Son operasyonlar AKP’ye yakın sermaye çevrelerinde paniğe yol açtı. Rüşvet ve iş takibi iddiaları ayyuka çıkarken, bazı hukukçular şirket sahiplerine “kurtarırız” diyerek arabuluculuk öneriyor. Cezaevi nakilleri üzerinden rüşvet ağı kurulduğu, büyük paraların döndüğü öne sürülüyor.
Son dönemdeki operasyonlar nedeniyle AKP iktidarına yakın sermaye gruplarında büyük bir tedirginlik yaşanıyor.
Nuray Babacan’ın Nefes Gazetesi’ndeki yazısına göre, “Yeni para” olarak anılan bazı sermaye çevreleri, son dönemdeki operasyonlar ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle panik hâlinde.
AKP’li siyasetçilerin telefonlarının korku ve endişe dolu aramalarla sıklaştığı, parti içinde ise hem iç çekişme hem de ayyuka çıkan rüşvet ve iş takibi hikâyelerinin konuşulduğu söyleniyor.
BİZE DE SIÇRAYABİLİR PANİĞİ
Babacan, “AKP’liler son dönemde, kendi içlerindeki sorunlarla fazlaca meşguller. CHP’de başlatılan yangının kendilerine sıçramasından korkuyorlar” dedi.
Bu yangının kimin çıkardığına dair farklı yorumlar olsa da, genel bir huzursuzluk hâkim.
Babacan’a göre, özellikle AKP sermayesiyle özdeşleşen şirketlere yönelik operasyonlar sonrası parti yönetimi ve kabine üyelerine yönelen şikâyetler arttı. Turizm bölgesindeki bazı şirketlerdeki tedirginlik yeni bir dalga ihtimalini doğurdu.
Konuyla ilgili parti kulislerinde dolaşan yorumlar ise dikkat çekici:
“Özel olarak bir kaşıma hâli var. Bazı şirketlerle ilgili olarak 5 yıl önce ortaya atılan ve üzerine gidilmeyen iddialar, birden çok hızlı şekilde gündeme taşındı. Dolayısıyla burada bir plan ve hesap varmış hissi yaratıyor.”
“AKP sermayesinin, parti içlerindeki olası yarış nedeniyle soruşturma konusu yapıldığı iddiaları deli saçması. Bu aşamada buna cesaret edecek bir grubun olduğunu sanmıyorum.”
“Operasyonlarla kayıt dışı para sistemi sokuluyor. Önce bu gruplardan bazılarının şirket alımlarına ve hızla büyümelerine göz yumuldu. Sonra bu şirketlere el konularak para sisteme sokuldu. Para şimdi devlette…”
RÜŞVET İDDİASI
Operasyonlar sonrası ortaya çıkan en çarpıcı iddialardan biri de bazı hukukçuların devreye girerek, şirket sahiplerine “Sizi biz kurtarabiliriz” diyerek arabuluculuk teklif etmesi. Babacan’ın aktardığına göre, “rüşvetin ‘yeni bir işkolu’ gibi kullanıldığı” iddiaları yaygınlaşmış durumda.
AKP’lilere yakınlığıyla tanınan bazı ünlü hukuk bürolarının bu süreçte etkin olduğu, bu bürolarda emekli hâkim ve savcıların çalıştığı, sistemin AKP’li siyasetçiler ile yargı mensupları arasında bir “üçlü saç ayağı” şeklinde kurgulandığı öne sürülüyor. Ancak bu sistemin içindeki aktörlerin kendi aralarındaki para kavgası nedeniyle birçok şeyin ayyuka çıktığı ifade ediliyor.
FOTOĞRAF KORKUSU
Yazıda ayrıca, bu hukukçularla geçmişte ilişkisi olan bazı kişilerin, “normal ilişki olsa bile bir kare fotoğraf ortaya çıkacak diye endişe ettikleri” aktarılıyor.
“Herkes savunma hâlinde” diyen Babacan şunları yazdı:
“”Bize ulaşan herkesle görüşüyoruz, sonra o isimlerle ilgili şaibe ortaya çıkınca, direkt bize mal ediliyor” diye yakınanların sayısı arttı.”
CEZAEVİNE NAKİL TİCARETİ DE VARMIŞ!
Babacan’ın aktardığı en dikkat çekici iddialardan biri ise cezaevlerinde döndüğü söylenen rüşvet ağı.
Babacan’a göre, “rüşvetle cezaevinden cezaevine nakil işini takip edenlerden söz ediliyor.” Özellikle “riskli hükümlü” listelerinin değiştirilmesinde büyük paraların döndüğü ve bu işten milyonlar kazanan avukatlar olduğu ileri sürülüyor. Bu sistemin kamu çalışanları olmadan işlemesinin mümkün olmadığına da dikkat çeken Babacan, “Tuzun koktuğu yer burası olsa gerek…” dedi.