Avukat İsmail Sami Çakmak, İBB’ye yönelik soruşturmaları yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’i, “görevi kötüye kullanma” ve “anayasayı ihlal etme” suçlarından Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikâyet etti. Şikâyet dilekçesinde, Gürlek’in “makamını dalga geçilme makamı haline” getirdiği iddia edilerek, “İşgal ettiği makamı, mensubu olduğu iktidarın siyasetinin bir aracı olarak kullanmaktadır” denildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik sürdürülen soruşturma kapsamında gerçekleştirilen 4 operasyonda toplam 237 kişi gözaltına alındı. Başta seçilmiş İBB Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu olmak üzere belediyenin birçok üst düzey bürokratı, soruşturma kapsamında tutuklu bulunuyor.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre; CHP ve yurttaşların operasyonlara tepkileri sürerken; İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile sorumlu cumhuriyet savcıları ve tutuklama hakimleri hakkında dün Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) “görevi kötüye kullanma” ve “anayasayı ihlal etme” suçlarından şikayette bulunuldu. Şikayeti Avukat İsmail Sami Çakmak yaptı. Çakmak, şikayet dilekçesinde; Anayasa’nın “Başlangıç” kısmında anayasayı koruma görevinin Türk ulusuna “emanet ve tevdi” edildiğini anımsatarak; “Ben bu ‘emanet ve tevdi’ edilenlerden birisiyim. Bir yurttaş olarak görev ve sorumluluklarımın gereğince bu suç duyurusunu yapıyorum. Adaletin gerçekleşmesine katkı vermek benim de görevimdir” ifadelerini kullandı.
“Gürlek kamu düzenini bozmaktadır”
Gürlek’in, “Cumhuriyet Başsavcısı” görevli bir devlet memuru olduğunu, memur olarak yasalara uymak ve uygulamak zorunda olduğunu belirten Çakmak, şunları kaydetti:
“Yargı, yasama ve yürütmeyi bağlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası onun da uymak zorunda olduğu bir anayasadır. Aksi suç oluşturur ki, şikayet edilenlerce bu suçlar işlenmiş ve devam edilmektedir. Şikayetli Gürlek, başsavcılığa atanması bile şaibeli olan, siyasi bir kişiliktir. İktidarın Bakan Yardımcısı olarak siyaset yapmaktayken, hukuka ve yasalara aykırı biçimde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atanmıştır. İşgal ettiği makamı mensubu olduğu iktidarın siyasetinin bir aracı olarak kullanmaktadır. Bu kişinin İBB Başkanlığını tüm kurumlarıyla ve bağlı birimleriyle çökertmeyi amaçladığı saklanamaz bir hale gelmiştir. Gürlek, kamu düzenini bozmaktadır.”
“Mantıksız sorularla makamının ciddiyetini yok etmiştir”
Gürlek’in emirlerinin “kanunsuz” olduğunu; emirleriyle haksız ve hukuksuz gözaltı kararları vererek makamını “dalga geçilme makamı haline getirdiğini” öne süren Çakmak, “Gürlek, eylem ve söylemleriyle hukuki kavramların anlam ve ciddiyetini yitirmesine neden olmuştur. Kanuna aykırı karar ve eylemleriyle kolluk kuvvetlerine de suç işletmektedir. Başsavcılık makamını kendine mülk saymaktadır. Cumhuriyet Başsavcılığı-Savcılığı kurumlarının ciddiyetini tartışmaya açmıştır” dedi.
Soruşturma aşamalarında gündeme düşen sorulara da değinen Çakmak, “Belediye Başkanı’nın makam aracı şoförüne ‘Niye yanındaydın?’, Özel Kalem Müdürü’ne ‘Başkan’la niye telefon görüşmesi yaptın?’ gibi mantıksız sorular sordurtmak ayrı ayrı birer ayıptır. Gürlek, gözaltına aldırttığı kişilere gayrı ciddi sorular yönelttirerek, makamının ciddiyetini yok etmiştir” ifadelerini kullandı.
HSK’ya eleştiri
“Şikayetliler bu tür uygulamalar yapabilme gücünü nereden almaktadırlar?” diye soran Çakmak, şu ifadeleri kullandı:
“Bu güç ve cesareti iktidardan aldıkları, toplumun ortak algısı olmuştur. Bu durumun başında Akın Gürlek gelmektedir. ‘Şikayetlilerin bu cesaret ve gücü HSK’den de alıyorlukları!’ bizim aklımızın köşesinden bile geçmez. Hele hele; HSK’nin bu gidişatın sonucunda ‘Biz de sorumlu duruma düşer miyiz?’ diye bir endişeye kapılmaları aklımıza bile gelmez! Ama bizlerin ‘HSK bu durumları kökten çözmeyi düşünür mü acaba?’ sorusunu sormak ve cevap almak anayasal hakkımızdır. Bekliyoruz…”