Covid-19 salgını ile birlikte insanlar yüzüne dokunmaktan çekinir hâle geldi. Bu da, daha önce insanların ne kadar çok yüzü ile temasta olduğunu ortaya koydu.
Peki, yüzümüze neden bu kadar fazla dokunuyoruz?
eLife Sciences’ta yayımlanan bir çalışmaya göre yüzümüze sık sık dokunmaya kalkışmamızın arkasında “kendimizi koklama” alışkanlığımız yatıyor.
19 ülkeden 400 kişi arasında yapılan araştırmada katılımcıların yüzde 91 ile yüzde 94’ünün kendi elini ve koltuk altını “kokladığı” fark edildi. Erkeklerin yüzde 73’ünün, kadınların ise yüzde 55’inin ellerini kasıklarına yakın bir yere koyduktan sonra ellerini kokladığını söylediği belirtiliyor.
Araştırmacılar, ders izleyen topluluğu gösteren bir videoyu da izlediler ve “topluluğun büyük bir bölümünün” burnuna dokunduğunu fark ettiler. Araştırmacılar, buradan kalabalığın “açıkça koklama eyleminde bulundukları” sonucuna vardı.
Teorilere göre elimizi koklamak, elimizi nereye koyduğumuz hakkında bize bilgi verebilir. Bazı teoriler, ise “sosyal kimyasal işaretten” bahsediyor ve bu şekilde karşılaştığımız diğer insanlar hakkında bilgi aldığımızı bile söylüyor.
Ancak araştırmanın birçok eksik noktasının bulunduğunu söyleyelim. Örneğin araştırmada, yüze dokunmanın bir kaşıntı sonucunda olup olmadığı hesaba katılmamış. Vücudun hassas bölgelerinden biri olması ve dışarıya daha çok maruz kalması nedeniyle yüzümüze daha çok dokunduğumuz da ileri sürülebilir.
YouTuber Barış Özcan da, konuya ilişkin bir video içerik hazırlayan isimlerden