Uyuşturucuyu özendirmekten tutuklu rapçi Lvbel C5’in tahliyesi için yargıdaki bir çetenin 500 bin dolar rüşvet istediği iddia edildi. Hakimin rüşvet talebine aracılık eden avukat, parayla suçüstü yakalandı.
‘Lvbel C5’ adıyla bilinen ünlü rapçi Süleyman Burak Bodur (24), şarkı sözlerinde uyuşturucu maddeye özendirdiği iddiasıyla 5 Mayıs 2025’te gözaltına alınmıştı. Şarkıları sosyal medyada on milyonlarca kişi tarafından dinlenen Lvbel C5, Gebze Adliyesi’nde Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanıp Kandıra Cezaevi’ne konulmuştu.
BirGün’den Timur Soykan, bu tutuklamadan sonra yargıdaki çürümüşlüğü ortaya koyan skandal olaylar zinciri başladığını öne sürdü. Soykan şunları yazdı;
”Süleyman Burak Bodur’un tutuklanmasından sonra bazı yakınları ve iş ortakları, serbest bırakılması için yollar aramaya başladı. Daha önce de rapçilerin,‘uyuşturucu maddeye özendirme’ suçlamasıyla gözaltına alındığını ama tutuklanmadıklarını yargı çevresinden tanıdıklarına anlatarak Lvbel C5’i kurtarmaya çalışıyorlardı. Rapçinin yakın zamanda 25 konseri olduğunu, bu nedenle büyük maddi kayıp yaşadığını belirtiyorlardı. Tutukluluğa itirazda bulundular. Hatırı sayılır kişilere ulaşmak diğer yöntemdi. Sonunda Gebze Adliyesi’nde hakim olan O.Y.’nin odasına kadar ulaştılar.
İddiaya göre; Süleyman Burak Bodur’un yakınları, durumu anlattıklarında Hakim O.Y. onlara telefon numarası yazılı bir kağıt uzattı ve ‘E.A.’ isimli kişi ile konuşurlarsa yardımcı olacaklarını anlattı.
”Rüşveti kabul etti”
Lvbel C5 için uğraşan kişiler, bu telefon numarasını arayarak İstanbul Ümraniye’de E.A ile buluştu. Halen onun ne iş yaptığını ve olaya neden dahil olduğunu bilmiyorlardı. Sorduklarında E.A., avukat olduğunu ve Hakim O.Y. ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Süleyman Burak Bodur’un ünlü olduğunu ve büyük paralar kazandığını bildiklerini anlattıktan sonra 500 bin dolar karşılığında cezaevinden tahliyesini sağlayacaklarını anlattı. Süleyman Burak Bodur’un yakınları, buna tepki gösterdi ve bu kadar para veremeyeceklerini söyledi. Bunun üzerine Avukat E.A., “Burada 10-15 kişi para kazanacak. Sizin arkadaşınızın hali vakti yerinde” dedi.
Karşısındaki kişiler bu parayı veremeyeceklerini söyleyince, “Hakim ile konuşayım” diyerek telefonla uzaklaştı. Döndüğünde “300 bin dolara halledeceğiz. Ama hakim bey çok kızdı. Parayı vermezseniz bu çocuk en az 6 ay içeride kalır” dedi.
Buna karşın Süleyman Burak Bodur’un yakınları, parayı ödemeyi kabul etmedi ve gittiler. Kısa süre sonra tekrar telefonları çaldı. Avukat E.A. “Fevri karar verdiniz. 100 bin dolara bu işi çözüyorum” dedi.
Bu sefer “Biraz düşünelim” diyerek telefonu kapattılar. Ancak rüşveti vermeyeceklerdi. İki gün sonra ‘Hatırı sayılır’ isimler aracılığıyla Adalet Bakanlığı’ndan bir randevu aldılar ve Ankara’da bakanlıkta üst düzey bürokratlar onları dinledi. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nı bilgilendirdiklerini ve savcılığa giderek şikayetçi olmaları söylendi. Ertesi gün, Kocaeli Başsavcılığı’na giderek başlarından geçenleri anlattılar.
