Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek ve kılıç çatan ve yemin eden 5 teğmen ile 3 komutan dün Yüksek Disiplin Kurulları’nda sözlü savunmalarını gerçekleştirdi.
Cumhuriyet’ten Doğa Öztürk’ün haberine göre; Heyet, teğmenler ve avukatların sözünü kesmeden dinledi.
Türkiye Barolar Birligi (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ın da dahil olduğu 10 avukat savunma yaptı. Teğmenler savunmalarına “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek başladı.
TEĞMEN EROĞLU: ‘GÖĞSÜMDEKİ KARA HARP OKULU BRÖVESİNİ ALAMAZSINIZ’
Teğmen Ebru Eroğlu, ‘harbiyeli ruhunu’ daima taşıyacağını belirterek, “Omzumdaki rütbeyi alabilirsiniz, ancak göğsümdeki Kara Harp Okulu brövesini alamazsınız” dedi.
DEİZM VE İBADET SORUSU
Avukat Serdar Öztürk disiplin soruşturmasında bir Tuğgeneral tarafından teğmen İzzet Talip Akarsu’ya, “Deizm hakkında ne düşünüyorsunuz? Bayan Harbiyeliler nasıl ibadet ediyorlar?” şeklinde sorular yöneltildiğini açıkladı.
Edinilen bilgiye göre sonrasında diğer Tahkikat Kurulu üyeleri ‘bu bizim konumuz değil’ diyerek soruyu geçiştirdi. Savunmalar sırasında teğmenler ifade verme sürecinde kendilerine baskı yapıldığını belirtti.
“YASAK SORGU YÖNTEMLERİ UYGULANDI”
Ayrıca Av. Öztürk teğmenlere ‘yasak sorgu’ yöntemleri uygulandığını, ‘senin hakkında Ebru böyle ifade verdi’ şeklinde teğmen Ebru Eroğlu’na farklı, teğmen İzzet Talip Akarsu’ya ise farklı ifade gösterildiğini ve bunun suç teşkil ettiğini söyledi.
KARAR NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) kaynakları Atatürkçü teğmenler için YDK kararının karar tarihini izleyen 10 iş günü içerisinde gerekçeli olarak hazırlanacağını açıkladı.
Kurulun, 16 Ocak’tan sonra kararını bir ay içinde yazılı olarak tebliğ etmesi bekleniyor.
TSK’dan ihracı istenen teğmenlerin savunması: ‘Kimse subay andını okumayacaksınız diye bir emir vermedi’
30 Ağustos 2024’teki Kara Harp Okulları mezuniyet töreninde subay yemini ettikleri için Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraçları talep edilen teğmenler, 16 Ocak’ta Yüksek Disiplin Kurulu’nda (YDK) yazılı ve sözlü savunma yaptı.
BBC Türkçe, teğmenler Ebru Eroğlu, Batuhan Gazi Kılıç, Deniz Demirtaş, Talip İzzet Akarsu ve Serhat Gündar’ın savunmalarına ulaştı.
Teğmenler savunmalarında disiplinsizlik iddialarını reddetti, “Törenden sonra subay andı okunmayacağına dair bir emir verilmemişti” dedi.
30 Ağustos 2024’teki resmi mezuniyet töreninin ardından dönem birincisi Ebru Eroğlu liderliğindeki bir grup teğmen “subay yemini” etmişti.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek tekrarladıkları yeminin ardından beşi teğmen sekiz askeri personel YDK’ya sevk edilmişti.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları teğmenlerin yeminin içeriği değil, disiplinsizlik nedeniyle soruşturulduğunu söylemişti.
Kaynaklar, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürk’le hiçbir sorunu olamaz” demişti.
Teğmenlerin avukatlarından Serdar Öztürk, BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede 16 Ocak’taki savunma sürecinin iyi geçtiğini, YDK heyetinin “son derece kibar” davrandığını söyledi.
Öztürk “Çocukların morali son derece yüksek. Disiplinsizlik yapmadıkları, herhangi suç işlemedikleri için son derece iyiler” dedi.
