Aktifhaber
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM
No Result
View All Result
Aktifhaber
No Result
View All Result

Ahmet Altan: Bir turptan daha ümitsiz olacak değiliz ya

by aktifhabercom
May 25, 2020
Ahmet Altan: Bir turptan daha ümitsiz olacak değiliz ya
5k
VIEWS
Share on FacebookShare on Twitter

Cezaevinde bulunan gazeteci-yazar Ahmet Altan’ın yazsısı Washington Post gazetesinde yayımlandı.

Altan, “Belki siz bu yazdıklarımı okurken ben de hastalanmış olacağım. Ama ne fark eder? Kâğıt bardakta ölen bir turp bile çiçek açabiliyorsa hapisteki bir ihtiyar da iyimser olabilir” yazdı

Silivri Cezaevi’nde bulunan Ahmet Altan’ın son yazısı Washington Post gazetesinde yayımlandı. İngilizce çevirisi bazı değişikliklerle yayınlanan  yazının Türkçe aslını ise, yazarın özel izniyle P24’teyayınlandı. Altan, cezaevinde “karantina” günlerini anlatırken, “Belki siz bu yazdıklarımı okurken ben de hastalanmış olacağım. Ama ne fark eder? Kâğıt bardakta ölen bir turp bile çiçek açabiliyorsa hapisteki bir ihtiyar da iyimser olabilir” yazdı.


Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir

Antep merkezli skandalda 77 kişi tutuklandı

Antep merkezli skandalda 77 kişi tutuklandı

May 10, 2025
5.1k
Hollanda polisi, Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal’ı öldüren katilin fotoğrafını paylaştı

Hollanda polisi, Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal’ı öldüren katilin fotoğrafını paylaştı

May 10, 2025
5.1k

Ahmet Altan’ın yazısı şöyle:

Herkesin evinde hapis olduğu bugünlerde gerçek bir hapishanede olmak, insanda deniz altındaki bir akvaryumda oturuyormuş duygusu yaratıyor. Bize 24 saat “karantinada” tuttuktan sonra verdikleri bir gün gecikmeli gazetelerden ve seyredebildiğimiz kısıtlı sayıdaki televizyon kanalından ölümcül bir telaşa kapıldığınızı görüyorum. Ben 70 yaşındayım ve hapisteyim. Suyun altında oturmayı da ölümün hedefinde olmayı da birçoğunuzdan daha iyi bilen biri olarak size şunu söylemek istiyorum: Ümitsizliğe kapılmayın. Tarihin, dev bir fay gibi bütün hayatı sallayarak kırılmasını yaşıyoruz. Bu kırılma bize ümitli bir gelecek vaat ediyor.

Şu anda yaşanan dehşetin farkındayım. Timsahlarla dolu bir nehirden geçmek zorunda olan milyarlarca antilop gibi karanlık suların içinde hayatımızı kurtarıp karşı kıyıya varmak için çılgınca çırpınıyoruz. Görüntü, tam bir cehennem görüntüsü. Ama dört-beş ay sonra bu felaket bitecek ve insanlık tarihin yeni bir evresine, bereketli topraklara varacak.

Boşlukta yüz bin kilometre hızla dönen, adına dünya dediğimiz bu garip gezegenin düzeni böyle. Daha iyi koşullara ancak bir felaketten geçilerek varılıyor. Savaşlarla ve salgınlarla yaralanarak ilerleyebiliyoruz.

Bu felaket bize çoktandır görmezden geldiğimiz birçok gerçeği ve nereye doğru ilerlememiz gerektiğini gösterdi. Ben, 21. Yüzyılın bu salgından sonra başlayacağını düşünüyorum. Belki kısa süreliğine şöyle bir savrulup geriye dönüyormuş gibi bir görüntü verebiliriz ama bu da çok uzun sürmeyecek.

Bir kere biz bu salgında “devlet” denilen yapıların bir işe yaramadığını gördük. Bugünkü devlet yapısının ömrünü tamamladığı anlaşılıyor. Zaten posta arabalarının dönemindeki bir idari örgütlenmenin bugün hala devam etmesi eşyanın tabiatına aykırı. Devletler, insanlığın ilerlemesine engel oluyor. Salgının böylesine yayılması devletlerin ve onların yöneticilerinin “iktidar hırsıyla” yaptıkları hatalar sayesinde oldu. Çin daha başta yalan söylemeseydi, diğer devletlerin yöneticileri aldırmazlık etmeseydi felaket bu boyutlara gelmeyecekti.

Ben, çok da uzun olmayan bir gelecekte dünyanın “şehir devletlerinden” oluşan bir federasyona dönüşeceğini, dönüşmek zorunda olduğunu anlayacağını düşünüyorum. Uluslar, sınırlar, bayraklarlar, “ortak felaketlerde” insanlığın aleyhine işliyor, bunu koronavirüs salgınında açıkça gördük.

Bir başka gerçeği daha gördük: Seçim kazanma yeteneği ile toplumları yönetme yeteneği birbirinden çok farklı yetenekler. Hatta birbiriyle çatışan yetenekler. Seçimleri genellikle en fazla yalan söyleyen, en fazla hamaset yapanlar kazanıyor. Onlar da toplumları akıllı bir şekilde yönetemiyor. Bu felakette bunun çok fazla örneği karşımıza çıktı.