Savcılık, Avukat E.A’yı arayarak rüşveti vermeyi kabul ettiklerini söylemelerini ve ses kaydı alınmasını istedi. Savcılık kararıyla kayıt altına alınan bu görüşmede Avukat E.A. ile 50 bin doları peşin, 50 bin doları ise tahliyeden sonra vermek şartıyla anlaştılar.
Avukat E.A. parayı ertesi gün getirmelerini söyledi.
Tamamı kayıt altına alınan bu görüşmede Avukat E.A. şoke edici konuşmalar yaptı. 100 bin dolardan 10 bin doların kendisine kaldığını, sadece Hakim O.Y.’nin değil, 10 kişinin bu işten pay aldığını söyledi. Bunları anlatırken “Ben size çok güvendiğim için parayı nakit alıyorum. Yoksa genelde nakit almıyoruz, ev, araba şeklinde alıyoruz. Adamı tutukluyoruz, ‘700 bin dolar, 500 bin dolar’ diyoruz. Bize çok araba düşüyor” dedi.
En son aldığı lüks otomobili annesinin üzerine yaptığını bile anlattı. Arabaya ihtiyaçları olursa ucuza vereceğini söyledi.
Daha sonra sistemin nasıl işlediğini anlattı. İddiaya göre şunları söyledi:
Amacı parayı almak
“İstanbul, İzmit bu bölgeye bakan, 10 kişilik bir ekip var. Bunlar cezaevine düşen zengin kişileri tespit ediyor. Bazen de alengirli işleri olan varlıklı kişileri tespit ediyorlar. Bunlara operasyon yaptırıp içeri alıyoruz. İstanbul’daki adliyelerin çoğunda bağlantıda olduğumuz hakim ve savcılar var. Her adliyede 10-15 kişi var. Sadece Büyükçekmece ve Küçükçekmece’de yok. Hatta Gebze’de işler ucuza çözülüyor. Çağlayan’da 750 bin, 800 bin dolara bu işler yapılıyor.”
Polisin de masada olduğu ve kayıt altına alınan bu konuşmada Avukat E.A.’nın, 15’e yakın savcı ve hakimin adını verdiği iddia ediliyor. Ayrıca Avukat E.A.’nın masadayken hakim O.Y.’yi görüntülü olarak aradığı ve bu konuşmanın da kayıtlara girdiği öne sürülüyor. Bu konuşma sırasında Hakim O.Y.’nin rüşvet istenilen kişilere yaptıkları büyük indirimden şikayet ettiği, “Bu kişilerde çok para varmış” dediği iddialar arasında.
Bu sözlerden sonra Hakim O.Y., mübaşiri göndererek dosyayı savcıdan istediğini ve hemen tahliye edilmesini sağlayacağını söyledi. Amacı paranın geri kalanını hemen almaktı. 20 dakika sonra tekrar aradı ve dosyanın halen gelmediğini, enteresan bir durum olduğunu anlattı, biraz daha beklemelerini istedi.
Bu sırada Avukat E.A. sigorta şirketiyle davalık olan bir iş kadınını nasıl tutuklattıklarını ve bunun karşılığında sigorta şirketinden para aldıklarını anlatıyordu.
Avukat E.A., masasında ve çevresindeki diğer masalarda çok sayıda polis olmasına karşın dışarıda, otoparkın önündeki bir kişiden şüphelendi. Mafyanın kendisini takip ediyor olabileceğini anlattı. Bir kuyumcudan bahsediyordu.
50 bin doları verdi
Bir süre sonra Hakim O.Y. olduğu iddia edilen kişi, tekrar Avukat E.A.’yı aradı. Dosyanın halen gelmediğini söyleyerek “Yarın serbest kalır, ben imzalayacağım” dedi. Yani 50 bin doların ödemesi yarına kalmıştı.
