Sivil özgürlükler küresel çapta gerilerken Türkiye, baskıcı rejimler arasında yer almaya devam ediyor. Yeni yayımlanan Sivil Toplum Atlası’na göre Türkiye, ifade ve örgütlenme özgürlükleri açısından “baskı altındaki ülkeler” kategorisinde.
Dünyada ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve bağımsız medyaya yönelik baskılar giderek artarken, Türkiye bu hakların en çok kısıtlandığı ülkeler arasında yer alıyor. Alman yardım kuruluşu Brot für die Welt’in 2025 Sivil Toplum Atlası’na göre, Türkiye, gazetecilerin, aktivistlerin ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun baskıya uğradığı “baskı altındaki ülkeler” kategorisinde listelendi.
TÜRKİYE: GAZETECİLER HAPSEDİLİYOR
Raporda Türkiye’nin konumuna dair çarpıcı tespitler yer alıyor. Hükümetin, başta Gezi davası olmak üzere birçok davada aktivistleri ve muhalif isimleri susturmaya çalıştığı, gazetecilerin keyfi gerekçelerle tutuklandığı, protesto hakkının ise fiilen ortadan kaldırıldığı ifade ediliyor.
Son yıllarda Boğaziçi Üniversitesi protestolarından kadın yürüyüşlerine kadar birçok eylemin polis şiddetiyle bastırıldığı hatırlatılan raporda, medya üzerinde uygulanan sansür, dezenformasyon yasaları ve RTÜK eliyle uygulanan yayın durdurmalar da Türkiye’deki ifade özgürlüğünün geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Ayrıca, yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, yurt dışından fon alan derneklerin “terörle iltisaklı” gibi yaftalamalarla hedef alınması, Türkiye’nin sivil alanını daraltan başlıca uygulamalar arasında gösteriliyor.
42 ÜLKEDE BASKI, 26 ÜLKEDE TAM KAPALI REJİM
Türkiye gibi “baskı altındaki ülkeler” kategorisinde yer alan diğer ülkeler arasında Meksika, Tayland, Cezayir gibi ülkeler bulunuyor. Bu ülkelerde hükümetlerin eleştirileri susturduğu, sivil toplum temsilcilerini tutukladığı ve medya organlarını kontrol altına aldığı bildiriliyor.
Daha da ağır durumda olan 26 ülke ise “kapalı rejim” olarak tanımlanıyor. Bunlar arasında Rusya, Kuzey Kore, Vietnam, Birleşik Arap Emirlikleri ve Belarus gibi ülkeler yer alıyor. Bu ülkelerde temel haklar neredeyse tamamen askıya alınmış durumda.
AVRUPA ARTIK “GÜVENLİ BÖLGE” DEĞİL
Sivil özgürlüklerin yalnızca otoriter rejimlerde değil, Avrupa içinde de gerilediği vurgulanan rapora göre, Almanya, Hollanda ve ABD gibi ülkeler, artık “kısıtlı özgürlük” kategorisinde yer alıyor. Almanya’da iklim aktivistlerine karşı sert polis müdahaleleri ve gazetecilere yönelik artan şiddet olayları bu gerilemeye gerekçe olarak gösterildi.
Hollanda ise barışçıl iklim protestolarını tazyikli suyla dağıtması, Filistin yanlısı eylemlere müdahale etmesi ve aktivistleri dijital olarak izlemesi nedeniyle bir alt kategoriye geriledi.
SADECE YÜZDE 3,5 ÖZGÜRCE YAŞIYOR
Atlas’a göre, dünya nüfusunun yalnızca yüzde 3,5’i gerçekten özgür koşullarda yaşıyor. Geri kalan milyarlarca insan, temel haklardan yoksun, baskı altında ya da korku ikliminde yaşıyor. Özgürlüklerin en çok kısıtlandığı bölgeler Afrika, Asya ve Orta Doğu olarak öne çıkıyor.
BAZI ÜLKELERDE İLERLEME: POLONYA VE SLOVENYA YÜKSELİŞTE
Raporun olumlu notları arasında Polonya ve Slovenya gibi ülkelerin “özgürlük” kategorisine yükselmesi dikkat çekiyor. Ayrıca Japonya, Jamaika, Botswana gibi ülkelerde de sivil toplumun önünün açıldığı belirtiliyor.
DEMOKRASİ, TARİHİNİN EN BÜYÜK SALDIRISI ALTINDA
Brot für die Welt Başkanı Dagmar Pruin, raporun yayımlanmasının ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Demokrasi ve insan hakları dünya çapında benzeri görülmemiş bir tehdit altında. Sivil toplumun varlığı bile birçok ülkede riske girdi. Bu tehdit sadece otoriter rejimlerden değil, liberal demokrasilerden de geliyor.”
Pruin, Almanya hükümetine de çağrıda bulunarak, sadece ülke içinde değil, uluslararası alanda da özgür ve bağımsız sivil toplumu savunmak için daha net ve kararlı adımlar atılması gerektiğini söyledi.