Yargıyı sürüncemede bırakıp olayı unutturacaklar
Sedat Peker’in paylaşımlarıyla gündeme gelen eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun rüşvet iddialarına karşı ülkede muhalefet başta olmak üzere hemen herkes sesini yükseltti. Ancak AKP’den tek bir açıklama dahi yapılmadı. Kulislere göre Erdoğan ve ekibi, 17 ve 25′ Aralık yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi yargı sürecini sürüncemede bırakacak. Rüşvet iddiasında adı geçenleri kamuoyunun gözünden uzaklaştırıp olayı unutturacak.
Sedat Peker’in rüşvet iddiaları iddialarının yankıları sürüyor. Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun ve kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Cumhurbaşkanı Danışmanı Korkmaz Karaca’nın da adının geçtiği rüşvet iddialarını gündeme getirdi.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından muhalefet partileri iddialarla ilgili ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sineren’in söylemlerine yönelik “SPK’nın ihbar dilekçesi üzerine” soruşturma açtı.
AKP’li bir milletvekili ile Cumhurbaşkanı danışmanının da isminin karıştığı rüşvet iddialarının ortaya atıldığı günden bu yana AKP’de sessizlik hâkim. AKP’li yetkililer bu konuda bir açıklama yapmazken soruları yanıtlamaktan da kaçınıyor. İletişim Başkanlığından da henüz bu konuda bir açıklama yapılmadı. Ancak kulislerde bazı AKP’li milletvekillerinin bu süreçten rahatsızlık duydukları ve bu rahatsızlıklarını da çevrelerine aktardıkları belirtiliyor.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU İSTİFA GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Öte yandan Deutche Welle’nin haberine göre Zehra Taşkesenlioğlu’nun partisinden istifa etmek için girişimde bulunduğu ancak henüz bu konuda resmi sürecin başlamadığı da konuşulan iddialar arasında. AKP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün toplanacak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) rüşvet iddialarını detaylı bir şekilde masaya yatırması bekleniyor. Süreçten rahatsız olan vekillerin MYK’da bu görüşleri dile getirebileceği de öne sürülüyor.
TAM BİR ÇÜRÜMÜŞLÜK
Muhalefet ise yargı sürecinin bir an önce sağlıklı bir şekilde işletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. DW Türkçe’nin sorusunu yanıtlayan TBMM İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, yaşananları “tam bir çürümüşlük” ifadesiyle değerlendirdi. Tatlıoğlu, “Eğer çok hızlı, vicdanları rahatlatacak bir yargı süreci başlamazsa suç örgütünün varlığı algısı haklılık kazanır” dedi.
SAVCILAR BUGÜN OLMAZSA YARIN MUTLAKA ÇALIŞACAK
İddialarla ilgili savcılığa başvurduklarını hatırlatan Tatlıoğlu, “Yargı süreci işletilmezse ne olur?” sorusunu, seçim sonrasını işaret ederek “Bugün görmezsek yarın savcılar bu süreç için mutlaka çalışacak, hukuk mutlaka işleyecek” sözleriyle yanıtladı. Yalnızca son birkaç gündür yaşananlar değil son 10 yıldır bu ve bunun gibi iddiaların gündeme geldiğini kaydeden Tatlıoğlu, “Suç işleyen AK Partili ise ödüllendiriliyor, bir muhalifse yıldırım hızıyla cezalandırılıyor” ifadelerini kullandı.
