Zeytinliklerin madencilik faaliyetine açılmasına da öngören kanun teklifi TBMM Dikme Kapısı önünde protesto edildi. Bir vatandaş, ”Biz burada zeytinin sesi olmaya geldik, derelerin sesi olmaya geldik, toprağımızın, köyümüzün hayvanlarımızın, kuşumuzun kurdumuzun sesi olmaya geldik. 90 yaşındaki ninem evini bırakıp buraya geliyorsa, herkes bir oturup şapkasını önüne koyup 50 defa düşünecek. Çiftçiye uzanan eller kırılsın diyoruz, zeytin uzanan eller kırılsın diyoruz. Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Madene gömülmeyeceğiz” dedi.
Zeytinlikleri madencilik faaliyetine açması öngörülen kanun teklifi TBMM Dikmen Kapısı önünde protesto edildi. Protestoya CHP ve DEM Partili bazı milletvekileri de destek verdi. Ülkenin dört bir yanından gelen köylüler ve çevreciler, yasanın geri çekilmesi için TBMM’nin Dikmen kapısının önünde açıklamalarda bulundu. Farklı bölgelerden gelen vatandaşlar, kendi bölgelerinde yaşanan çevre felaketlerine ilişkin açıklamalarda bulundu. İlk konuşmayı yapan Necla isimli vatandaş, şunları kaydetti:
”Çiftçiye uzanan eller kırılsın diyoruz, zeytin uzanan eller kırılsın diyoruz”
”Türkiye’nin her yerinden, her köşesinden, her ilinden; Muğla’dan, İzmir’den, Çanakkale’den, Denizli’den, Tokat’tan daha sayamadığım birçok köyden. Biz köylüler, çiftçiler, üreticiler, mağdur edilmek istenenler bugün burada Ankara’dayız. Bizi görün demek için, bizim sesimizi duyun demek için bu çökme yasasını asla kabul etmiyoruz. Kaz Dağları teyzelerimiz burada, Akbelenli köylerimiz burada. İstiyoruz ki mağdur edilecekler, toprağına çökülecekler, ormanına, merasına, fındık bahçesine, çay bahçelerine çökülecek olanlar burada. Bugün inekler eylemde süt vermedi. Bugün koyunlar, keçiler bütün hayvanlarda bizler gibi eylemde. Bugün buğdaylar hasat edilmiyor, nohutlar susamlar hasat edilmiyor. Eğer bu topraklar hiçbir şey yok sizde diyor, su akmayacak, dereler akmayacak, ormanlar nefes olmayacak size. Diyor ki zeytin ağacı ‘beni diyor soframda göremeyeceksin benden yemek yapamayacaksın kömür suyuyla pişir yemeğini’ diyor. Biz burada zeytinin sesi olmaya geldik, derelerin sesi olmaya geldik, toprağımızın, köyümüzün hayvanlarımızın, kuşumuzun kurdumuzun sesi olmaya geldik. 90 yaşındaki ninem evini bırakıp buraya geliyorsa, herkes bir oturup şapkasını önüne koyup 50 defa düşünecek. Çiftçiye uzanan eller kırılsın diyoruz, zeytin uzanan eller kırılsın diyoruz. Topraktan geldik toprağa gideceğiz. Madene gömülmeyeceğiz.”
”Biz toprağımızı vermek istemiyoruz”
Çanakkale’den gelen Şerife isimli vatandaş ise duygularını şöyle dile getirdi:
”Kazdağların’dan geliyorum. Bak bu burcu kokulu kekiklerimizi yok ettiler. Her yemeğimize katardık bu burcu kokulu kekiklerimizi. Bizim dağlarımızı talan ettiler. Sularımızı kestiler. Bize ninelerimiz dedelerimiz o memleketi bırakmış, biz toprağımızı vermek istemiyoruz. Biz köyümüzden gitmek istemiyoruz. Ben 82 yaşındayım. Kendim için düşünmüyorum, herkes için düşünüyorum. Yapmasın, bize böyle etmesinler. Biz nereye gideceğiz? Anamız, babamız hepsi kabristanlığımızda yatıyor. Talan etti her yerimizi. Hayvancılık yapıyoruz, tarla ekiyoruz yazık değil mi? Her şeyimiz kuruyor, hiç bir şeyimiz kalmadı. Biz toprağımızı vermek istemiyoruz.”
”Biz taş ocağı, enerji istemiyoruz köyümüzde”
İzmir Seferihisar’dan gelen bir yaşlı yurttaş ise, ”Biz zeytinciyiz. Zeytin olmadan yaşayamayız. Lütfen elimizden almayın. Biz ekin, tütün, zeytin olmadan yaşayamayız. Biz taş ocağı, enerji istemiyoruz köyümüzde. Huzur istiyoruz” dedi.
”Topyekün saldırı varsa topyekün direnişte var”
Artvin’den gelen bir genç ise, ”Topraklarımızın, ormanlarımızın meralarımızın peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz. Mücadelemizi sürdüreceğiz. Topyekün saldırı varsa topyekün direnişte var. Talana izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
”Hükümet halktan yana bir politika yürütmüyor”
Hatay’dan gelen bir yurttaş ise, “Hatay’da deprem oldu. ‘Depremzedelere ev yapacağız’ diye bizim topraklarımıza kamulaştırmaksızın el koydular. Bu toprakları elimizden alıp TOKİ stok ediyor. ‘Depremzedelere ev yapılacağı’ söyleniyor. Bu TOKİ’ler bitmeden 151 tanesi halka değil, sermayeye satılıyor. Kuralar şeklinde vatandaşa satılması gereken bu evler başka kişilere peşkeş çekiliyor. Hükümet halktan yana bir politika yürütmüyor. Bunun farkındayız” ifadesini kullandı.
Açıklamaların ardından Türkiye’nin dört bir yanından gelen köylüler ve çevreci vatandaşlar, TBMM’ye girerek milletvekillerinden destek istedi.