Mustafa Şimşekler, Türkiye’nin değerini bilemediği süper bir beyin. Elektrik Elektronik ve Telekomünikasyon Mühendisliği üzerine eğitim aldıktan sonra İtalya’da akademik hayatına başladı. ABD’de Boeing’te, Fransa’da NATO’da radar mühendisi olarak çalıştı. Sonra ülkesine hizmet için dönüş yaptığı Türkiye’de sivil ve resmi birçok gözde kurumda görevler aldı. Ancak on binlerce KHK’lı gibi o da mağdurlar kervanına katıldı. Vatanını kaçak yollarla terk etmek zorunda bırakıldı. Ege Denizi’ni yüzerek Yunanistan’a geçti.
Şimşekler şimdi Hollanda’da el üstünde tutuluyor. Airbus, Siemens ve Philips gibi devlerden iş teklifleri aldı. Ama o kapılarını kendisine ardına kadar açan Hollanda halkına vefa için çocuklara robotik eğitimler veriyor. 3 ayrı şehirde 14 ayrı kurumda toplamda 400 öğrenci ile atölye ve laboratuvar çalışmaları gerçekleştiriyor.
Mustafa Şimşekler, hikayesini gazeteci Basri Doğan’a anlattı.
”Türkiye’de binlerce insanın maruz kaldığı gibi ben de ısmarlama yargılamalar sebebiyle 2017 yılında çok sevdiğim işimden ayrılmak durumunda kaldım. Bir gece Türkiye’den Yunanistan’a kadar denizden yüzerek ülkemi terk ettim. Bu çıkış aslında davadan ya da cezadan kaçmaktan daha çok bir toplumun çürümüşlüğünden, menfaatperestliğinden ve cehaletinden kaçıştı. Yaklaşık 4 saat yüzerek çok sevdiğim ülkemden ayrıldım. Bu yolculuğumu Hollanda’da bir gazete haber yaptı. Çünkü gerçekten sürprizlerle ve ilahi yardımlarla dolu bir yolculuktu. Allah bir kedi aracılığıyla hayatımı korudu. Dağ keçileri vasıtasıyla yolumu gösterdi. Benim için gerçekten çok ilham dolu bir yolculuktu.
UTRECHT KÜTÜPHANESİNDE ROBOTİK EĞİTİMLER
Hollanda’ya geldim ve misafirperverliklerine vefa için bulunduğum bölgelerde bazı yerel eğitim kurumlarında ücretsiz olarak gönüllü eğitimler vermeye başladım. Bir süre sonra bu eğitimler hem başka eğitim kurumlarının hem de Hollanda’daki yetkili birimlerin dikkatini çekti. 9 ayrı kurumda eğitim verdikten sonra Utrecht Kütüphaneleri Laboratuvarı’nda robotik eğitimler için görüşmelere başladık. Aynı zamanda Hindistanlı sanatçı Angelina Kumar Hanım ile bir proje dâhilinde Utrecht eyaletinde 800 öğrenciye eğitim verme görevi aldık. Bu tarihten itibaren şu ana kadar 3 ayrı şehirde 14 ayrı kurumda toplamda 400 Öğrenci ile atölye ve laboratuvar çalışmaları gerçekleştirdik.
UTRECHT BELEDİYE BAŞKANI PROJELERİ DESTEKLİYOR
Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma Hanım ve Hükümet Yetkilileri her fırsatta desteklerini ilettiler. Bu çalışmalarda Utrecht halkının geri dönüşüm için gönderdiği elektronik eşyaları kullandık. Öğrencilerimizle öncelikle bu elektronik cihazları nasıl değerlendirebileceğimizi tartıştık. Sürdürülebilir enerji kaynakları ve daha temiz bir dünya üzerine fikirler yürüttük. Ardından bu malzemelerle kendi robotlarımızı oluşturduk. Bu çalışmalarımız esnasında kütüphane laboratuvarlarının yöneticisi Jasper Bey başta olmak üzere birçok laboratuvar çalışanı ile sanatçı Naomi Hanım ve Loes Hanımın gönüllü katılımları bize destek oldu. Laboratuvarın kapanış faaliyeti onurunu bize verdiler, Bunu gerçekten çok hoş bir dizi atölye çalışması ile gerçekleştirdik. Burada üretilen robotlar ise Çocuk Kütüphanesi bölümünde bir sergi ile Hollanda halkının beğenisine sunuldu.
Mustafa Şimşekler ile proje ortağı Hindistan asıllı sanatçı Angelina Kumar da çalışmaları hakkında bilgi verdi: Mustafa Şimşekler ile yetenekleri araştırıyoruz.