AKP’DEKİ SESSİZLİK KABUL ANLAMINA GELİYOR
TBMM HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da suç delillerinin bazılarının paylaşıldığına dikkat çekerek “Şu ana kadar danışmanın istifası dışında hiç kimse konuşmadı. Bir sessizlik hâkim” dedi. Bu sessizliği “Evet, bir anlamda söyleyecek sözümüz yok” şeklinde yorumlamanın mümkün olduğunu kaydeden Beştaş, sözlerini “Bu da kabul anlamına geliyor ama bugüne kadar ilgili hiç kimse soruşturulmadı” şeklinde sürdürdü.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de AKP’deki sessizliği “İş üstünde yakalanan bir iktidarın kendisi, işin paydaşı olduğu konuda seessiz kalması kadar normal olamaz. Biz kendisini olayın dışında görmüyoruz” sözleriyle yorumladı. Suçlanan kişilerin AKP’de üst düzey kişiler olduğunun altını çizen Şahin, “Topyekün bir temizlik harekatı gerekiyor” dedi. Hukuk önünde hesap verecek bir kamu yönetimi anlayışına ihtiyaç olduğunu ifade eden Şahin, bir an önce sorumluların bağımsız yargının önüne çıkarılması gerektiğini ifade etti.
YOLSUZLUK YAPANLAR DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU KADAR KORUNMUYOR
“2014 yılında mevcut iktidardan ayrılışlarının temel sebeplerinden birisi de siyasi etik yasası ile aşırı rantın vergilendirilmesi yasalarının çıkarılması talebimizin kabul görmemiş olmasıdır” diyen Şahin, Erdoğan’ın bu talepler karşısında “İl Başkanı bulamazsınız” dediğini kaydetti. Şahin, “Dünyanın hiçbir yerinde yolsuzluk yapanlar ülkemizdeki kadar korunmuyor, savcıların bu kadar suspus olduğu bir dönem hiç olmadı” diye konuştu.
AKP’li milletvekillerinin bir kısmının da bu yaşananlar karşısında tepkili olduğunu dile getiren Şahin, “Bazı arkadaşlarla görüşüyoruz. Bizden 10 kat daha fazla rahatsızlar. Olup bitenin farkındalar” dedi. Buna karşın bu vekillerin tepkilerini kamuoyu önünde dile getiremediğini de vurgulayan Şahin, “Bazı vekiller de ister istemez kendileri de işin içerisinde olunca tam manasıyla burada bir soruşturma başlatılması noktasında talebi açıkça dillendiremiyorlar” şeklinde konuştu.
TIPKI 17/25’İN ARDINDAN YAPTIKLARI GİBİ KAMUOYUNUN GÖZÜNDEN UZAKLAŞTIRACAKLAR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya ise “İktidar partisi, cumhurbaşkanından işaret gelmediği müddetçe açıklama yapamaz” iddiasında bulundu. “AKP’nin her zamanki gibi ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla hareket ettiğini” savunan Kaya, iddiaların yargı aşamasında bir müddet sürüncemede bırakılma ihtimalinin olduğuna dikkat çekti. İddiaların hukuki bir sonucunun olmayabileceğini kaydeden Kaya, “Ancak siyasi sonuçları mutlaka olacaktır. Tıpkı 17/25’in ardından dört bakanı yeniden aday yapmadıkları gibi kamuoyunun gözünden uzaklaştırdıkları isimler olacaktır” dedi.
Yargıyı sürüncemede bırakıp olayı unutturacaklar
Sedat Peker’in paylaşımlarıyla gündeme gelen eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun rüşvet iddialarına karşı ülkede muhalefet başta olmak üzere hemen herkes sesini yükseltti. Ancak AKP’den tek bir açıklama dahi yapılmadı. Kulislere göre Erdoğan ve ekibi, 17 ve 25′ Aralık yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi yargı sürecini sürüncemede bırakacak. Rüşvet iddiasında adı geçenleri kamuoyunun gözünden uzaklaştırıp olayı unutturacak.
Sedat Peker’in rüşvet iddiaları iddialarının yankıları sürüyor. Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun ve kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Cumhurbaşkanı Danışmanı Korkmaz Karaca’nın da adının geçtiği rüşvet iddialarını gündeme getirdi.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından muhalefet partileri iddialarla ilgili ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sineren’in söylemlerine yönelik “SPK’nın ihbar dilekçesi üzerine” soruşturma açtı.
