Üç yıllık esaretleri bitti, nihayet özgürleştiler…
Kürt güçlerinin DAİŞ’e karşı Tabqa kentine başlattığı saldırı 5’inci gününde devam ediyor. Çatışmalar, Tabqa Barajı ve havaalanı çevresinde yoğunlaşıyor. Kurtarılan kadınlar DAİŞ’in kentteki 3 yıllık esaretini anlatıyor.
‘DIŞARI ÇIKTIĞIM İÇİN 3 KEZ ALI KONULDUM’
QSD’ye sığınan 5 çocuk annesi ve 50 yaşında olan Delal Ebdo Mihemed, yıllarca DAİŞ’in esareti altında yaşamak zorunda kalan kadınlardan sadece biri. Tabqa merkezde yaşadığını ifade eden Mihemed, DAİŞ çeteleri tarafından 3 kez soruşturmaya alındığını söyledi. Mihemed, evinden izinsiz dışarı çıktığı için soruşturulduğunu ifade ederken, ilk kez böyle bir şey ile karşılaştığını kaydetti. Kendisi ile beraber anne ve dayısının kızının da sorgu yerine götürülüp, hakaret ve işkenceye maruz kaldığını dile getiren Mihemed, “Bütün bunları korku salmak için yapıyorlardı” dedi.
‘KALANLARI DA KURTARIN’
Herkesin içinde kadınlara işkence edildiğini belirten Mihemed, “Sonra işkence edilmiş haliyle sokaklarda dolaştırıyorlardı. Çarşıya çıkmak bizim için ölümden beterdi. Bir kadını gözlerini peçesi ile kapatmadığı için gözümün önünde sokak ortasında dövdüler. Bunu yaşayan binlerce kadın var. Lütfen hepsini kurtarın. Yeniden yaşama kavuşturun” diye konuştu.
‘BENİ KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR’
18 yaşında olan ve ailesi DAİŞ’in elinde olduğu için yüzündeki peçeyi çıkarmadan konuşan H.E. ise, 3 yıl DAİŞ’in işgali altında yaşamak zorunda olduklarını belirtti. Dışarıya çıkmanın kendileri için her zaman ölüm tehlikesi taşıdığını ifade eden H.E., “Kadınlara el koymak ve onları katletmek için gerekçe arıyorlardı. Bunu ben de yaşadım. Bir keresinde beni zorla götürmeye kalktılar. 3-4 kişilerdi, etrafıma toplanıp beni zorla arabaya bindirmek istediler. Bağırıp, çağırdım etraftakiler toplandı. Çevrede bulunan insanlar beni kurtardı. O günden sonra bir daha dışarıya çıkamadım. Ta ki onların esaretinden kurtulana kadar böyle gitti” ifadelerini kullandı.
‘QSD SAVAŞÇILARI KOŞARAK BİZE YARDIM ETMEYE GELDİ’
Amerika, Tunus, Mısır ve İngiltere’den DAİŞ’lilerin kentlerine geldiğine değinen H.E., bu çetelerin kendilerine İslam dinini öğreteceklerini söylediğini aktardı. Kentlerini yakıp yıkmaktan başka bir şey yapmadıklarını dile getiren H.E., “Kadınlara ve insanların mallarına el koymak dışında bir şey yapmadılar” diye konuştu. Ailesinden bazı kişiler ve yakınları ile birlikte Tabqa’dan kaçtıklarını anlatan H.E, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Kentte uzaklaşınca belli bir yere geldik. QSD savaşçılarını görünce bizi kurtarın çağrılarını yaptık. Uzakta beyaz bayraklar salladık. Sivil olduğumuzu anlayınca koşarak, bize yardım etmeye geldiler. Hepimizi araca bindirip güvenli bir yere getirdiler. Arkamızda kalan ve onlardan kaçamayanların hepsi QSD’nin gelip onları kurtarmasını bekliyor. Hepsinin imdatlarını koşmalıyız.”
‘TABQA İŞKENCE MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİ’
49 yaşındaki Nura Xidir da, DAİŞ’in kentlerini işgal ettiği günden beri kadınları siyaha büründürmeye çalıştığının altını çizdi. Onlarca kadının Tabqa merkezinde herkesin gözü önünde recmedildiğini ifade eden Xidir, bu recimlerin kent merkezinde bulunan Fatime Zehra Meydanı’nda yapıldığını aktardi. Xidir, “Herkes bunu izleyip, görüyordu. Yine bu meydanda erkekleri çıplak edip sırtlarını kırbaçlıyorlardı. Çeteler o meydanı o kenti insanların işkence edildiği merkez haline getirdi. İnsanlara işkence etmek için her zaman gerekçe arıyorlardı” diye konuştu.
