AKP’nin işi cenazeye kaldı!

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal sosyal medyada üstünde “Milli irade engellemez” yazılı bir cenaze aracının videosunu paylaşarak “Cenaze aracında siyaset olur mu?” diye sordu.

Tanal, aracın üstüne yazılan yazının “ahlak çerçevesinde kabul edilemeyeceği gibi hukuk çerçevesinde de kabul edilemeyeceğini” söyledi.

Tanal, cenaze aracı için şu açıklamayı yaptı:

Nerden nereye! 2017 Türkiye’sinde cenaze aracında dua yerine siyaset yapılmasını kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Kışlaya, adliyeye, camiye, mezarlıklara siyaset girmesin diye, hepimiz bir arada tüm inançlara saygıyla, mutlu ve huzurlu yaşamak için çaba harcıyoruz.

“Konu ahlak çerçevesinde değerlendirildiğinde kabul edilemeyeceği gibi hukuk çerçevesinde de kabul edilmez niteliktedir. AKP iktidarında Anayasanın 2.maddesi ile hüküm altına alınan demokratik, laikve sosyal bir hukuk devleti ilkelerine açıkça aykırı uygulamalar giderek toplumun her alanına yayıldı ve insanları kutuplaştıran, ayrıştıran, ötekileştiren bir dil ile bu durum desteklendi.

“Bizler örf, adet ve geleneklerine bağlı ve cenazeye ezelden beri saygılı bir toplumuz. Toplumun böylesine hassas olduğu bir konun siyasete bulaştırılmaya çalışılması hoşgörü ile karşılanamaz.”

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal sosyal medyada üstünde “Milli irade engellemez” yazılı bir cenaze aracının videosunu paylaşarak “Cenaze aracında siyaset olur mu?” diye sordu.

Tanal, aracın üstüne yazılan yazının “ahlak çerçevesinde kabul edilemeyeceği gibi hukuk çerçevesinde de kabul edilemeyeceğini” söyledi.

Tanal, cenaze aracı için şu açıklamayı yaptı:

Nerden nereye! 2017 Türkiye’sinde cenaze aracında dua yerine siyaset yapılmasını kamuoyunun vicdanına bırakıyorum. Kışlaya, adliyeye, camiye, mezarlıklara siyaset girmesin diye, hepimiz bir arada tüm inançlara saygıyla, mutlu ve huzurlu yaşamak için çaba harcıyoruz.

“Konu ahlak çerçevesinde değerlendirildiğinde kabul edilemeyeceği gibi hukuk çerçevesinde de kabul edilmez niteliktedir. AKP iktidarında Anayasanın 2.maddesi ile hüküm altına alınan demokratik, laikve sosyal bir hukuk devleti ilkelerine açıkça aykırı uygulamalar giderek toplumun her alanına yayıldı ve insanları kutuplaştıran, ayrıştıran, ötekileştiren bir dil ile bu durum desteklendi.

“Bizler örf, adet ve geleneklerine bağlı ve cenazeye ezelden beri saygılı bir toplumuz. Toplumun böylesine hassas olduğu bir konun siyasete bulaştırılmaya çalışılması hoşgörü ile karşılanamaz.”