AKP’li bir milletvekili ile Cumhurbaşkanı danışmanının da isminin karıştığı rüşvet iddialarının ortaya atıldığı günden bu yana AKP’de sessizlik hâkim. AKP’li yetkililer bu konuda bir açıklama yapmazken soruları yanıtlamaktan da kaçınıyor. İletişim Başkanlığından da henüz bu konuda bir açıklama yapılmadı. Ancak kulislerde bazı AKP’li milletvekillerinin bu süreçten rahatsızlık duydukları ve bu rahatsızlıklarını da çevrelerine aktardıkları belirtiliyor.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU İSTİFA GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Öte yandan Deutche Welle’nin haberine göre Zehra Taşkesenlioğlu’nun partisinden istifa etmek için girişimde bulunduğu ancak henüz bu konuda resmi sürecin başlamadığı da konuşulan iddialar arasında. AKP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün toplanacak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) rüşvet iddialarını detaylı bir şekilde masaya yatırması bekleniyor. Süreçten rahatsız olan vekillerin MYK’da bu görüşleri dile getirebileceği de öne sürülüyor.
TAM BİR ÇÜRÜMÜŞLÜK
Muhalefet ise yargı sürecinin bir an önce sağlıklı bir şekilde işletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. DW Türkçe’nin sorusunu yanıtlayan TBMM İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, yaşananları “tam bir çürümüşlük” ifadesiyle değerlendirdi. Tatlıoğlu, “Eğer çok hızlı, vicdanları rahatlatacak bir yargı süreci başlamazsa suç örgütünün varlığı algısı haklılık kazanır” dedi.
SAVCILAR BUGÜN OLMAZSA YARIN MUTLAKA ÇALIŞACAK
İddialarla ilgili savcılığa başvurduklarını hatırlatan Tatlıoğlu, “Yargı süreci işletilmezse ne olur?” sorusunu, seçim sonrasını işaret ederek “Bugün görmezsek yarın savcılar bu süreç için mutlaka çalışacak, hukuk mutlaka işleyecek” sözleriyle yanıtladı. Yalnızca son birkaç gündür yaşananlar değil son 10 yıldır bu ve bunun gibi iddiaların gündeme geldiğini kaydeden Tatlıoğlu, “Suç işleyen AK Partili ise ödüllendiriliyor, bir muhalifse yıldırım hızıyla cezalandırılıyor” ifadelerini kullandı.
AKP’DEKİ SESSİZLİK KABUL ANLAMINA GELİYOR
TBMM HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da suç delillerinin bazılarının paylaşıldığına dikkat çekerek “Şu ana kadar danışmanın istifası dışında hiç kimse konuşmadı. Bir sessizlik hâkim” dedi. Bu sessizliği “Evet, bir anlamda söyleyecek sözümüz yok” şeklinde yorumlamanın mümkün olduğunu kaydeden Beştaş, sözlerini “Bu da kabul anlamına geliyor ama bugüne kadar ilgili hiç kimse soruşturulmadı” şeklinde sürdürdü.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de AKP’deki sessizliği “İş üstünde yakalanan bir iktidarın kendisi, işin paydaşı olduğu konuda seessiz kalması kadar normal olamaz. Biz kendisini olayın dışında görmüyoruz” sözleriyle yorumladı. Suçlanan kişilerin AKP’de üst düzey kişiler olduğunun altını çizen Şahin, “Topyekün bir temizlik harekatı gerekiyor” dedi. Hukuk önünde hesap verecek bir kamu yönetimi anlayışına ihtiyaç olduğunu ifade eden Şahin, bir an önce sorumluların bağımsız yargının önüne çıkarılması gerektiğini ifade etti.
YOLSUZLUK YAPANLAR DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU KADAR KORUNMUYOR
“2014 yılında mevcut iktidardan ayrılışlarının temel sebeplerinden birisi de siyasi etik yasası ile aşırı rantın vergilendirilmesi yasalarının çıkarılması talebimizin kabul görmemiş olmasıdır” diyen Şahin, Erdoğan’ın bu talepler karşısında “İl Başkanı bulamazsınız” dediğini kaydetti. Şahin, “Dünyanın hiçbir yerinde yolsuzluk yapanlar ülkemizdeki kadar korunmuyor, savcıların bu kadar suspus olduğu bir dönem hiç olmadı” diye konuştu.
