Türkiye, sivil hak ve özgürlüklere yönelik baskıların dramatik bir şekilde artması nedeniyle İnsan Hakları İzleme Listesi’ne dahil edildi.
Euronews Türkçe’de yer alan habere göre, Dünya çapında sivil özgürlüklerin durumunu ve sivil haklara yönelik tehditleri kamuoyuna duyuran bir araştırma örgütü olan CIVICUS tarafından çarşamba günü yapılan basın açıklamasında, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ardından başlayan kitlesel protestolar ve sonrasında sivil haklara yönelik saldırıların arttığı belirtildi.
Açıklamada, “Haklara yönelik acımasız saldırılar, protestocuları, gazetecileri, avukatları ve LGBTQI+ topluluklarını hedef alan şiddet, sansür, tutuklama ve sindirmeyi içeriyor,” denildi.
CIVICUS Avrupa ve Orta Asya Araştırmacısı Tara Petrovic, “Türkiye’deki baskıların yasaları uygulamakla hiçbir ilgisi yok. Bu siyasi bir tasfiyedir,” dedi. “Hükümet bir sonraki seçimler öncesinde demokratik muhalefeti tasfiye ediyor ve algılanan her türlü muhalefete karşı şiddet ve diğer açıkça yasa dışı araçları kullanıyor,” diye ekledi.
İzleme Listesi’ndeki diğer ülkeler arasında Kenya, El Salvador, Endonezya, Sırbistan ve ABD bulunuyor. ABD, İzleme Listesi’ne Mart ayında dahil edildi. CIVICUS, Başkan Donald Trump’ın “demokratik normlara ve küresel iş birliğine saldırısını” vurgulayarak, dış yardım sözleşmelerinin yüzde 90’ından fazlasının kesilmesi ve Trump’ın “yasa dışı ve ahlaksız ayrımcılık programları” olarak adlandırdığı çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) politikalarına yönelik baskılarına değindi.
CIVICUS, sivil hakların durumunu beş kategori altında özetliyor: Açık, daraltılmış, engellenmiş, baskı altında ve kapalı.
Sivil özgürlükler ‘baskı altında’
Uluslararası Af Örgütü de dahil olmak üzere sivil toplum kuruluşlarından oluşan ve sivil özgürlüklerin kısıtlandığı alanlarda daha fazla sivil eylemi savunan küresel bir ittifak olan CIVICUS, Türkiye’yi en kötü ikinci seviye olan “baskı altında” kategorisinde değerlendiriyor. Bu seviyede yer alan ülkelerde, ifade, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlandığı bildiriliyor.
Dünya genelinde bu kategoride toplam 51 ülke yer alıyor.
‘Siyasi muhalefet kuşatma altında’
CIVICUS, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesiyle başlayan süreç ile birlikte Mart ayından itibaren “yeni bir baskı dalgasının” ülke genelinde hakim olduğunu belirtti.
İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla Türkiye’de son on yıldaki en geniş katılımlı protestoların başladığını vurgulayan CIVICUS, protestolarda “büyük bir çoğunluğu barışçıl olan genç protestoculara göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle sert biçimde müdahale edildi, birçok kişi yaralandı ve hastaneye kaldırıldığına” dikkat çekti.
İzmir Barosu eski başkanının da bulunduğu çok sayıda avukatın protestoculara hukuki destek sağladıkları gerekçesiyle tutuklandığı belirtildi.
Balkan Sivil Toplum Geliştirme Ağı (BCSDN) Politika ve Savunuculuk Sorumlusu Simona Mladenovska, “Türkiye’de protestolara yönelik baskının boyutu şaşırtıcı” dedi. “Barışçıl protestolar ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak görülüyor. Yetkililer rotayı tersine çevirmeli ve insanların barışçıl bir şekilde toplanma ve şikayetlerini dile getirme hakkına saygı göstermeye başlamalıdır.”
CIVICUS, LGBTQİ+ eylemlerine katılanlara yönelik baskının da arttığını belirterek, Haziran ayında düzenlenen “İstanbul Onur Yürüyüş’lerinde ilk kez, yürüyüşe katılan üç kişi tutuklandı ve aralarında aktivistler, avukatlar ve gazetecilerin de olduğu 52 kişi keyfi olarak gözaltına alındı,” denildi.
CHP’li belediyelere yönelik operasyonlar
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın iptal edilmesinden bir gün sonra gözaltına alınmış daha sonra da 23 Mart’ta ‘yolsuzluk’ soruşturmasından tutuklanmıştı. Tüm bu süreç, İBB Başkanı’na son haftalarda açılan soruşturmaların ardından ve CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığı ön seçiminin öncesinde geldi.
Ancak İmamoğlu tutuklanmasıyla aynı gün 15 milyona yakın oyla CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Ardından İçişleri Bakanlığı kararıyla İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırıldı.
İBB’ye yönelik sürdürülen operasyonlar kapsamında CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere toplamda 15 CHP’li belediye başkanı ile 1 belediye başkanvekili 29 Temmuz itibarıyla tutuklu.
Gazeteciler ve dijital haklar
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ardından başlayan süreçte, 24 Mart’ta eş zamanlı düzenlenen şafak operasyonlarıyla 11 gazeteci gözaltına alındı. İngiltere merkezli kamu yayıncısı BBC’nin Türkiye’deki protestoları takip eden muhabiri Mark Lowen’in sınır dışı edildiği bildirilirken, İsveçli gazeteci Joakim Medin ‘terör’ suçlamasıyla yedi hafta gözaltında tutuldu.
CIVICUS Monitor Sivil Alan Araştırma Lideri Ine Van Severen, “Türkiye’deki yetkililer sokakları susturmaya çalışmakla yetinmiyor, gazetecileri sansürlemek ve çevrimiçi muhalefeti bastırmak için de ellerinden geleni yapıyor,” dedi. “Türkiye’de ifade özgürlüğü için kalan alan da boğuluyor.”
Türkiye’de basın özgürlüğü tartışmaları son dönemde giderek yoğunlaştı.
Gazeteci Fatih Altaylı, YouTube kanalında sarf ettiği sözler nedeniyle “cumhurbaşkanını tehdit” suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında tutuklandı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) verilerine göre, an itibarıyla Türkiye’de 10’dan fazla gazeteci demir parmaklıklar ardında bulunuyor.
Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 158’inci sırada.