerimizi karanlığa hapseden nedenlerin peşini bırakmayacağız. Ben defalarca bu kürsüden Erdoğan’ın vicdanına seslendim. Gel iktidar ve muhalefet el ele verelim bu ülkenin lügatından kadın, çocuk ölümlerini silelim dedim. Bu konuda tek bir somut adım atmadı, atmıyor. Çünkü kürsü şovları peşinde koşup hâlâ 3 maymunu oynuyor.
‘NEBATİ BAKAN YES FORMÜLÜ ÇIKARSA ŞAŞIRMAYIN’
Nebati bakan bu kafayla GES’ten sonra milleti tamamen denklemden çıkarıp yandaş ekosistemin tamamı paylaşabilsin diye YES yani Yandaş Endeksli Senet çıkarırsa şaşırmayın. Gelire Endeksli Senet’ten önceki KKM’nin ülkemize maliyeti 220 milyar lirayı bulacak. Bu para bir çivi bile çakmadan Hazine’nin kasasından çıkacak. Bu para ile milletimize ve memleketimize çok daha faydalı işler yapılabilirdi. 220 milyar lirayla okullarda, sokaklarda, her yerde şahit olduğumuz çocuk yoksulluğu ve yoksulluk bitirilebilirdi. Mesela devlet okullarında 11 milyon öğrencimize ücretsiz kahvaltı ve öğle yemeği verilebilirdi. Yıllardır Hazine’de para yok diye görmezden gelinen kazanılmış hakları için mücadele veren EYT’li arkadaşlarımızın hakları verilebilirdi. Tüm bunlar esasında bir öncelik meselesi. Ne var ki AK Parti iktidarının hiçbir programında öncelik milletimiz olmuyor. İktidarın altına imza attığı tüm yanlışlara rağmen ülkemizi içinde bulunduğu bu çukurdan çıkarmaya geliyoruz.
‘HER ÜRÜNE HER GÜN GELEN ZAMLARLA ZERRE İLGİLENMİYOR’
Asgari ücrete rekor zam yaptık diye böbürlenenler hemen her ürüne neredeyse her gün gelen zamlarla zerre ilgilenmiyor. Bugün yeniden iktidara seslenmek istiyorum. Asgari ücretli vatandaşlar evine ekmek götüremiyor. Bir an önce asgari ücreti güncelleyin. Milletimizi ayın ortasına bile gelmeden eriyen maaşlar ile açlığa, çaresizliğe mahkum edemezsiniz. Kendi eş, dostunuzu ihya ederken bu milletin evlatlarını görmezden gelemezsiniz. Artık kabul edin, sizin bu aziz millete verecek hiçbir şey kalmadı. Artık yapılacak belli. Getirin sandığı, millet karar versin. Türkiye sahipsiz değil, milletimiz de çözümsüz değil. Madem yapamıyorsunuz o zaman daha fazla gölge etmeyeceksiniz. Siz sadece sandığı getireceksiniz sonra da muhalefet saflarında yerinizi alıp oturup izleyecek ve ders çıkaracaksınız. Bu kadar basit.
‘DEV YATIRIM DEDİKLERİ FABRİKA SÖKÜLÜYOR’
Bay Kriz’in peşkeş çekilen stratejik kurumumuzla ilgili ne nutuklar atıldı! Önce satmadık, kiraladık. Bunların hepsi aynı şahıs söyledi. Son olarak da peşkeş çekilmesini örtbas etmek için başka yalan uyduruldu. Dendi ki ‘Karasu’da farklı bir fabrika kuruyoruz, istihdamı artırıyoruz.’ Yandaş medya da günlerce yayın yaptı. Fabrikaya gittik. Yatırım matırım yok. Fabrika sökülüyor. Yanlış duymadınız. ‘dev yatırım’ dedikleri fabrika yerinden sökülüyor. İşte size Bay Kriz’in mangalda kül bırakmadığı yerli ve milli yatırım anlayışı. Milli ve stratejik kurumlarımızı yabancılara peşkeş çekmeyeceksin. Erdoğan’ın yerli ve milliliği lafta. Kendisinin son icraatı da yerli kaynaklarla elektrik üreten firmaları zora sokmak.
