Türkiye günlerdir asgari ücret ve ‘sefalet zammı’nı tartışırken, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın köklü İtalyan havacılık şirketini aldığı ortaya çıktı.
Baykar, İtalya’nın 140 yıllık havacılık firması Piaggio Aerospace’i satın almak için düzenlenen ihaleyi kazandı. Selçuk Bayraktar, aldığı devlet ihaleleri ve kamu kaynak paylarıyla çok kısa sürede milyarderler listesine girmişti.
ERDOĞAN’IN DAMADI VE DEVLETİN YATIRIMLARI
Baykar, Erdoğan ailesinin güçlü desteğiyle savunma sanayinde dev bir oyuncu haline geldi. Şirket, devletle olan yakın ilişkileri ve kamu kaynaklarını kullanarak hızla büyüdü. Piaggio Aerospace’in satın alınması, Bayraktar’ın hükümetten aldığı avantajlarla gerçekleştirilmiş büyük bir hamle olarak öne çıkıyor.
Piaggio Aerospace, uzun yıllardır ekonomik zorluklar içinde ve zor bir dönemeçteydi. Ancak Baykar, Erdoğan ailesinin güçlü siyasi desteğiyle bu fırsatı değerlendirdi.
DEVLET DESTEĞİYLE BÜYÜYEN BİR ŞİRKET
Baykar’ın başarısının ardında, Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar’ın yönettiği şirketin devlet desteğiyle büyümesi yatıyor. Kamu kaynaklarından aldığı büyük paylar, Baykar’ı sadece Türkiye’de değil, dünya çapında bir savunma sanayi şirketi yaptı. Ancak bu destek, rekabetin ne kadar adil olduğunu sorgulatıyor.
BAYKAR’IN KAZANÇLI İHRACATI VE DEVLET TEŞVİKLERİ
Baykar, 2023’te 1,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi ve Türkiye’nin en büyük ihracatçı firmalarından biri oldu. Ancak bu büyük başarının temelinde, devletin sağladığı büyük teşvikler ve Erdoğan ailesinin güçlü siyasi desteği bulunuyor. Bu da Baykar’ın sadece iş dünyasında değil, hükümet politikalarıyla şekillenen bir başarıya imza attığı eleştirilerini beraberinde getirdi.
MUHALEFETTEN ELEŞTİRİLER GELİYOR
Baykar’ın Piaggio Aerospace’i satın alması, Erdoğan hükümetinin desteklediği özel bir şirketin büyümesi olarak değerlendiriliyor. Ancak muhalefet, devletin bu kadar büyük kaynakları Baykar gibi bir özel şirkete yönlendirmesinin sorgulanması gerektiğini belirtiyor. Baykar’ın bu adımı, devletle olan yakın ilişkilerinin yanı sıra, kamu kaynaklarının nasıl özel sektöre aktarıldığını da yeniden gündeme getirdi.