AKP’li milletvekillerinin bir kısmının da bu yaşananlar karşısında tepkili olduğunu dile getiren Şahin, “Bazı arkadaşlarla görüşüyoruz. Bizden 10 kat daha fazla rahatsızlar. Olup bitenin farkındalar” dedi. Buna karşın bu vekillerin tepkilerini kamuoyu önünde dile getiremediğini de vurgulayan Şahin, “Bazı vekiller de ister istemez kendileri de işin içerisinde olunca tam manasıyla burada bir soruşturma başlatılması noktasında talebi açıkça dillendiremiyorlar” şeklinde konuştu.
TIPKI 17/25’İN ARDINDAN YAPTIKLARI GİBİ KAMUOYUNUN GÖZÜNDEN UZAKLAŞTIRACAKLAR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya ise “İktidar partisi, cumhurbaşkanından işaret gelmediği müddetçe açıklama yapamaz” iddiasında bulundu. “AKP’nin her zamanki gibi ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla hareket ettiğini” savunan Kaya, iddiaların yargı aşamasında bir müddet sürüncemede bırakılma ihtimalinin olduğuna dikkat çekti. İddiaların hukuki bir sonucunun olmayabileceğini kaydeden Kaya, “Ancak siyasi sonuçları mutlaka olacaktır. Tıpkı 17/25’in ardından dört bakanı yeniden aday yapmadıkları gibi kamuoyunun gözünden uzaklaştırdıkları isimler olacaktır” dedi.
Yargıyı sürüncemede bırakıp olayı unutturacaklar
Sedat Peker’in paylaşımlarıyla gündeme gelen eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun rüşvet iddialarına karşı ülkede muhalefet başta olmak üzere hemen herkes sesini yükseltti. Ancak AKP’den tek bir açıklama dahi yapılmadı. Kulislere göre Erdoğan ve ekibi, 17 ve 25′ Aralık yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi yargı sürecini sürüncemede bırakacak. Rüşvet iddiasında adı geçenleri kamuoyunun gözünden uzaklaştırıp olayı unutturacak.
Sedat Peker’in rüşvet iddiaları iddialarının yankıları sürüyor. Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun ve kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Cumhurbaşkanı Danışmanı Korkmaz Karaca’nın da adının geçtiği rüşvet iddialarını gündeme getirdi.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından muhalefet partileri iddialarla ilgili ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sineren’in söylemlerine yönelik “SPK’nın ihbar dilekçesi üzerine” soruşturma açtı.
AKP’li bir milletvekili ile Cumhurbaşkanı danışmanının da isminin karıştığı rüşvet iddialarının ortaya atıldığı günden bu yana AKP’de sessizlik hâkim. AKP’li yetkililer bu konuda bir açıklama yapmazken soruları yanıtlamaktan da kaçınıyor. İletişim Başkanlığından da henüz bu konuda bir açıklama yapılmadı. Ancak kulislerde bazı AKP’li milletvekillerinin bu süreçten rahatsızlık duydukları ve bu rahatsızlıklarını da çevrelerine aktardıkları belirtiliyor.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU İSTİFA GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Öte yandan Deutche Welle’nin haberine göre Zehra Taşkesenlioğlu’nun partisinden istifa etmek için girişimde bulunduğu ancak henüz bu konuda resmi sürecin başlamadığı da konuşulan iddialar arasında. AKP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün toplanacak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) rüşvet iddialarını detaylı bir şekilde masaya yatırması bekleniyor. Süreçten rahatsız olan vekillerin MYK’da bu görüşleri dile getirebileceği de öne sürülüyor.