Üç yıllık esaretleri bitti, nihayet özgürleştiler…
Kürt güçlerinin DAİŞ’e karşı Tabqa kentine başlattığı saldırı 5’inci gününde devam ediyor. Çatışmalar, Tabqa Barajı ve havaalanı çevresinde yoğunlaşıyor. Kurtarılan kadınlar DAİŞ’in kentteki 3 yıllık esaretini anlatıyor.
‘DIŞARI ÇIKTIĞIM İÇİN 3 KEZ ALI KONULDUM’
QSD’ye sığınan 5 çocuk annesi ve 50 yaşında olan Delal Ebdo Mihemed, yıllarca DAİŞ’in esareti altında yaşamak zorunda kalan kadınlardan sadece biri. Tabqa merkezde yaşadığını ifade eden Mihemed, DAİŞ çeteleri tarafından 3 kez soruşturmaya alındığını söyledi. Mihemed, evinden izinsiz dışarı çıktığı için soruşturulduğunu ifade ederken, ilk kez böyle bir şey ile karşılaştığını kaydetti. Kendisi ile beraber anne ve dayısının kızının da sorgu yerine götürülüp, hakaret ve işkenceye maruz kaldığını dile getiren Mihemed, “Bütün bunları korku salmak için yapıyorlardı” dedi.
‘KALANLARI DA KURTARIN’
Herkesin içinde kadınlara işkence edildiğini belirten Mihemed, “Sonra işkence edilmiş haliyle sokaklarda dolaştırıyorlardı. Çarşıya çıkmak bizim için ölümden beterdi. Bir kadını gözlerini peçesi ile kapatmadığı için gözümün önünde sokak ortasında dövdüler. Bunu yaşayan binlerce kadın var. Lütfen hepsini kurtarın. Yeniden yaşama kavuşturun” diye konuştu.
‘BENİ KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR’
18 yaşında olan ve ailesi DAİŞ’in elinde olduğu için yüzündeki peçeyi çıkarmadan konuşan H.E. ise, 3 yıl DAİŞ’in işgali altında yaşamak zorunda olduklarını belirtti. Dışarıya çıkmanın kendileri için her zaman ölüm tehlikesi taşıdığını ifade eden H.E., “Kadınlara el koymak ve onları katletmek için gerekçe arıyorlardı. Bunu ben de yaşadım. Bir keresinde beni zorla götürmeye kalktılar. 3-4 kişilerdi, etrafıma toplanıp beni zorla arabaya bindirmek istediler. Bağırıp, çağırdım etraftakiler toplandı. Çevrede bulunan insanlar beni kurtardı. O günden sonra bir daha dışarıya çıkamadım. Ta ki onların esaretinden kurtulana kadar böyle gitti” ifadelerini kullandı.
‘QSD SAVAŞÇILARI KOŞARAK BİZE YARDIM ETMEYE GELDİ’
Amerika, Tunus, Mısır ve İngiltere’den DAİŞ’lilerin kentlerine geldiğine değinen H.E., bu çetelerin kendilerine İslam dinini öğreteceklerini söylediğini aktardı. Kentlerini yakıp yıkmaktan başka bir şey yapmadıklarını dile getiren H.E., “Kadınlara ve insanların mallarına el koymak dışında bir şey yapmadılar” diye konuştu. Ailesinden bazı kişiler ve yakınları ile birlikte Tabqa’dan kaçtıklarını anlatan H.E, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Kentte uzaklaşınca belli bir yere geldik. QSD savaşçılarını görünce bizi kurtarın çağrılarını yaptık. Uzakta beyaz bayraklar salladık. Sivil olduğumuzu anlayınca koşarak, bize yardım etmeye geldiler. Hepimizi araca bindirip güvenli bir yere getirdiler. Arkamızda kalan ve onlardan kaçamayanların hepsi QSD’nin gelip onları kurtarmasını bekliyor. Hepsinin imdatlarını koşmalıyız.”
‘TABQA İŞKENCE MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİ’
49 yaşındaki Nura Xidir da, DAİŞ’in kentlerini işgal ettiği günden beri kadınları siyaha büründürmeye çalıştığının altını çizdi. Onlarca kadının Tabqa merkezinde herkesin gözü önünde recmedildiğini ifade eden Xidir, bu recimlerin kent merkezinde bulunan Fatime Zehra Meydanı’nda yapıldığını aktardi. Xidir, “Herkes bunu izleyip, görüyordu. Yine bu meydanda erkekleri çıplak edip sırtlarını kırbaçlıyorlardı. Çeteler o meydanı o kenti insanların işkence edildiği merkez haline getirdi. İnsanlara işkence etmek için her zaman gerekçe arıyorlardı” diye konuştu.
