Sedat Peker’in Soylu itiraflarının ardından Erdoğan’ın uzun süre sessiz kalması ve ardından yaptığı açıklamanın partiyi üçe böldüğü ve MHP-Soylu ortaklığının halk desteğini azaltıcı etkisi olduğu iddia ediliyor.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ülke gündemine oturan videoları sonrası, AKP’nin fiilen gruplara ayrıldığı iddia edildi. Erdoğan’ın, Peker’in itiraflarının ardından üç hafta boyunca susması, ardından yaptığı açıklamanın ardından hem parti içindeki gruplarda görüş ayrılığına neden olduğu belirtildi. Buna göre ilk grup, MHP-Soylu ortaklığının halk desteğini azaltıcı etkisi olduğunu düşünüyor.
BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre bunların ilki, Erdoğan’ın iktidarda kalabilmek, yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmek için ortaklık kurduğu MHP ile olan ilişkisinden rahatsız olanlar. Partinin kuruluş felsefesinden uzaklaştığını düşünen bu ekip, MHP-Soylu ortaklığının halk desteğini azaltıcı etkisi olduğunu düşünüyor.
İktidarı bölüşmekten rahatsızlık duyan bir başka grup da şimdilik bu ekiple birlikte davranıyor. Pelikancılar, Albayrak’a yakın bürokrat ve milletvekilleri birçok konuda ayrışsalar bile Soylu’ya dair değerlendirmeleri onları ortak hareket etmeye zorluyor.
İkinci grup ise yeniden iktidar gücünü, siyasi ikbali Soylu ile elde edebileceğini düşünüyor. Peker’in açıklamalarının ardından Saray’dan tüm parti teşkilatı ile milletvekillerine gönderilen “sessizlik” mesajı büyük ölçüde etkili oldu. Bu süre içinde sadece Soylu’ya yakın olduğu bilinen birkaç milletvekilinin sosyal medyadan verdiği cılız mesajları görüldü.
Bu tepkiyi verenler arasında ye alan ve aralarında Malatya milletvekillerinin de bulunduğu bu grubun esas olarak “Erdoğan sonrasına” yığınak yaptığı değerlendiriliyor. Yeniden iktidar gücünü, siyasi ikbali Soylu ile elde edebileceğini düşünen bu isimler parti organlarında çok etkili konumlarda bulunmuyor. Görünür olanlar bir iki milletvekili ile sınırlı…
Üçüncü grup da ‘Bekleyip görelim’ciler. Sayıca fazla ancak ortak bir güç oluşturamayan bir başka grup ise ‘bekleyip görelim’ciler. Bunlar arasında Erdoğan’ın bir şekilde Soylu’dan kurtularak imaj tazeleyeceğini düşünenler olduğu gibi, bunun iktidara dönük bir komplo olduğunu düşünenler de bulunuyor.