Bu, Netanyahu’nun, Hamas’ın siyasi lideri İsmail Haniye’nin İran’ın başkenti Tahran’da öldürülmesinin ardından yaptığı ilk açıklama oldu.
Hamas ve İran, Haniye’yi İsrail’in öldürdüğünü duyurmuştu.
Netanyahu ise Haniye’nin öldürülmesiyle ilgili olarak resmi açıklama yapmadı, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükrü’yü Salı günü Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenledikleri saldırıda öldürdüklerini söyledi.
Hizbullah da Çarşamba günü, Şükrü’nün saldırıda öldüğünü doğruladı.
Netanyahu ise konuşmasında, “İsrail vatandaşları, zor günler bizi bekliyor. Beyrut’taki saldırıdan bu yana her yönden tehdit sesleri duyuluyor” dedi ve ekledi:
“Her türlü senaryoya hazırlıklıyız. Her türlü tehdide karşı birlik içinde olacak ve kararlılıkla hareket edeceğiz. İsrail, nereden olursa olsun bize yönelik herhangi bir saldırının bedelini ağır ödetecek.”
Hamaney: İsrail’in saldırısına yanıt vermek İran’ın görevi
İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, İsmail Haniye’nin Tahran’da öldürülmesi sonrası, bu saldırıya yanıt vermenin ülkesinin görevi olduğunu söyledi.
Amerikan New York Times (NYT) gazetesi ise Hamaney’in Haniye suikastına misilleme olarak İsrail’e doğrudan saldırı düzenlenmesi yolunda talimat verdiğini iddia etti.
NYT’ye göre Hamaney bu emri, suikastın ardından Çarşamba günü başkanlığında acil toplanan İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nde açıkladı.
Gazete iddiasını, ikisi Devrim Muhafızları’ndan üç İranlı yetkiliye dayandırdı.
BM Güvenlik Konseyi olağanüstü toplandı
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Haniye suikastı sonrası, İran’ın talebi üzerine olağanüstü toplandı.
İran’ın BM Büyükelçisi Amir Saeid Iravani, Haniye’nin öldürülmesinin “iğrenç bir suç” olduğunu söyledi.
Suikast için “İsrail’in terör eylemi” diyen Iravani, saldırının ABD’nin onayı olmadan gerçekleştirilemeyeceğini savundu.
İsrail’in BM Büyükelçisi Gilad Erdan ise ülkesinin öldürdüğü Fuad Şükrü’nün “üst düzey bir terörist” olduğunu savundu, İran’ın ülkesini ve Yahudileri yok etmek istediğini söyledi, uluslararası toplumdan kendilerine destek vermesini istedi.
Lübnan’ın BM temsilcisi ise Fuad Şükrü’nin öldürüldüğü Beyrut’un güneyindeki saldırının “uluslararası hukukun açık ihlali” olduğunu söyledi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ise İsmail Haniye ve Fuad Şükrü’nün öldürülmeleriyle bölgede gerginliğin tehlikeli şekilde arttığına dikkat çekti.
Guterres son gelişmelerin, Gazze’de ateşkese varılması ve Hamas’ın elindeki İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik çabaları baltaladığını belirtti.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada da, Haniye ve Şükrü’nün öldürülmelerinin bölgede gerginliğin azalmasına “yardımcı olmadığı” kaydedildi.
Hamas ve İsrail arasında arabuluculuk yapan Katar da, Haniye’nin öldürülmesinin olası bir ateşkes anlaşmasını tehlikeye attığı uyarısında bulundu.
Türkiye, Rusya ve Çin; Haniye’nin öldürülmesini kınamışlardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, X hesabında yaptığı açıklamada, “Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniye’ye yönelik Tahran’da gerçekleştirilen kalleş suikastı şiddetle kınıyor ve lanetliyorum” demişti.
Erdoğan, İsrail’i şu sözlerle eleştirmişti:
“Bu suikast; Filistin Davasını, Gazze’nin şanlı direnişini ve Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini akamete uğratmaya, Filistinlilerin moralini bozmaya, onları sindirmeye yönelik bir alçaklıktır…
“Siyonist barbarlık bugüne kadar olduğu gibi emellerine yine ulaşamayacaktır.”
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz