İstanbul’un 3. havalimanı inşaatında elverişsiz çalışma şartlarını protesto eden işçilerden Selami Yılmaz, 5 gündür inşaat alanında yaşanan süreci IPA’ya anlattı.
Şantiye alanında yüksek derece güvenlik önlemli alındığını ifade eden Yılmaz, “Her gün giriş çıkışlarda personel kartı ve kimlik kartını gösteriyoruz.” dedi. Havalimanı şantiye alanında jandarmaya ve emniyete ait zırhlı araçların olduğunu söyleyen Yılmaz işçilerin arasında sivil polislerin dolaştığını iddia etti.
SADECE DURAKLARIN ÜZERİNE ÇADIR ÇEKTİLER
543 kişinin gözaltına alındığı eylemde arkadaşlarının Jandarma tarafından karakola götürülüşlerine şahit olan işçi Selami Yılmaz şantiyeye işçi olarak bir yıl önce girdiğini ifade etti.
Protestoların başlangıç noktası olan servis bekleme süresi ve durakların elverişsizliğine vurgu yapan Yılmaz, “Demirden direkler ve üstüne de çadır çekmişler. Başka hiçbir gelişme olmadı.” dedi.
“HER HAFTA AYNI YEMEKLER”
Şantiye alanında yedikleri yemeklerin durumunu da değerlendiren Yılmaz bir yıldır her hafta aynı yemeklerin çıktığını arada et döner verildiğini söyledi.
Yılmaz, “Mesela bugün ne yediğimizi söyleyeyim. Her zaman ki gibi pirinç pilavı. Patlıcan yemeği. İçine çok az kıyma koymuşlar. Çok yağlıydı. Şahsen ben yiyemedim. Ya pirinç pilavı çıkar ya bulgur pilavı. Bazen yoğurt ve ayran verilir. Onu da mecburen yiyoruz. Ağzımızı, genzimizi toz kaplıyor. Temizlensin diye içiyoruz ayranı. Meyve zaten yok.” şeklinde konuştu.
“ARAMIZDA SİVİL POLİSLER VAR”
Jandarma tarafından gözaltına alınan arkadaşlarından serbest kalanlarla konuşma fırsatı bulduğunu anlatan Yılmaz, karakola götürülen arkadaşlarından birinin ilginç bir duruma şahitlik ettiğini öğrendiğini ifade etti.
Eyleme katılanlar arasında sivil polislerinde olduğunu anlatan Yılmaz, polislerin karakolda eyleme öncülük edenlerin isimlerini tek tek saydığını aktardı.
Yılmaz, “Şu an onlarca çevik kuvvet polisi, toma ve zırhlı araçları şantiye alanında.” dedi.
“FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNİ ALAMIYORUZ”
Yatakhanelerin şartları hakkında bilgi veren Yılmaz, “Ben 4 kişilik odada kalıyorum. 4 kişi kalıyoruz. Ama 4 kişilik oda da 6 kişinin kaldığını bilirim. Temizlik çok fazla yapılmıyor.” dedi.
Babasının hayatını kaybettikten sonra maddi imkânsızlıklar sebebiyle okulu bıraktığını belirten Yılmaz, “Şantiye alanında giriş-çıkışlarda kimlik ya da personel kartı soruluyor. Çalıştığım bir yıl içerisinde bir işçi yüksekten düşerek ağır yaralandı. Sabah 8:00, akşam 17:00 arası çalışıyoruz. Beşten sonra bir saat mesaiyeye kaldığımızda ücret verilmiyor. Mesai ücreti alamıyoruz açıkçası.” şeklinde konuştu.