‘O EVLER DİPSİZ BİR DERT KUYUSUNA GEÇMİŞ DURUMDA’
Asgari ücretli milyonlarca vatandaşımız evine ekmek götüremiyor. İğneden ipliğe her şeye gelen zamlara doğrultusunda, bir an önce, asgari ücreti güncelleyin. Sayın Erdoğan, o evler dipsiz birer dert kuyusu olmuş durumda. Sen onlara ‘şükürsüz” desen de; uzun uzun bakıp, o dertleri görmesen de; Nietzsche’nin söylediği gibi, o dert kuyusu, artık seni çok net görüyor.
AKŞENER’DEN GENÇLERE ‘GÖÇMEN’ UYARISI: TUZAĞA DÜŞMEYİN
Size garanti ediyorum. İYİ Parti iktidarıyla birlikte, Türkiye’de sığınmacı sorunu diye bir sorun kalmayacak. Ancak özellikle gençlerimizden, bir şey rica ediyorum: O da öfkenize yenilmemeniz… Sizleri haklı öfkeniz üzerinden, kendi oyun sahasına çekmeye çalışanları, lütfen dinlemeyin. Berbat göç politikalarına kurban arayanların, sizi manipüle etmelerine, sakın izin vermeyin. Kendi beceriksizliklerine kılıf arayanların tuzağına, asla düşmeyin. Şunu bilin ki; sığınmacıları geri göndermek, uluslararası hukuktan doğan, en doğal hakkımız. Beşar Esad, kapsamlı bir af çıkartıp, sığınmacılara, ‘Ülkenize dönün’ diyor. Ama Sayın Erdoğan, ‘Durun daha karpuz kesecektik, durun daha vatandaşlık verecektik’ diyerek, buna engel oluyor. Yani şu anda, sığınmacıların dönmesini istemeyen ve bunu engelleyen, tek bir kişi var; O da bizzat Sayın Erdoğan.
Türkiye’de, bu sorunun çözülmeme ihtimali yok. Dolayısıyla; Sorunu öfkeyle değil, sağ duyuyla çözeceğiz. Nefret tiratlarıyla değil, diplomasi diliyle çözeceğiz. Boyun eğerek değil, dik durarak çözeceğiz. Sulandırmadan, saptırmadan, Türk Milleti’ne yakışır biçimde, devlet ciddiyetiyle çözeceğiz.
MİLLET İTTİFAKI’NIN ADAYI KİM OLACAK?
Nitekim Sayın Erdoğan da, artık kendisine ayrılan sürenin, sonuna geldiğini görüyor. O nedenle, artık tek bir derdi var: Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı… İşi gücü bıraktı, her fırsatta, “Adayınız kim?” diye soruyor. ‘Acaba benim yerime kim gelecek’ diye, büyük bir merak içinde. Hatta bunun için, sandığa gömüleceğini bile bile, adaylığını bile açıkladı. Devir teslim heyecanıyla, geceleri uykularının kaçtığından eminiM. Sen hiç merak etme. Senin yerine, özgürlük gelecek! Senin yerine, adalet gelecek! Senin yerine, demokrasi gelecek! Senin yerine, liyakat gelecek! Senin yerine; huzur gelecek! Senin yerine, bereket gelecek! Sen gönlünü ferah tut. Sen gideceksin, istibdat bitecek! Sen gideceksin; hürriyet gelecek! Sen gideceksin; güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek! Sen gideceksin, millet yeniden iktidara gelecek! Şimdiden kemerlerini bağlasan iyi edersin, Çünkü İYİ Parti iktidarına çok az kaldı.