“Ateistim ama bu kainatta ZALİMLER İÇİN bir CEHENNEM olmasını istiyorum”
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü’nün karşısında bulunan binada görülen duruşmada Mahkeme Başkanı, “Ara kararların bir kısmı bir önceki ara kararlarımızla aynı. Emre İper ile ilgili kısıtlılık kaldırıldı.İncelenmemiş dijital bilgiler için bilirkişi incelemesine karar verildi. Can Dündar ve İlhan Tanır’ın yakalamalarının infazı bekleniyor. Bir kişiye yönelik bir arkadaşımızın muhalefet şerhi var Kadri Gürsel için. Sanıkların tutuklulukların devamına karar verildi. Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz.” dedi.
Duruşmada gazeteci Ahmet Şık, “Savcı floodumda sorular sorduğumu söylüyor. Ben gazeteciyim başka ne yapacağım. Dahası devletin yapması gerekeni yapıyorum” dedi.
Şık, sözlerine şöyle devam etti:
Gazetecilik faaliyetimi sorgulamak kimsenin haddi değildir dedim ve aynı ifademi tekrarladığımı söyledim. Cezaevine girdim, önümüze klasörler geldi. Ben örgüt propagandasından tutuklanmışken diğer arkadaşlarımın dosyasına dahil edildiğimi gördüm. Bunun da “Ahmet’i içeride tutma” planı olduğunu anladım. Çünkü beni bu suçlamalarla tutuklu bırakamazlardı. Sabah’ta yeni bir haber “Ahmet Şık’a Şok”. Çok da Şok olmuşum. Kim yazmış? Nazif Karaman. Bu daha önce de yapıldı. Daha önce Yeni Şafak’ın manşetiydim. Diyor ki “Ahmet Şık Mihraç Ural’dan talimat aldı”. Devlet gelip bana bu adam seni öldürecek, diyor benim talimat almam mümkün mü? Ya sizin heyetinizden biri, ya kaleminizden biri, ya da soruşturma savcılarından biri bu tetikçilere belge sızdırıyor Böyle yargılama yapılmaz.
Gazeteci Ahmet Şık sözlerini, “Ateistim ama bu kainatta zalimler için bir cehennem olmasını istiyorum” diye bitirdi.
Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Musa Kart’ın da sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetici ve yazarlarına yönelik açılan 20 sanıklı davanın 6. duruşmasında tanıklar dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma savcısı, aralarında Ahmet Şık’ın da bulunduğu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
“Ateistim ama bu kainatta ZALİMLER İÇİN bir CEHENNEM olmasını istiyorum”
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü’nün karşısında bulunan binada görülen duruşmada Mahkeme Başkanı, “Ara kararların bir kısmı bir önceki ara kararlarımızla aynı. Emre İper ile ilgili kısıtlılık kaldırıldı.İncelenmemiş dijital bilgiler için bilirkişi incelemesine karar verildi. Can Dündar ve İlhan Tanır’ın yakalamalarının infazı bekleniyor. Bir kişiye yönelik bir arkadaşımızın muhalefet şerhi var Kadri Gürsel için. Sanıkların tutuklulukların devamına karar verildi. Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz.” dedi.
Duruşmada gazeteci Ahmet Şık, “Savcı floodumda sorular sorduğumu söylüyor. Ben gazeteciyim başka ne yapacağım. Dahası devletin yapması gerekeni yapıyorum” dedi.
Şık, sözlerine şöyle devam etti:
Gazetecilik faaliyetimi sorgulamak kimsenin haddi değildir dedim ve aynı ifademi tekrarladığımı söyledim. Cezaevine girdim, önümüze klasörler geldi. Ben örgüt propagandasından tutuklanmışken diğer arkadaşlarımın dosyasına dahil edildiğimi gördüm. Bunun da “Ahmet’i içeride tutma” planı olduğunu anladım. Çünkü beni bu suçlamalarla tutuklu bırakamazlardı. Sabah’ta yeni bir haber “Ahmet Şık’a Şok”. Çok da Şok olmuşum. Kim yazmış? Nazif Karaman. Bu daha önce de yapıldı. Daha önce Yeni Şafak’ın manşetiydim. Diyor ki “Ahmet Şık Mihraç Ural’dan talimat aldı”. Devlet gelip bana bu adam seni öldürecek, diyor benim talimat almam mümkün mü? Ya sizin heyetinizden biri, ya kaleminizden biri, ya da soruşturma savcılarından biri bu tetikçilere belge sızdırıyor Böyle yargılama yapılmaz.
Gazeteci Ahmet Şık sözlerini, “Ateistim ama bu kainatta zalimler için bir cehennem olmasını istiyorum” diye bitirdi.
Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Musa Kart’ın da sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetici ve yazarlarına yönelik açılan 20 sanıklı davanın 6. duruşmasında tanıklar dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma savcısı, aralarında Ahmet Şık’ın da bulunduğu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
“Ateistim ama bu kainatta ZALİMLER İÇİN bir CEHENNEM olmasını istiyorum”
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü’nün karşısında bulunan binada görülen duruşmada Mahkeme Başkanı, “Ara kararların bir kısmı bir önceki ara kararlarımızla aynı. Emre İper ile ilgili kısıtlılık kaldırıldı.İncelenmemiş dijital bilgiler için bilirkişi incelemesine karar verildi. Can Dündar ve İlhan Tanır’ın yakalamalarının infazı bekleniyor. Bir kişiye yönelik bir arkadaşımızın muhalefet şerhi var Kadri Gürsel için. Sanıkların tutuklulukların devamına karar verildi. Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz.” dedi.
Duruşmada gazeteci Ahmet Şık, “Savcı floodumda sorular sorduğumu söylüyor. Ben gazeteciyim başka ne yapacağım. Dahası devletin yapması gerekeni yapıyorum” dedi.
Şık, sözlerine şöyle devam etti:
Gazetecilik faaliyetimi sorgulamak kimsenin haddi değildir dedim ve aynı ifademi tekrarladığımı söyledim. Cezaevine girdim, önümüze klasörler geldi. Ben örgüt propagandasından tutuklanmışken diğer arkadaşlarımın dosyasına dahil edildiğimi gördüm. Bunun da “Ahmet’i içeride tutma” planı olduğunu anladım. Çünkü beni bu suçlamalarla tutuklu bırakamazlardı. Sabah’ta yeni bir haber “Ahmet Şık’a Şok”. Çok da Şok olmuşum. Kim yazmış? Nazif Karaman. Bu daha önce de yapıldı. Daha önce Yeni Şafak’ın manşetiydim. Diyor ki “Ahmet Şık Mihraç Ural’dan talimat aldı”. Devlet gelip bana bu adam seni öldürecek, diyor benim talimat almam mümkün mü? Ya sizin heyetinizden biri, ya kaleminizden biri, ya da soruşturma savcılarından biri bu tetikçilere belge sızdırıyor Böyle yargılama yapılmaz.
Gazeteci Ahmet Şık sözlerini, “Ateistim ama bu kainatta zalimler için bir cehennem olmasını istiyorum” diye bitirdi.
Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Musa Kart’ın da sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetici ve yazarlarına yönelik açılan 20 sanıklı davanın 6. duruşmasında tanıklar dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma savcısı, aralarında Ahmet Şık’ın da bulunduğu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
“Ateistim ama bu kainatta ZALİMLER İÇİN bir CEHENNEM olmasını istiyorum”
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampusü’nün karşısında bulunan binada görülen duruşmada Mahkeme Başkanı, “Ara kararların bir kısmı bir önceki ara kararlarımızla aynı. Emre İper ile ilgili kısıtlılık kaldırıldı.İncelenmemiş dijital bilgiler için bilirkişi incelemesine karar verildi. Can Dündar ve İlhan Tanır’ın yakalamalarının infazı bekleniyor. Bir kişiye yönelik bir arkadaşımızın muhalefet şerhi var Kadri Gürsel için. Sanıkların tutuklulukların devamına karar verildi. Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz.” dedi.
Duruşmada gazeteci Ahmet Şık, “Savcı floodumda sorular sorduğumu söylüyor. Ben gazeteciyim başka ne yapacağım. Dahası devletin yapması gerekeni yapıyorum” dedi.
Şık, sözlerine şöyle devam etti:
Gazetecilik faaliyetimi sorgulamak kimsenin haddi değildir dedim ve aynı ifademi tekrarladığımı söyledim. Cezaevine girdim, önümüze klasörler geldi. Ben örgüt propagandasından tutuklanmışken diğer arkadaşlarımın dosyasına dahil edildiğimi gördüm. Bunun da “Ahmet’i içeride tutma” planı olduğunu anladım. Çünkü beni bu suçlamalarla tutuklu bırakamazlardı. Sabah’ta yeni bir haber “Ahmet Şık’a Şok”. Çok da Şok olmuşum. Kim yazmış? Nazif Karaman. Bu daha önce de yapıldı. Daha önce Yeni Şafak’ın manşetiydim. Diyor ki “Ahmet Şık Mihraç Ural’dan talimat aldı”. Devlet gelip bana bu adam seni öldürecek, diyor benim talimat almam mümkün mü? Ya sizin heyetinizden biri, ya kaleminizden biri, ya da soruşturma savcılarından biri bu tetikçilere belge sızdırıyor Böyle yargılama yapılmaz.
Gazeteci Ahmet Şık sözlerini, “Ateistim ama bu kainatta zalimler için bir cehennem olmasını istiyorum” diye bitirdi.
Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Musa Kart’ın da sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetici ve yazarlarına yönelik açılan 20 sanıklı davanın 6. duruşmasında tanıklar dinlendi. Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma savcısı, aralarında Ahmet Şık’ın da bulunduğu 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamını talep etti.