Demokrasinin bu büyük açmazının bir çözümü var. Devletleri ya da oluşacağını düşündüğüm şehir devletlerini “spor kulüpleri” gibi yönetmek. Spor kulüplerinde bir yönetici grubu seçiliyor ama takımı bir profesyonel ekip yönetiyor. İngiliz milli takımını bir İzlandalı, Türk milli takımını bir Romen, Güney Kore takımını bir Alman maçlara hazırlıyor. Şehirlerin ve devletlerin farklı uluslardan, “yıllık” kontratlarla çalışan “teknik adamlar” tarafından yönetileceği bir döneme mecburen geçeceğiz. Bu salgının, bu tür değişimleri hızlandıracağına inanıyorum.

Tarihin en büyük dönüşümlerinden birinin provasını da bu felakette yaşadık. İnsanlar çaresizce evlerine kapanınca, “üretim zincirinden” insan çekilmek zorunda kaldı. İnternet sayesinde insanın üretime zihinsel katkısı artarken, fiziksel katkısı çok azaldı. 21.yüzyılda insanlar bedenleriyle çalışmayacaklar. Yeni bir iktisat düzeni keşfetmemiz gerekecek, bunun kaçınılmaz bir mecburiyet olduğunu da yaşayarak anlıyoruz. Bir kısım insan harcayamayacağı kadar paraya sahipken bir kısım insan parasız ve korunmasız kalmasının “ortak” bir felaket yaratabileceğini öğreniyoruz. Çin’deki pazarcıyı kurtaramıyorsan İngiltere’deki başbakanı da kurtaramıyorsun. Üç Silahşörler’in, “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için,” diyen mottosunu yeniden keşfediyorsun.

Bu, büyük bir zihniyet mutasyonu yaşamamıza yol açacak bence. Kendini korumak istiyorsan karşısındakini de koruyacaksın. Bencillik edersen ölürsün. Bu salgın bize bu gerçeği öldürerek öğretiyor: Çinli pazarcıyı koruyamazsan kendini de koruyamazsın! İnsanla insanlık arasındaki uçuruma köprülerin kurulacağı yeni bir bilinç düzeyinin ilk aşaması bu.

Böyle bir zihniyet mutasyonu bütün kavramları ve ilişkileri de değiştirecek. “Başkasına kötülük etmenin kendine kötülük etmek” olacağını kavrayan yeni bir insan türünün içimizden doğması gerekecek. Bunun nasıl bir değişim yaratabileceğini düşünebiliyor musunuz?

web

İnsanlar belki de ilk kez bu salgın sonucunda, insanlık denilen büyük bir akışın parçası olduklarını, ülke, din, dil, ırk farkılılıklarının anlamsız kaldığını, Kamboçyalı kayıkçıyla Amerikan başkanının, Fransız zenginiyle Türk manavın, İtalyan kontla Hintli paryanın aynı çaresizliği ve korkuyu paylaştığını böylesine aydınlık bir bilinçle kavradı.

Bu virüs, sadece benim gibi yaşlıları değil yaşlanmış bütün kavramları, inançları, düşünceleri, yapıları da yıkıyor.

Yeni bir dünyanın, daha da önemlisi yeni bir insanın oluşacağı bir eşiği acıyla aşıyoruz.

Şu andaki büyük sarsıntının ortasında ben gelecek için iyimserim. Söylediklerim bir ütopya değil. Bir salağın iyimserliği de değil. Söylediklerimin gerçekleşeceğine inanıyorum, bunları benim göremeyeceğimi de biliyorum. Bunları, benim yaşımdaki insanları öldüren salgının hızlı saldırısını bir hapishane hücresinde beklerken yazıyorum. Kendim için değil ama bir parçası olduğum insanlık için iyimserim.

Geçen Kasım ayında hapishane yönetimi bize öğlen yemeğiyle birlikte bir turp verdi. Hücre arkadaşım turpu bir kağıt bardağın içine koyup, penceredeki demir parmaklığın dibine bıraktı. Turp orada çürümeye başladı. Geçenlerde turpun içinden yeşil bir filiz belirdi. Filiz uzadı. Filizin ucunda minicik beyaz çiçekler açtı. Her sabah kalkıp o çiçeklere bakıyorum. O muazzam klişeye şahit oluyorum: Turp hem ölüyor hem doğuyor. Zavallı bir turp kendi ölümünden yeni çiçekler yaratıyor. Ölürken iyimserliğini kaybetmeden geleceğe uzanmaya uğraşıyor.

Belki siz bu yazdıklarımı okurken ben de hastalanmış olacağım.

Ama ne fark eder?

Bir kâğıt bardakta ölen bir turp bile çiçek açabiliyorsa hapisteki bir ihtiyar da iyimser olabilir.

Bir turptan daha ümitsiz olacak değiliz ya…

—
İllüstrasyon, Edel Rodriguez tarafından bu yazının Washington Post’ta yer alan versiyonu için özel olarak çizildi. Yazının Washington Post’ta 24 Mayıs 2020’de yayımlanan İngilizce çevirisini bu linkten okuyabilirsiniz.

