8 Haziran 2022’de Diyarbakır’da polis, çeşitli ev ve işyerlerine yaptığı baskınlarda 20’si gazeteci 22 kişiyi gözaltına almış, 8 gün gözaltında tuttuktan sonra çıkarıldıkları mahkemede, gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Abdurrahman Öncü, Aziz Oruç, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Lezgin Akdeniz, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Neşe Toprak, Ömer Çelik, Ramazan Geciken, Remziye Temel, Safiye Alagaş, Serdar Altan ve Suat Doğuhan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Gazeteciler Esmer Tunç, Mehmet Yalçın, Kadir Bayram ve basın çalışanları Feynaz Koçuk ile İhsan Ergülen ise adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmıştı.
Savcılık, aralarında üç özel prodüksiyon şirketi çalışanının da olduğu 22 kişi hakkında, 728 sayfalık iddianamesini 10 ay sonra, Nisan ayında tamamladı.
Gazetecilerin ilk duruşması öncesi İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi tarafından yapılan açıklamada basın, düşünce ve ifade özgürlüğü konusundaki anayasal güvencelerin özellikle Kürt gazeteciler söz konusu olduğunda işlevsiz kaldığı belirtildi.
“Hazırlanan iddianameler incelendiğinde gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklu oldukları açıkça anlaşılmaktadır. Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı açısından ağır bir hak ihlaline dönüşen keyfi tutukluluk hali sonlandırılmalıdır” denildi.
Suçlamalar neler?
Gazetecilere polis ve savcılık sorgularında; yaptıkları programlar, sundukları haberler, haber kaynakları ile telefon görüşmeleri hakkında sorular sorulmuştu.
İddianamede, yurt dışında yayın yapan Kürt televizyon kanallarının bazı programlarını sıralayan savcılık, gazetecilerin program ve haberlerinin bu televizyonlarda yayımlanmasını da “örgütsel bağ olarak” olarak değerlendiriyor.
Savcı ayrıca prodüksiyon şirketlerinin görüntü arşivlerini, programlar için internetten indirilen fotoğraf ve görüntüler ile yapılan ödemeler, el konulan materyalden çıkan ses kayıtlarını da suçlama konusu yapıyor.
Pel, Piya ve Ari adlarındaki özel yapım şirketleri ile kadın haber ajansı Jinnews’e yapılan polis baskını sonrası arama işlemleri 30 gün devam etmiş bu süre içerisinde binalara hiçbir çalışanın girmesine de izin verilmedi. Bu ofislerdeki bilgisayarların hard diskleri sökülerek alınmış, fotoğraf makinelerine ve kameralara el konulmuştu.