Üç yıllık esaretleri bitti, nihayet özgürleştiler…
Kürt güçlerinin DAİŞ’e karşı Tabqa kentine başlattığı saldırı 5’inci gününde devam ediyor. Çatışmalar, Tabqa Barajı ve havaalanı çevresinde yoğunlaşıyor. Kurtarılan kadınlar DAİŞ’in kentteki 3 yıllık esaretini anlatıyor.
‘DIŞARI ÇIKTIĞIM İÇİN 3 KEZ ALI KONULDUM’
QSD’ye sığınan 5 çocuk annesi ve 50 yaşında olan Delal Ebdo Mihemed, yıllarca DAİŞ’in esareti altında yaşamak zorunda kalan kadınlardan sadece biri. Tabqa merkezde yaşadığını ifade eden Mihemed, DAİŞ çeteleri tarafından 3 kez soruşturmaya alındığını söyledi. Mihemed, evinden izinsiz dışarı çıktığı için soruşturulduğunu ifade ederken, ilk kez böyle bir şey ile karşılaştığını kaydetti. Kendisi ile beraber anne ve dayısının kızının da sorgu yerine götürülüp, hakaret ve işkenceye maruz kaldığını dile getiren Mihemed, “Bütün bunları korku salmak için yapıyorlardı” dedi.
‘KALANLARI DA KURTARIN’
Herkesin içinde kadınlara işkence edildiğini belirten Mihemed, “Sonra işkence edilmiş haliyle sokaklarda dolaştırıyorlardı. Çarşıya çıkmak bizim için ölümden beterdi. Bir kadını gözlerini peçesi ile kapatmadığı için gözümün önünde sokak ortasında dövdüler. Bunu yaşayan binlerce kadın var. Lütfen hepsini kurtarın. Yeniden yaşama kavuşturun” diye konuştu.
‘BENİ KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR’
18 yaşında olan ve ailesi DAİŞ’in elinde olduğu için yüzündeki peçeyi çıkarmadan konuşan H.E. ise, 3 yıl DAİŞ’in işgali altında yaşamak zorunda olduklarını belirtti. Dışarıya çıkmanın kendileri için her zaman ölüm tehlikesi taşıdığını ifade eden H.E., “Kadınlara el koymak ve onları katletmek için gerekçe arıyorlardı. Bunu ben de yaşadım. Bir keresinde beni zorla götürmeye kalktılar. 3-4 kişilerdi, etrafıma toplanıp beni zorla arabaya bindirmek istediler. Bağırıp, çağırdım etraftakiler toplandı. Çevrede bulunan insanlar beni kurtardı. O günden sonra bir daha dışarıya çıkamadım. Ta ki onların esaretinden kurtulana kadar böyle gitti” ifadelerini kullandı.
‘QSD SAVAŞÇILARI KOŞARAK BİZE YARDIM ETMEYE GELDİ’
Amerika, Tunus, Mısır ve İngiltere’den DAİŞ’lilerin kentlerine geldiğine değinen H.E., bu çetelerin kendilerine İslam dinini öğreteceklerini söylediğini aktardı. Kentlerini yakıp yıkmaktan başka bir şey yapmadıklarını dile getiren H.E., “Kadınlara ve insanların mallarına el koymak dışında bir şey yapmadılar” diye konuştu. Ailesinden bazı kişiler ve yakınları ile birlikte Tabqa’dan kaçtıklarını anlatan H.E, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Kentte uzaklaşınca belli bir yere geldik. QSD savaşçılarını görünce bizi kurtarın çağrılarını yaptık. Uzakta beyaz bayraklar salladık. Sivil olduğumuzu anlayınca koşarak, bize yardım etmeye geldiler. Hepimizi araca bindirip güvenli bir yere getirdiler. Arkamızda kalan ve onlardan kaçamayanların hepsi QSD’nin gelip onları kurtarmasını bekliyor. Hepsinin imdatlarını koşmalıyız.”
‘TABQA İŞKENCE MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİ’
49 yaşındaki Nura Xidir da, DAİŞ’in kentlerini işgal ettiği günden beri kadınları siyaha büründürmeye çalıştığının altını çizdi. Onlarca kadının Tabqa merkezinde herkesin gözü önünde recmedildiğini ifade eden Xidir, bu recimlerin kent merkezinde bulunan Fatime Zehra Meydanı’nda yapıldığını aktardi. Xidir, “Herkes bunu izleyip, görüyordu. Yine bu meydanda erkekleri çıplak edip sırtlarını kırbaçlıyorlardı. Çeteler o meydanı o kenti insanların işkence edildiği merkez haline getirdi. İnsanlara işkence etmek için her zaman gerekçe arıyorlardı” diye konuştu.