TAM BİR ÇÜRÜMÜŞLÜK
Muhalefet ise yargı sürecinin bir an önce sağlıklı bir şekilde işletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. DW Türkçe’nin sorusunu yanıtlayan TBMM İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, yaşananları “tam bir çürümüşlük” ifadesiyle değerlendirdi. Tatlıoğlu, “Eğer çok hızlı, vicdanları rahatlatacak bir yargı süreci başlamazsa suç örgütünün varlığı algısı haklılık kazanır” dedi.
SAVCILAR BUGÜN OLMAZSA YARIN MUTLAKA ÇALIŞACAK
İddialarla ilgili savcılığa başvurduklarını hatırlatan Tatlıoğlu, “Yargı süreci işletilmezse ne olur?” sorusunu, seçim sonrasını işaret ederek “Bugün görmezsek yarın savcılar bu süreç için mutlaka çalışacak, hukuk mutlaka işleyecek” sözleriyle yanıtladı. Yalnızca son birkaç gündür yaşananlar değil son 10 yıldır bu ve bunun gibi iddiaların gündeme geldiğini kaydeden Tatlıoğlu, “Suç işleyen AK Partili ise ödüllendiriliyor, bir muhalifse yıldırım hızıyla cezalandırılıyor” ifadelerini kullandı.
AKP’DEKİ SESSİZLİK KABUL ANLAMINA GELİYOR
TBMM HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da suç delillerinin bazılarının paylaşıldığına dikkat çekerek “Şu ana kadar danışmanın istifası dışında hiç kimse konuşmadı. Bir sessizlik hâkim” dedi. Bu sessizliği “Evet, bir anlamda söyleyecek sözümüz yok” şeklinde yorumlamanın mümkün olduğunu kaydeden Beştaş, sözlerini “Bu da kabul anlamına geliyor ama bugüne kadar ilgili hiç kimse soruşturulmadı” şeklinde sürdürdü.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de AKP’deki sessizliği “İş üstünde yakalanan bir iktidarın kendisi, işin paydaşı olduğu konuda seessiz kalması kadar normal olamaz. Biz kendisini olayın dışında görmüyoruz” sözleriyle yorumladı. Suçlanan kişilerin AKP’de üst düzey kişiler olduğunun altını çizen Şahin, “Topyekün bir temizlik harekatı gerekiyor” dedi. Hukuk önünde hesap verecek bir kamu yönetimi anlayışına ihtiyaç olduğunu ifade eden Şahin, bir an önce sorumluların bağımsız yargının önüne çıkarılması gerektiğini ifade etti.
YOLSUZLUK YAPANLAR DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU KADAR KORUNMUYOR
“2014 yılında mevcut iktidardan ayrılışlarının temel sebeplerinden birisi de siyasi etik yasası ile aşırı rantın vergilendirilmesi yasalarının çıkarılması talebimizin kabul görmemiş olmasıdır” diyen Şahin, Erdoğan’ın bu talepler karşısında “İl Başkanı bulamazsınız” dediğini kaydetti. Şahin, “Dünyanın hiçbir yerinde yolsuzluk yapanlar ülkemizdeki kadar korunmuyor, savcıların bu kadar suspus olduğu bir dönem hiç olmadı” diye konuştu.
AKP’li milletvekillerinin bir kısmının da bu yaşananlar karşısında tepkili olduğunu dile getiren Şahin, “Bazı arkadaşlarla görüşüyoruz. Bizden 10 kat daha fazla rahatsızlar. Olup bitenin farkındalar” dedi. Buna karşın bu vekillerin tepkilerini kamuoyu önünde dile getiremediğini de vurgulayan Şahin, “Bazı vekiller de ister istemez kendileri de işin içerisinde olunca tam manasıyla burada bir soruşturma başlatılması noktasında talebi açıkça dillendiremiyorlar” şeklinde konuştu.