Öztürk, YDK’nın gerekçeli kararının 10 gün içinde geleceğini tahmin ettiğini söyledi.
Teğmenler savunmalarında ne söyledi?
Yemine liderlik eden Ebru Eroğlu, savunmasında subay yeminini resmi törende okutma talebini “silsileyi bozmadan sıralı amirlerine ilettiğini” ancak kendilerine Harp Okulları yönetmeliğinin değiştiği ve bu sebeple tören esnasında andı okuyamayacaklarının tebliğ edildiğini söyledi.
Eroğlu, yazılı ifadesinde “Biz de bu emre uyduk ve törende hiçbir şekilde bu emrin hilafında hareket etmedik, böyle bir girişimde dahi bulunmadık” dedi.
MSB’ye göre subay yemini ilk kez 29 Ocak 1999’da Milli Savunma Üniversitesi Tören Yönergesi’ne eklendi ve 29 Mart 2023’te yönergeden çıkartıldı.
Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dedikten sonra tekrarladığı yeminin sözleri şöyle:
“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!”
Dönem birincisi olan Eroğlu, “Ben öncesinde kimseye kılıç çatma için toplanalım demedim, böyle bir mesaj da atmadım” ifadelerini kullandı ve şunları kaydetti:
“Bu olay yaşanırken basın yayın organlarını davet etmedim. Mikrofondan da bu yönde bir anons yapmadım. Ben protokol, tören alanını terk ettikten sonra basının da protokolle hareket ettiğini düşünüyordum. Çünkü bugüne kadar haber kanalları Cumhurbaşkanı alanı terk ettikten sonra yayını kestiler, törenin tamamını veya sonrasını yayımlamadılar. Bu faaliyette basını ilgilendiren hiçbir şey yoktur, bir fotoğraf veya video çekimi olmasını isteseydim en başında ailemi oraya davet ederdim.”
Eroğlu, basın mensuplarının teğmenlerin subay andı okuduğu sırada “Koşarak ve oluşturduğumuz çemberi yararak girmeleriyle” o anları görüntülediğini vurguladı.
‘TSK’nın itibarını sarsmak gibi amacımız asla olamaz’
Teğmen Talip İzzet Akarsu ise savunmasında şunları söyledi:
“Olay tören bitiminde gelenekselleşmiş kılıç çatma esnasında yaşanmış bir olaydır. Biz verilen emre itaat ettik. Törenden sonra subay andı okunmayacağına dair bir emir verilmemişti. Bizim devletin veya TSK’nın itibarını sarsmak gibi amacımız asla olamaz.”
Teğmen Batuhan Gazi Kılıç ise andı mezuniyet töreninden sonra okuduklarını ve hiçbir emre karşı gelmediklerini ifade etti.
Kılıç, “Bize kimse tören bittikten sonra subay andını okumayacaksınız diye bir emir vermedi. Bu nedenle subay andını okumanın disiplinsizlik olacağını hiç düşünmedim ve okunan anda iştirak ettim” dedi.
Teğmen Deniz Demirtaş, kılıç çatma sırasında teğmenlerin oluşturduğu halkanın dışında olduğunu söyledi.
Teğmen Serhat Gündar ise kılıç çatma ve subay andının okunmasının yarısına yetişebildiğini kaydetti ve “Disiplinsizlik kastım yoktur” dedi.
‘Çocukların morali son derece yüksek’
Teğmenlerin avukatı Serdar Öztürk, savunma süreci hakkında BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede YDK heyetinin hiçbir savunmayı kesmediğini ve sonuna kadar dinlediğini söyledi.
Öztürk, “Önemli olan buydu, biz de elimizdeki tüm bilgi, belgeleri kayda geçtik” dedi ve şunları ekledi:
“Çocukların morali son derece yüksek. Disiplinsizlik yapmadıkları, herhangi suç işlemedikleri için son derece iyiler.”
Öztürk, teğmen Ebru Eroğlu’nun sözlü savunmasında olayın o günün heyecanıyla gerçekleştiğini anlattığını, andın önceden planlanmadığını ve planlı olsa devrelerine toplanma anonsu yapmak durumunda kalmayacağını ifade ettiğini aktardı.
