Rüzgar Canikli, yaşadığı sorunlarla ilgili Nurettin Canikli’yi de aradığını ancak sonuç alamadığını söylüyor. Mahkeme, alenin 2 yaşındaki oğlunu da anneden alarak baba Kemal Canikli’ye vermiş. Eşinin kendisini sürekli aldattığını anlatan Rüzgar Canikli’nin iddiasına göre yaşananlar üzerine Nurettin Canikli’nin danışmanı kendisini arayarak tehdit ediyor.
Genç anne, “Çocuğumu alıkoyan ve telefonda bile görüşmeme izin vermeyen Kemal Canikli beraberliğim süresince bana şiddet uyguladı. Ben 6,5 aylık hamileyken arkadaşının kimliğini kullanıp M.Ç. adlı kadınla kaldığı otelde bastığımda da saldırdı.Etraftaki insanlar kurtardı. Artık susmayacağım. Onca video, şahit olmasına rağmen amcasının danışmanı beni arayarak tehdit etti ve şikayetçi olmamam için baskı uyguladılar. Hepsi mahkeme dosyalarında mevcut. Oğlum doğduktan sonra da şiddet uygulamaya, aldatmaya devam etti.Mahkeme bunların da bir kaçının kaydı var. Halen öldürülmekle ve cezaeviyle tehdit ediliyorum. Çocuğumun can güvenliğinden endişeliyim ve ne yapacağımı bilmiyorum. Oğlum nerede ve ne durumda kesinlikle bilmiyorum Telefonla bile görüştürmüyorlar. Her yerden yardım istedim ama sürekli siyasi güçlerini kullanarak adaleti engelliyorlar.” diyor.
Rüzgar Canikli, sosyal medya hesabından şu paylaşımları yaptı:
Çocuğumu alıkoyan ve telefonda bile görüşmeme izin vermeyen Kemal Canikli beraberliğim süresince bana şiddet uyguladı. ben 6,5 aylık hamileyken arkadaşının kimliğini kullanıp m.ç. adlı kadınla kaldığı otelde bastığımda da saldırdı. etraftaki insanlar kurtardı. artık susmayacağım.
Onca video , şahit olmasına rağmen amcasının(Nurettin Canikli) danışmanı beni arayarak tehdit etti ve şikayetçi olmamam için baskı uyguladılar hepsi mahkeme dosyalarında mevcut, oğlum doğduktan sonra da şiddet uygulamaya, aldatmaya devam etti. Mahkemede yargılamada bunlarında bir kaçının kaydı var.
Daha halen öldürülmekle ve tutaklandırılmakla tehdit ediliyorum çocuğumun can güvenliğinden aşırı endişeliyim ve ne yapacağımı bilmiyorum
Şikayetim devam ediyor. Şimdi oğlum nerede ne durumda kesinlikle bilmiyorum telefonla bile görüştürmüyorlar. Her yerden yardım istedim ama sürekli siyasi güçlerini kullanarak adaleti engelliyorlar.
İlk iki aylık hamile iken 27 Şubat 2020 yılında tartışmamız üzerine evi terk ediyor. Korona gibi bir sokağa çıkma yasağının olduğu zamanda tek başıma bir hamilelik geçirdim.
Evden iki defa kanamalı olarak ambulansa Acıbadem hastanesine kaldırıldım. Bir tanesinde bir gün hastane de yattım tek başıma ve iş yeri beş dakikalık yürüme mesafesinde olmasına rağmen gelmedi.
Oğlumuzun hiç bir hastane kontrolünde bulunmadı. Daha sonra ben şüphelendiğim için kendisini takip ettim ve Çanakkale’de kadınla bastım üstüne üstlük dayak hakaret yedim.
Mahkemede ben hem aldatılan eş olmama hem hamile olmama ve saçlarımdan tutarak sürüklenerek dövülmeme rağmen Kemal Canikli’nin boynu çizilmiş gerekçesi ile karşılıklı eşe darp durumundan bana da ceza verildi.
Sonrasında tehditler devam ettiği için can havliyle Amerika’da bir arkadaşımın yanına geldim. Oğlumu burada kimsesiz tek başıma dünyaya getirdim.
Oğlum doğduktan sonra babası olduğu için tekrar döndüm ve annesiz babasız çocuk büyümez diye kendisini affettim. Kendisi de çünkü ayrı anne baba da büyüdüğü için aynı durumu kendi çocuğuma yaşatmamak için pişman olduğunu düşündüm. Ama maalesef ne aldatmaları durdu ne de çocuğumun yanında bana şiddet uygulamaktan vazgeçti.
Sürekli tehdit ediyordu ‘sen kim olduğunu sanıyorsun, ben istesem senin kimse bir parçanı bile bulamaz, içeriden seni çıkarmam, ömür boyu cezaevinde yatarsın karşında kimlerle uğraştığını bilmiyorsun’ şeklinde… Tekrar can güvenliğim olmadığı için Amerika’ya geldim çocuğumla birlikte.
Hamileliğim süresince ne maddi ne manevi hiç bir şekilde bana yardımcı olmadı. Olmadığı gibi hep siyaset yapıyoruz biz üstümüze bir şey tutamayız diye annesinin üstüne açtığı şirketin üzeri tuttu herşeyimizi. Asıl amacı beni köşeye sıkıştırmakmış sonradan anladım.
Ben her eş gibi eşime güvendim olması gerekenin de bu olduğunu düşünüyorum.
Amcasına @nurettincanikli kaç defa yazdım, ailesine yazdım bu süreçlerde hepsinden yardım istedim ama hepsi beni engellemekle cevapsız kalmakla yetindiler ve Kemal’e destek çıktılar.
Benim oğlum iki yaşında ve anne bakımına muhtaç ben gecemi gündüzüme karatak uyumayarak hiç bir şey belli etmeyerek onca sıkıntı ve zorluğa rağmen hiç bir şeyini eksik etmedim oğlumun bir saniye ağlamasına meyil vermedim. En iyi şartlarda ve düzenli bir şekilde büyümesini sağladım.
Şimdi bir telefonla bile çocuğumla konuşamıyorum nerede ne şekilde bilmiyorum. Kemal’in bütün gün yanında durup oğlumuza benim gibi bakması imkansız . Oğlum beni bir saat bile görmediğinde huzursuzlanann bir çocuk ve şimdi bir telefonla görüp sesimi bile duyuramıyorum.
Çok çaresiz durumdayım ve elimden hiç bir şey gelmiyor. Oğlum bu yaşadığı travmaları ömür boyu atlatamayacak ve geç olmadan benim yanıma verilmesini istiyorum.