TIPKI 17/25’İN ARDINDAN YAPTIKLARI GİBİ KAMUOYUNUN GÖZÜNDEN UZAKLAŞTIRACAKLAR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya ise “İktidar partisi, cumhurbaşkanından işaret gelmediği müddetçe açıklama yapamaz” iddiasında bulundu. “AKP’nin her zamanki gibi ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla hareket ettiğini” savunan Kaya, iddiaların yargı aşamasında bir müddet sürüncemede bırakılma ihtimalinin olduğuna dikkat çekti. İddiaların hukuki bir sonucunun olmayabileceğini kaydeden Kaya, “Ancak siyasi sonuçları mutlaka olacaktır. Tıpkı 17/25’in ardından dört bakanı yeniden aday yapmadıkları gibi kamuoyunun gözünden uzaklaştırdıkları isimler olacaktır” dedi.
Yargıyı sürüncemede bırakıp olayı unutturacaklar
Sedat Peker’in paylaşımlarıyla gündeme gelen eski SPK başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile kardeşi AKP’li Zehra Taşkesenlioğlu’nun rüşvet iddialarına karşı ülkede muhalefet başta olmak üzere hemen herkes sesini yükseltti. Ancak AKP’den tek bir açıklama dahi yapılmadı. Kulislere göre Erdoğan ve ekibi, 17 ve 25′ Aralık yolsuzluk soruşturmasında olduğu gibi yargı sürecini sürüncemede bırakacak. Rüşvet iddiasında adı geçenleri kamuoyunun gözünden uzaklaştırıp olayı unutturacak.
Sedat Peker’in rüşvet iddiaları iddialarının yankıları sürüyor. Peker, eski Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu’nun ve kardeşi AKP Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile Cumhurbaşkanı Danışmanı Korkmaz Karaca’nın da adının geçtiği rüşvet iddialarını gündeme getirdi.
Skandalın ortaya çıkmasının ardından muhalefet partileri iddialarla ilgili ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu, ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sineren’in söylemlerine yönelik “SPK’nın ihbar dilekçesi üzerine” soruşturma açtı.
AKP’li bir milletvekili ile Cumhurbaşkanı danışmanının da isminin karıştığı rüşvet iddialarının ortaya atıldığı günden bu yana AKP’de sessizlik hâkim. AKP’li yetkililer bu konuda bir açıklama yapmazken soruları yanıtlamaktan da kaçınıyor. İletişim Başkanlığından da henüz bu konuda bir açıklama yapılmadı. Ancak kulislerde bazı AKP’li milletvekillerinin bu süreçten rahatsızlık duydukları ve bu rahatsızlıklarını da çevrelerine aktardıkları belirtiliyor.
ZEHRA TAŞKESENLİOĞLU İSTİFA GİRİŞİMİNDE BULUNDU
Öte yandan Deutche Welle’nin haberine göre Zehra Taşkesenlioğlu’nun partisinden istifa etmek için girişimde bulunduğu ancak henüz bu konuda resmi sürecin başlamadığı da konuşulan iddialar arasında. AKP’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün toplanacak Merkez Yürütme Kurulu’nda (MYK) rüşvet iddialarını detaylı bir şekilde masaya yatırması bekleniyor. Süreçten rahatsız olan vekillerin MYK’da bu görüşleri dile getirebileceği de öne sürülüyor.
TAM BİR ÇÜRÜMÜŞLÜK
Muhalefet ise yargı sürecinin bir an önce sağlıklı bir şekilde işletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. DW Türkçe’nin sorusunu yanıtlayan TBMM İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, yaşananları “tam bir çürümüşlük” ifadesiyle değerlendirdi. Tatlıoğlu, “Eğer çok hızlı, vicdanları rahatlatacak bir yargı süreci başlamazsa suç örgütünün varlığı algısı haklılık kazanır” dedi.