‘Subay andı hala MSB mevzuatında var’
Öztürk, teğmenlere sorgu sürecinde yasaklı sorgu yöntemleri uygulandığını ve bunun hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi:
“Olmayan bir takım ifade ve belgeleri gösterip ‘senin hakkında bu şekilde ifade verildi’ diye yanıltarak ifadelerini almışlar. Bu da açıklandı savunmada.”
Teğmenlerin avukatı, tartışmalı subay andının Mart 2023’te Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulu Tören Yönergesi’nden kaldırıldığını, ancak bu yeminin hala Milli Savunma Bakanlığı (MSB) mevzuatında yer aldığını savundu.
Öztürk, savunmalarında 16 Ağustos 2024’te MSB’ye bağlı Özel Kuvvetler kurs bitiminde de subay andının okutulduğunu vurguladıklarını söyledi.
Tören günü ne olmuştu?
30 Ağustos Zafer Bayramı’nda yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin bazıları, resmi törende askerlik yeminini ettikten sonra ayrıca toplandı.
Yaklaşık 400 teğmenden oluşan grup kılıç çattı ve hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyerek dönem birincisi Ebru Eroğlu liderliğinde “subaylık yemini”ni okudu.
Bu görüntüler sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı, ardından siyasetin gündemine yerleşti.
Eroğlu, törende diplomasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.
Teğmenlerin ihracı neden isteniyor?
MSB kaynakları, 18 Kasım’da basına yaptıkları değerlendirmede yalnızca “Organize şekilde hareket eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin” YDK’ya sevk edildiğini söylemişti.
Soruşturmanın, okunan metnin içeriği ve atılan sloganla ilgili olmadığını belirten kaynaklar, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürk’le hiçbir sorunu olamaz” demişti.
Meselenin “Emre uyulmaması” olduğunu ifade eden MSB kaynakları, “Burada sorgulanan, disiplinsizlik ve bunun hangi motivasyonla yapıldığıdır” ifadelerini kullanmıştı.
MSB kaynakları ayrıca öğrencilerin metni okumak için yedi kez başvuruda bulunduğunu, ancak izin verilmediğini de vurgulamıştı.
Siyasetçiler ne tepki vermişti?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 26 Eylül’de olayla ilgili yaptığı açıklamada “Bu mesele birkaç kendini bilmezin ne yazık ki ortaya koyduğu bir karmaşaydı” dedi.
Erdoğan ayrıca şu ifadeleri kullandı:
“Bu işin içerisindekiler kimlerse bunların hak ettikleri cezayı almasını temin edeceğiz. Burası kendini bilmezlerin at oynattığı bir meydan değil.
“Savunma Bakanımız ve Savunma Üniversitemizin başındaki hocamızla bir araya geldik, görüşmelerimizi yaptık ve inşallah en kısa zamanda bu işi neticeye ulaştıracağız.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel 16 Kasım’da yaptığı X paylaşımında “Bu ülkede Atatürk’e bağlılık sunmak ne zamandan beri suç sayılıyor? O teğmenler Atatürk’ün askeridir” mesajı verdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, teğmenlerin YDK’ya sevk edilmesi hakkında “Milli Savunma Bakanlığı’nın kararına saygı duyuyorum” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhuriyet’in ortadan kaldırılmasının planlandığını ve teğmenlerin ihracının da bu planın parçası olduğunu iddia etti.
Yeniden Refah Partisi (YRP) Genel Başkanı Fatih Erbakan 7 Eylül’de yaptığı açıklamada, “askeri vesayetin ortadan kaldırılmasının” AKP iktidarı döneminde atılan olumlu adımlardan biri olduğunu söyledi.
Erbakan, buna karşın, “Türkiye’de milletimiz iki kutuplu ikisi de çok sıkıntılı olan seçeneğe de mahkum edilmemelidir. Böyle bir görüntü de verilmemelidir. Ya 28 Şubat dönemine, askeri vesayet dönemine, antidemokratik döneme geri döneceğiz ya da AK Parti iktidarı devam edecek seçenekleri var sadece düşüncesine de karşıyız” dedi.