ShareTweet
Previous Post

‘Kendileri hakim olunca şikayet ettikleri şeyleri tıpatıp uyguladılar’

Next Post

Hasta tutuklu Celal Amca’nın bayram gözyaşları

İLGİLİHABERLER

Antep merkezli skandalda 77 kişi tutuklandı
GÜNDEM

Antep merkezli skandalda 77 kişi tutuklandı

May 10, 2025
5.1k
Hollanda polisi, Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal’ı öldüren katilin fotoğrafını paylaştı
GÜNDEM

Hollanda polisi, Falyalı’nın muhasebecisi Cemil Önal’ı öldüren katilin fotoğrafını paylaştı

May 10, 2025
5.1k
Barbaros Şansal gözaltına alındı
GÜNDEM

Barbaros Şansal gözaltına alındı

May 10, 2025
5.1k
Tazminatını isteyen işçi, dövülerek öldürüldü; Çalık Holding iddiaları reddetti
GÜNDEM

Tazminatını isteyen işçi, dövülerek öldürüldü; Çalık Holding iddiaları reddetti

May 10, 2025
5.1k
FLU TV’de politika konuşulmayacak: ‘Silivri soğuk değil’ diyen Canikligil ‘kuyruğu’ dik tutamadı
GÜNDEM

FLU TV’de politika konuşulmayacak: ‘Silivri soğuk değil’ diyen Canikligil ‘kuyruğu’ dik tutamadı

May 10, 2025
5.1k
İki ülkeye yeni büyükelçi atandı
GÜNDEM

İki ülkeye yeni büyükelçi atandı

May 10, 2025
5k
Daha Fazla Haber
İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda 4’ü çocuk, 10 kişi hayatını kaybetti

İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda 4’ü çocuk, 10 kişi hayatını kaybetti

May 11, 2025
5k
Almanya’daki okullarda akıllı telefon yasağı mı geliyor?

Almanya’daki okullarda akıllı telefon yasağı mı geliyor?

May 11, 2025
5k
ABD’de serbest bırakılan Rümeysa Öztürk: Son 45 günde doktoramın kritik zamanında özgürlüğüm ve eğitimimden mahrum kaldım

ABD’de serbest bırakılan Rümeysa Öztürk: Son 45 günde doktoramın kritik zamanında özgürlüğüm ve eğitimimden mahrum kaldım

May 11, 2025
5k
Hindistan ve Pakistan, birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor

Hindistan ve Pakistan, birbirlerini ateşkesi ihlal etmekle suçluyor

May 11, 2025
5k
Mehmet Ağar ‘adresinde bulunamadı’, tebligatlar ulaştırılamadı

Mehmet Ağar ‘adresinde bulunamadı’, tebligatlar ulaştırılamadı

May 11, 2025
5k
Erol Eğrek’i döverek öldüren 4 kişi tutuklandı

Erol Eğrek’i döverek öldüren 4 kişi tutuklandı

May 11, 2025
5k
Erol Eğrek soruşturması: 6 şüpheli hakkında tutuklama istemi

Erol Eğrek soruşturması: 6 şüpheli hakkında tutuklama istemi

May 11, 2025
5k
Süper Lig’e yükselen ikinci takım Gençlerbirliği

Süper Lig’e yükselen ikinci takım Gençlerbirliği

May 10, 2025
5k
Beylikdüzü’nde metrobüs kazası: Bir ölü 20 yaralı

Beylikdüzü’nde metrobüs kazası: Bir ölü 20 yaralı

May 10, 2025
5k
Çanakkale’de trafik kazası: 8 ölü

Çanakkale’de trafik kazası: 8 ölü

May 10, 2025
5k
Barbaros Şansal gözaltına alındı

Barbaros Şansal gözaltına alındı

May 10, 2025
5.1k
Ankara’da bugün ve yarın bazı yollar trafiğe kapatılacak

Ankara’da bugün ve yarın bazı yollar trafiğe kapatılacak

May 10, 2025
5k
23 il için fırtına ve sağanak uyarısı

23 il için fırtına ve sağanak uyarısı

May 10, 2025
5k
İki ülkeye yeni büyükelçi atandı

İki ülkeye yeni büyükelçi atandı

May 10, 2025
5k
Giresun’da bir lisede iki kız kardeşi öldüren zanlı tutuklandı

Giresun’da bir lisede iki kız kardeşi öldüren zanlı tutuklandı

May 10, 2025
5k
Aktifhaber

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.

MENU

  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER

BİZİ TAKİP EDİN

No Result
View All Result
  • GÜNDEM
  • ANALİZ
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • DÜNYA
  • ÖZEL HABER
  • 15 TEMMUZ
  • SPOR
  • İŞKENCE
  • MEDYA
  • MAGAZİN
  • DİĞER
    • EĞİTİM
    • KÜLTÜR & SANAT
    • SAĞLIK
    • TEKNOLOJİ
    • YAŞAM

© 2022 - - Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan kopyalanamaz.J.