SAVCILAR BUGÜN OLMAZSA YARIN MUTLAKA ÇALIŞACAK
İddialarla ilgili savcılığa başvurduklarını hatırlatan Tatlıoğlu, “Yargı süreci işletilmezse ne olur?” sorusunu, seçim sonrasını işaret ederek “Bugün görmezsek yarın savcılar bu süreç için mutlaka çalışacak, hukuk mutlaka işleyecek” sözleriyle yanıtladı. Yalnızca son birkaç gündür yaşananlar değil son 10 yıldır bu ve bunun gibi iddiaların gündeme geldiğini kaydeden Tatlıoğlu, “Suç işleyen AK Partili ise ödüllendiriliyor, bir muhalifse yıldırım hızıyla cezalandırılıyor” ifadelerini kullandı.
AKP’DEKİ SESSİZLİK KABUL ANLAMINA GELİYOR
TBMM HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da suç delillerinin bazılarının paylaşıldığına dikkat çekerek “Şu ana kadar danışmanın istifası dışında hiç kimse konuşmadı. Bir sessizlik hâkim” dedi. Bu sessizliği “Evet, bir anlamda söyleyecek sözümüz yok” şeklinde yorumlamanın mümkün olduğunu kaydeden Beştaş, sözlerini “Bu da kabul anlamına geliyor ama bugüne kadar ilgili hiç kimse soruşturulmadı” şeklinde sürdürdü.
DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin de AKP’deki sessizliği “İş üstünde yakalanan bir iktidarın kendisi, işin paydaşı olduğu konuda seessiz kalması kadar normal olamaz. Biz kendisini olayın dışında görmüyoruz” sözleriyle yorumladı. Suçlanan kişilerin AKP’de üst düzey kişiler olduğunun altını çizen Şahin, “Topyekün bir temizlik harekatı gerekiyor” dedi. Hukuk önünde hesap verecek bir kamu yönetimi anlayışına ihtiyaç olduğunu ifade eden Şahin, bir an önce sorumluların bağımsız yargının önüne çıkarılması gerektiğini ifade etti.
YOLSUZLUK YAPANLAR DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BU KADAR KORUNMUYOR
“2014 yılında mevcut iktidardan ayrılışlarının temel sebeplerinden birisi de siyasi etik yasası ile aşırı rantın vergilendirilmesi yasalarının çıkarılması talebimizin kabul görmemiş olmasıdır” diyen Şahin, Erdoğan’ın bu talepler karşısında “İl Başkanı bulamazsınız” dediğini kaydetti. Şahin, “Dünyanın hiçbir yerinde yolsuzluk yapanlar ülkemizdeki kadar korunmuyor, savcıların bu kadar suspus olduğu bir dönem hiç olmadı” diye konuştu.
AKP’li milletvekillerinin bir kısmının da bu yaşananlar karşısında tepkili olduğunu dile getiren Şahin, “Bazı arkadaşlarla görüşüyoruz. Bizden 10 kat daha fazla rahatsızlar. Olup bitenin farkındalar” dedi. Buna karşın bu vekillerin tepkilerini kamuoyu önünde dile getiremediğini de vurgulayan Şahin, “Bazı vekiller de ister istemez kendileri de işin içerisinde olunca tam manasıyla burada bir soruşturma başlatılması noktasında talebi açıkça dillendiremiyorlar” şeklinde konuştu.
TIPKI 17/25’İN ARDINDAN YAPTIKLARI GİBİ KAMUOYUNUN GÖZÜNDEN UZAKLAŞTIRACAKLAR
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya ise “İktidar partisi, cumhurbaşkanından işaret gelmediği müddetçe açıklama yapamaz” iddiasında bulundu. “AKP’nin her zamanki gibi ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla hareket ettiğini” savunan Kaya, iddiaların yargı aşamasında bir müddet sürüncemede bırakılma ihtimalinin olduğuna dikkat çekti. İddiaların hukuki bir sonucunun olmayabileceğini kaydeden Kaya, “Ancak siyasi sonuçları mutlaka olacaktır. Tıpkı 17/25’in ardından dört bakanı yeniden aday yapmadıkları gibi kamuoyunun gözünden uzaklaştırdıkları isimler olacaktır” dedi.