AIRBUS, SIEMENS VE PHILIPS’TEN İŞ TEKLİFLERİ ALDIM
Bugün lokal bir başarı gibi görünen bu eylemler aslında Türkiye’de benzer gerekçelerle görevinden ayrılmak durumunda kalan tüm onurlu, çalışkan ve dürüst insanların kendi çevrelerinde gerçekleştirdiği farkındalık ve etkinin küçük bir örneğidir. Buradan geriye dönüp baktığımda çalıştığım tüm kurumlarda işinin hakkını veren, paraya ya da diğer akıl çelici zaaflara tamah etmeyen, görevine âşık ne kadar mühendis, yönetici, hukukçu, esnaf var ise hepsi sistematik olarak ve elle seçer gibi vazifelerinden alındılar. O kadar güzel ve farklı gelişmeler duyuyoruz ki, bu arkadaşların tamamına yakını kendi alanlarında bulundukları ülkelere ve insanlığa çok değerli katkılarda bulunuyorlar. Bugün ülkemiz işgal edilmiş olsaydı ya da ülkemizi düşman olarak kabul ettiğimiz insanlar yönetiyor olsaydı son yıllarda yapılan onurlu insan avının tam da aynısını yaparlardı. Ülkemizde yönetimin bir çıldırmışlık içerisinde el ile seçerek gönderdiği insanları dünyanın gelişmiş toplumları el ile seçerek en güzel yerlerde istihdam ediyorlar. Bu ülkeye geldiğim andan itibaren neredeyse her mühendisin rüyası olan Airbus, Siemens ve Philips gibi kurumlardan iş teklifleri aldım. Bir gün buralarda aldığımız eğitimler değişen dünya görüşümüz ve misafirperverlik adına aldığımız pratik eğitimler ile ülkemizin gerçekten ihtiyacı olduğu anda yeniden dönecek ülkemizin yeniden inşasında vazife almaktan geri durmayacağız. Bizlere en yakınlarımızın dahi el uzatmadığı dönemde kucağını açan, dostluk, misafirperverlik örneği sergileyen bu insanlara karşı duyduğumuz vefa hissini ise bir ömür boyu minnetle taşıyacağız.
Eğitim alanında bu ülkeye verebileceğimiz gerçekten çok az şey var. Burada sunduğumuz nitelikli eğitim bugüne kadar ülkenin 14 ayrı kurumundan ayrı ayrı kabul aldı. Henüz reddedildiğimiz hiçbir kurum olmadı. Hatta bu eğitimlerin UNICEF in eğitim listesine alınması hususunda UNICEF ile olan görüşmelerimiz devam ediyor. Burada sunduğumuz eğitimin aslında 6 yıllık bir geçmişi var. Bu eğitimin içeriğinde birçok mühendisin, onlarca öğretmenin katkısı var. Bugüne kadar 100’den fazla okulda beş binden fazla öğrenci ile çalıştık. Toplamda 20 bine yakın robot ürettik. Evrensel değerleri ve bu alanda yapılan akademik çalışmaları temel aldığımız eğitim yaklaşımı aslında geleceğin eğitim metotlarından bir tanesi. Biz burada yalnızca mevcut eğitim bilimlerini yeni çağın gereklilikleri ve teknolojinin sunduğu kolaylıklar ile birleştiriyoruz. Temel amacımız çocukları Tablet telefon ve bilgisayar gibi ekranlar ile muhatap etmeden el becerilerini, üretim ve tasarım kabiliyetlerini geliştirmek, onların hayatta gerçek bir problem çözücü olabilmelerini sağlamak, karşılaştıkları durumları muhakeme etme becerilerini arttırmak, öğrencilerimizin yetenekleri ile alakalı velilere objektif ve dataya dayalı bir bilgi paketi sunabilmektir. Daha da basit şekilde ifade edecek olursak 4 yaşındayken atölyemize katılan bir öğrencimiz kendi evinde kullanacağı yaklaşık 30’a yakın robot ve oyuncağı kendi elleriyle üretiyor, bu üretim esnasında ihtiyaç duyduğu teknik yardımı mühendislerden, tasarım anlamındaki desteği sanatçılardan alıyor. 60’a yakın farklı metot ve koşul altında problemleri çözüyor. Yıl sonunda ise yetenekleri ile alakalı 100’den fazla verinin olduğu bir veri paketi ile eve dönüyor. Bu bilgi paketinde öğrencimizin hangi alanlarda emsallerinden daha yetenekli olduğu, gelecekte hangi alanlarda desteklenmesi gerektiği, desteklendiği takdirde gelecekte gerçekten başarılı olacağına inandığımız yetenek alanlarını ailelere sunuyoruz”