Süleyman Burak Bodur yani ‘Lvbel C5’in yakınları 50 bin doları Avukat E.A.’ya verdi. Masadan kalkıp dışarı çıktıkları sırada çok sayıda polis, suçüstü yaptı. Avukat E.A. ve yanındaki kişileri yere yatırdılar. Seri numaraları alınmış paraya el konuldu. Süleyman Burak Bodur’un yanındaki kişiler, tuzağın anlaşılmaması için gözaltına alınmış gibi yapıldı. Daha sonra bu kişiler hakkında koruma kararı alındı.
Avukat E.A. tutuklanırken Hakim O.Y.’nin arasında olduğu yargı mensupları hakkında Hakimler Savcılar Kurulu inceleme başlattı.
Avukat E.A. ilk ifadesinde Hakim O.Y.’yi tanımadığını söyledi. 16 Haziran 2025’te Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na cezaevinden SEGBİS ile verdiği ifadede ise “Hakim O.Y.’yi belki adliyede bir defa görmüşümdür” diye konuştu. Ama avukat ile hakim arasında telefon görüşmeleri tespit edilmişti. Avukat E.A. 2 bin müvekkilinin olduğunu ve televizyon programlarına çıkması nedeniyle çok tanındığını ifade ederek “Benim telefonuma çok kolay ulaşılabilir. Adı geçen Hakim O.Y. ile birbirimizin telefonlarını alıp verme durumumuzun olmadığını hatırlıyorum” dedi.
İfadede savcı, suçüstü sırasında kaydedilen görüntülerin inceleme tutanağı okudu. Burada Hakim O.Y. ile görüntülü konuştuğu değerlendirilen anlar soruldu. Avukat E.A. “Benim yanımda olan kilolu arkadaşın telefonundan ben kendi avukatları ile bir görüşme gerçekleştirdim. Tutanağa yansıyan görüşmenin bu olduğunu değerlendiriyorum. Kesinlikle hakim bey ile web tabanlı bir programla görüşme gerçekleştirmedim. Yanıma gelen dosyada müşteki olarak bulunan şahıs geldiğinde çok sinirliydi, fiziki olarak da kötü görünüyordu. Kendisi bana ameliyattan yeni çıktığını ifade etti. Muhtemelen bu haliyle bir şeyler yaptı” diye yanıt verdi.
Cep telefonuna usule aykırı bir şekilde el konulduğunu savunan Avukat E.A. “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali olmadığı gibi dosyada usulüne uygun alınmış bir soruşturma izni de bulunmamaktadır. Kamu görevlisinin olmadığı bir rüşvet dosyasından sadece benim tutuklu olmam hukuki değildir… Ben devletine milletine bağlı bir kişiyim. Bu tutukluluğun kaldırılması gerekmektedir” diye konuştu.
İfadesinde bir rüşvet suçunun söz konusu olmadığını savunan Avukat E.A., Hakimler Savcılar Kurulu’ndaki incelemenin halen devam ettiğini belirtti ve şöyle dedi:
“Dosyada beklenen HSK incelemesi adeta bir ihtimalin peşinden koşmaktan ibarettir. İhtimal dahilinde bir eylemden dolayı tutuklu kalmam da hukuki değildir. Süreç nihayetinde gerek HSK’deki sürecin gerekse suç vasfının değişmesi halinde bakanlık izninin verilmeyeceği ihtimalleri de değerlendirildiğinde benim tutuklu olarak bulunmamda hiçbir hukuki yarar yoktur.”
Olayla ilgili tanıkların ve müştekilerin koruma altında olduğunu ve bu kişilere yaklaşması halinde bile kendisi hakkında tutuklama kararı çıkacağını belirten Avukat E.A. tahliyesini talep etti.
Avukat E.A.’nın tutukluluk hali devam ederken rapçi Süleyman Burak Bodur, cezaevinde 23 gün kaldıktan sonra çıktığı ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi. Hakimler Savcılar Kurulu’nun Hakim O.Y. ve diğer yargı mensupları hakkındaki incelemesi ise devam ediyor.”
