Fransa’nın yüksek tirajlı gazetesi DNA, dün Strazburg’da üçüncüsü yapılan ”Adalet Yürüşü”nü ”3.000’den fazla Türk, Erdoğan rejiminin muhalifleri için adalet istiyor” başlığıyla okurlarına duyurdu.
Alizée Chebboub-Courtin imzalı haberde, yağmurlu havaya rağmen taleplerini Avrupalı siyasetçi ve hukukçulara duyurmak isteyen 3 bini aşkın katılımcının sabrı övüldü.
Haberin detaylarında şunlar aktarıldı:
”Çarşamba günü öğle saatlerinde, Türk toplumunun binlerce üyesi, AİHM’nin verdiği Yalçınkaya kararına saygı göstermesi ve Erdoğan rejimine baskı yapılmasını talep etmek üzere Avrupa Konseyi önünde toplandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından geçen yıl yayınlanan bu karar, Türkiye’ye siyasi muhalifleri haksız gerekçelerle kovuşturmaya ve hapsetmeye son vermesini emrediyor.
‘İnsan hakları konusunda Avrupa Birliğimiz, gözlerinizi başka tarafa çevirmeyin.’ ‘Ezilen insanlar olduğu sürece kimse özgür değildir.’ ‘Gecikmiş adalet, adalet değildir.’ şeklinde pankartlar taşıyan kalabalık, çarşamba günü öğle saatlerinde Avrupa Konseyi önünde sallanan sarı pankartlarda, 3.000 Türk, Avrupalı yetkililere seslendi. Fransa, Almanya, Hollanda ve Belçika’da yaşayan göçmenleri bir araya getiren bu etkinlik, üçüncü kez düzenleniyor.
Eski bir diplomat ve bugün Paris’te insan hakları aktivisti olan Rumi Ünal, “Türkiye’de hükümet 2016’dan bu yana muhalifleri, özellikle de Gülen hareketi üyelerini ötekileştirip cezalandırarak, insan haklarını ihlal ediyor,” diyor . Özellikle ‘mensubiyet’ suçlamasıyla hapse atılan Gülen Hareketi mensuplarının toplu tutuklanmasına değiniyor.
Bu konuda 2023 yılında 10.000’e yakın başvuru alan AİHM, mevcut Türk rejiminin adil yargılanma hakkını, cezaların kanuniliği ilkesini ve örgütlenme özgürlüğünü etkin bir şekilde ihlal ettiğini belirtti. Daha sonra Yalçınkaya kararını açıkladı. Ünal, ‘Maalesef Türk hükümeti bu karara hala saygı duymuyor.’ diyor.
Türkiye’ye baskı yapılmalı
Avenue de l’Europe’da bu olay için kurulan bir sahnede, farklı kişilikler insanlara sorunları hatırlatmak için konuşmalar yaptı. Bunların arasında haksız yere hapsedilen mağdurlar da vardı. “İntikam için değil, her an sessiz kaldığımız için buradayım,” diyor Rumi Ünal.
‘Erkekler için olduğu kadar kadınlar için de adaletsizlikler artıyor’ diye ekliyor genç bir adam.
Yağmura rağmen çok sayıda gösterici, üzerinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) harfleri bulunan tişörtler giyerek mitingin sonuna kadar kaldı. Bazıları ‘“’Adalet Duvarı’”’ başlıklı bir freske destek sözleri bıraktı. Yerde, İngilizce ‘“’Adalet zamanı!’”’ yazan bir tabelanın yanına onlarca alarm saati yerleştirildi.”