Üç yıllık esaretleri bitti, nihayet özgürleştiler…
Kürt güçlerinin DAİŞ’e karşı Tabqa kentine başlattığı saldırı 5’inci gününde devam ediyor. Çatışmalar, Tabqa Barajı ve havaalanı çevresinde yoğunlaşıyor. Kurtarılan kadınlar DAİŞ’in kentteki 3 yıllık esaretini anlatıyor.
‘DIŞARI ÇIKTIĞIM İÇİN 3 KEZ ALI KONULDUM’
QSD’ye sığınan 5 çocuk annesi ve 50 yaşında olan Delal Ebdo Mihemed, yıllarca DAİŞ’in esareti altında yaşamak zorunda kalan kadınlardan sadece biri. Tabqa merkezde yaşadığını ifade eden Mihemed, DAİŞ çeteleri tarafından 3 kez soruşturmaya alındığını söyledi. Mihemed, evinden izinsiz dışarı çıktığı için soruşturulduğunu ifade ederken, ilk kez böyle bir şey ile karşılaştığını kaydetti. Kendisi ile beraber anne ve dayısının kızının da sorgu yerine götürülüp, hakaret ve işkenceye maruz kaldığını dile getiren Mihemed, “Bütün bunları korku salmak için yapıyorlardı” dedi.
‘KALANLARI DA KURTARIN’
Herkesin içinde kadınlara işkence edildiğini belirten Mihemed, “Sonra işkence edilmiş haliyle sokaklarda dolaştırıyorlardı. Çarşıya çıkmak bizim için ölümden beterdi. Bir kadını gözlerini peçesi ile kapatmadığı için gözümün önünde sokak ortasında dövdüler. Bunu yaşayan binlerce kadın var. Lütfen hepsini kurtarın. Yeniden yaşama kavuşturun” diye konuştu.
‘BENİ KAÇIRMAYA ÇALIŞTILAR’
18 yaşında olan ve ailesi DAİŞ’in elinde olduğu için yüzündeki peçeyi çıkarmadan konuşan H.E. ise, 3 yıl DAİŞ’in işgali altında yaşamak zorunda olduklarını belirtti. Dışarıya çıkmanın kendileri için her zaman ölüm tehlikesi taşıdığını ifade eden H.E., “Kadınlara el koymak ve onları katletmek için gerekçe arıyorlardı. Bunu ben de yaşadım. Bir keresinde beni zorla götürmeye kalktılar. 3-4 kişilerdi, etrafıma toplanıp beni zorla arabaya bindirmek istediler. Bağırıp, çağırdım etraftakiler toplandı. Çevrede bulunan insanlar beni kurtardı. O günden sonra bir daha dışarıya çıkamadım. Ta ki onların esaretinden kurtulana kadar böyle gitti” ifadelerini kullandı.
‘QSD SAVAŞÇILARI KOŞARAK BİZE YARDIM ETMEYE GELDİ’
Amerika, Tunus, Mısır ve İngiltere’den DAİŞ’lilerin kentlerine geldiğine değinen H.E., bu çetelerin kendilerine İslam dinini öğreteceklerini söylediğini aktardı. Kentlerini yakıp yıkmaktan başka bir şey yapmadıklarını dile getiren H.E., “Kadınlara ve insanların mallarına el koymak dışında bir şey yapmadılar” diye konuştu. Ailesinden bazı kişiler ve yakınları ile birlikte Tabqa’dan kaçtıklarını anlatan H.E, konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Kentte uzaklaşınca belli bir yere geldik. QSD savaşçılarını görünce bizi kurtarın çağrılarını yaptık. Uzakta beyaz bayraklar salladık. Sivil olduğumuzu anlayınca koşarak, bize yardım etmeye geldiler. Hepimizi araca bindirip güvenli bir yere getirdiler. Arkamızda kalan ve onlardan kaçamayanların hepsi QSD’nin gelip onları kurtarmasını bekliyor. Hepsinin imdatlarını koşmalıyız.”
‘TABQA İŞKENCE MERKEZİ HALİNE GELMİŞTİ’
49 yaşındaki Nura Xidir da, DAİŞ’in kentlerini işgal ettiği günden beri kadınları siyaha büründürmeye çalıştığının altını çizdi. Onlarca kadının Tabqa merkezinde herkesin gözü önünde recmedildiğini ifade eden Xidir, bu recimlerin kent merkezinde bulunan Fatime Zehra Meydanı’nda yapıldığını aktardi. Xidir, “Herkes bunu izleyip, görüyordu. Yine bu meydanda erkekleri çıplak edip sırtlarını kırbaçlıyorlardı. Çeteler o meydanı o kenti insanların işkence edildiği merkez haline getirdi. İnsanlara işkence etmek için her zaman gerekçe arıyorlardı” diye konuştu.