Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil..” dedi.
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil.. Biz bunların peşine takıldık diye herkesin kendi nefsini hesaba çekmesi gerek.. Karanlığa küfretmek yetmez, kalkıp bir mum yakmak gerek..” dedi.
“TARİKAT YA DA YAŞAM TARZI DAYATAN GRUPLAR”
Dilipak bu özeleştirinin ardından tarikatlara da değindi. “İnsanlar yaşadıkları hayat ve hayalleri itibarı ile aslında öyle bir dini kabule hazır hale gelmişlerdi. Sonunda tencere yuvarlandı, kapağını buldu” diyen Dilipak, “Bu konuda hepimizin zaman zaman kendi nefsimizi hesaba çekmesi gerek. Bu sadece F… ile sınırlı bir hastalık değil, ideolojik, politik, dini, mezhebi, tarikat ya da yaşam tarzı dayatan grubların tümü böyle bir risk taşıyabilir” uyarısında bulundu.
“ŞEYTAN BİZİ ALLAH’LA ALDATMASIN!”
“Şeytan bizi Allah’la aldatmasın! Bu ayet üzerinde iyice düşünelim” diyen Dilipak yazısında şunları belirtti:
“Bizi bize kırdıranların bu kirli oyunlarına karşı hep birlikte direneceğiz. Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacak. Bir topluluğa olan öfkemiz, bizi onlar hakkında adaletsizliğe de sevk etmeyecek. Ama bu münafık karakterli, takıyyeci, ikiyüzlü hainlerin oyunlarına da gelmeyeceğiz, tabii gerçekten pişman olup, tevbe edenler, birlikte oldukları hainleri itiraf edenler müstesna!”
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil..” dedi.
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil.. Biz bunların peşine takıldık diye herkesin kendi nefsini hesaba çekmesi gerek.. Karanlığa küfretmek yetmez, kalkıp bir mum yakmak gerek..” dedi.
“TARİKAT YA DA YAŞAM TARZI DAYATAN GRUPLAR”
Dilipak bu özeleştirinin ardından tarikatlara da değindi. “İnsanlar yaşadıkları hayat ve hayalleri itibarı ile aslında öyle bir dini kabule hazır hale gelmişlerdi. Sonunda tencere yuvarlandı, kapağını buldu” diyen Dilipak, “Bu konuda hepimizin zaman zaman kendi nefsimizi hesaba çekmesi gerek. Bu sadece F… ile sınırlı bir hastalık değil, ideolojik, politik, dini, mezhebi, tarikat ya da yaşam tarzı dayatan grubların tümü böyle bir risk taşıyabilir” uyarısında bulundu.
“ŞEYTAN BİZİ ALLAH’LA ALDATMASIN!”
“Şeytan bizi Allah’la aldatmasın! Bu ayet üzerinde iyice düşünelim” diyen Dilipak yazısında şunları belirtti:
“Bizi bize kırdıranların bu kirli oyunlarına karşı hep birlikte direneceğiz. Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacak. Bir topluluğa olan öfkemiz, bizi onlar hakkında adaletsizliğe de sevk etmeyecek. Ama bu münafık karakterli, takıyyeci, ikiyüzlü hainlerin oyunlarına da gelmeyeceğiz, tabii gerçekten pişman olup, tevbe edenler, birlikte oldukları hainleri itiraf edenler müstesna!”
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil..” dedi.
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil.. Biz bunların peşine takıldık diye herkesin kendi nefsini hesaba çekmesi gerek.. Karanlığa küfretmek yetmez, kalkıp bir mum yakmak gerek..” dedi.
“TARİKAT YA DA YAŞAM TARZI DAYATAN GRUPLAR”
Dilipak bu özeleştirinin ardından tarikatlara da değindi. “İnsanlar yaşadıkları hayat ve hayalleri itibarı ile aslında öyle bir dini kabule hazır hale gelmişlerdi. Sonunda tencere yuvarlandı, kapağını buldu” diyen Dilipak, “Bu konuda hepimizin zaman zaman kendi nefsimizi hesaba çekmesi gerek. Bu sadece F… ile sınırlı bir hastalık değil, ideolojik, politik, dini, mezhebi, tarikat ya da yaşam tarzı dayatan grubların tümü böyle bir risk taşıyabilir” uyarısında bulundu.
“ŞEYTAN BİZİ ALLAH’LA ALDATMASIN!”
“Şeytan bizi Allah’la aldatmasın! Bu ayet üzerinde iyice düşünelim” diyen Dilipak yazısında şunları belirtti:
“Bizi bize kırdıranların bu kirli oyunlarına karşı hep birlikte direneceğiz. Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacak. Bir topluluğa olan öfkemiz, bizi onlar hakkında adaletsizliğe de sevk etmeyecek. Ama bu münafık karakterli, takıyyeci, ikiyüzlü hainlerin oyunlarına da gelmeyeceğiz, tabii gerçekten pişman olup, tevbe edenler, birlikte oldukları hainleri itiraf edenler müstesna!”
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil..” dedi.
Abdurrahman Dilipak, “Bizi bize kırdırdılar” başlıklı yazısında “Hemen söyleyeyim: Şeytanın varlığı günah işlememizin bahanesi olamaz. Gülen’e kızmak yeterli değil.. Biz bunların peşine takıldık diye herkesin kendi nefsini hesaba çekmesi gerek.. Karanlığa küfretmek yetmez, kalkıp bir mum yakmak gerek..” dedi.
“TARİKAT YA DA YAŞAM TARZI DAYATAN GRUPLAR”
Dilipak bu özeleştirinin ardından tarikatlara da değindi. “İnsanlar yaşadıkları hayat ve hayalleri itibarı ile aslında öyle bir dini kabule hazır hale gelmişlerdi. Sonunda tencere yuvarlandı, kapağını buldu” diyen Dilipak, “Bu konuda hepimizin zaman zaman kendi nefsimizi hesaba çekmesi gerek. Bu sadece F… ile sınırlı bir hastalık değil, ideolojik, politik, dini, mezhebi, tarikat ya da yaşam tarzı dayatan grubların tümü böyle bir risk taşıyabilir” uyarısında bulundu.
“ŞEYTAN BİZİ ALLAH’LA ALDATMASIN!”
“Şeytan bizi Allah’la aldatmasın! Bu ayet üzerinde iyice düşünelim” diyen Dilipak yazısında şunları belirtti:
“Bizi bize kırdıranların bu kirli oyunlarına karşı hep birlikte direneceğiz. Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olacak. Bir topluluğa olan öfkemiz, bizi onlar hakkında adaletsizliğe de sevk etmeyecek. Ama bu münafık karakterli, takıyyeci, ikiyüzlü hainlerin oyunlarına da gelmeyeceğiz, tabii gerçekten pişman olup, tevbe edenler, birlikte oldukları hainleri itiraf edenler müstesna!”
