Diyanet İşleri Başkanı’yla olan tartışmanın ardından AKP, muhalif baroların etkinliğini azaltılması için yasa düzenlemeleri yapma planını harekete geçirdi.
AKP, Diyanet İşleri Başkanı’nın sözlerine baroların tepki göstermesi üzerine harekete geçti ve uzun yıllardır yapmayı planladığı meslek örgütlerinin seçim yöntemini değiştirme planını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yapılmak istenen değişiklikle, İstanbul Barosu’nun delege sayısının 130’dan 30’a kadar düşürülmesinin planlandığı belirtiliyor. Değişiklikle, avukat sayısı daha az olan ve muhalif konumda olmayan taşradaki baroların temsilinin arttırılması öngörülüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a sahip çıkmasının ardından, Erbaş’ın açıklamalarının ‘hukuk devleti ilkesiyle’ bağdaşmayacağını söyleyen Ankara ve Diyarbakır barolarına karşı hükümet yanlısı yazarlar kampanya başlattı. Örneğin son olarak Star gazetesi yazarı Fadime Özkan, dünkü köşesinde meslek odalarını hedef göstererek, “Neşter şart. Velhasıl daha fazla geç kalınmamalı” yazdı.
Independent Türkçe‘den Can Bursalı’nın haberine göre de AKP hükümeti, meslek örgütlerinin seçim yöntemini değiştirmek için harekete geçti. Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun 2019 Eylül’ünde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen adli yıl açılışına katılmasına, Türkiye’deki avukatların yüzde 90’ına yakınını temsil eden 52 barodan tepki gelmesinin ardından konuşulmaya başlanan seçim sisteminin değiştirilmesi tartışması; Ankara Barosu başta olmak üzere bazı baroların, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBTİ+’ları hedef alan sözlerini eleştirmesi üzerine tekrar gündemde.
Aralarında İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa gibi büyük kentlerin de olduğu 12 baronun Avukatlık Kanunu’nun 115. maddesini gerekçe göstererek yaptığı Olağanüstü Genel Kurul çağrısı, TBB tarafından reddedilmişti. Barolar, ret kararını mahkemeye taşımıştı. Ankara 5. İdare Mahkemesi, TBB’nin verdiği ret kararının yürütmesini durdurmuştu. Ancak, TBB 5. İdare Mahkemesi’nin kararını Bölge İdare Mahkemesi’ne taşımış, üst mahkeme kararı bozmuştu.
Muhalif baroların Olağanüstü Genel Kurul çağrısına dayanak gösterdiği Avukatlık Kanunu’nun 115. maddesi şöyle: Birlik Yönetim Kurulu, gerekli gördüğü hallerde veya en az on baronun yönetim kurulları yazı ile isterse Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
AVUKATLIK KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK
Yasal sürecin sonlanmasının ardından, gözler Olağan Genel Kurul’a çevrildi. Olağan Genel Kurul’da ise, TBB Başkanı’nı iktidara yanaştığı yönünde eleştiren muhaliflerin, büyük kentlerin baroları tarafından oluşması ve delege sayıları nedeniyle Feyzioğlu’nun seçilmesinin zor olduğu yorumları yapılıyor.
Muhalif baroların etkinliğini azaltılması için, Türkiye Barolar Birliği’nin seçimlerini düzenleyen Avukatlık Kanunu’nun 114. maddesinde değişiklik planlanıyor.
Yürürlükteki kanunda, “Avukat sayısı yüzden fazla olan barolar, yüzden sonraki her üç yüz üye için ayrıca birer delege seçerler” ifadesi yer alıyor. Buna göre, avukat sayısı Adalet Bakanlığı’nın 2019 yılının temmuz ayındaki verisine göre 53 bin 227 olan İstanbul Barosu, 130’un üzerinde delegeyle Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu’nda temsil ediliyor. Ancak yapılması planlanan değişiklikle, İstanbul Barosu’nun delege sayısının 30’a kadar düşürülmesinin planlandığı belirtiliyor. Değişiklikle, avukat sayısı daha az olan ve muhalif konumda olmayan taşradaki baroların temsilinin arttırılması öngörülüyor.
Ayrıca, baroların yönetimlerinin belirlenmesi için yapılacak seçimlerin blok liste olarak yapılmasını sağlayan uygulamanın da kalkacağı ve nisbi temsil sistemine geçileceği belirtiliyor. Nisbi temsil sistemiyle, seçimi kazanan bloğun, yönetimin tamamını alması değil, herkesin aldığı oy oranında temsil edilmesi sağlanacak.
Ankara Barosu avukatlarından Doğan Erkan, planlanan değişikliğin demokratik göründüğünü ancak her alanda uygulanmaması halinde farklı bir amaçla yapıldığının altını çizdi. Erkan, değişiklik planına itiraz ederek, “Ülke milli bakiye sistemine geçsin. Bakanlıklar, alınan oy oranlarına göre dağıtılsın. O zaman bu durumun demokratik bir bakış açısı olduğuna inanalım. Yapılması planlanan değişikliğin, demokratların elinde olan baroların yönetimlerine kendi adamlarını sokmaktan başka hiçbir amacı yok” diye konuştu.
