Gazeteci Fehmi Koru, yeni kabineden asıl beklentinin yargı alanında olduğunu belirterek Gülen cemaatinin medya yapılanması adı verilen davada yargılanan gazeteciler Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’in Yargıtay ve AİHM’in bozma kararları sonrası yeniden yargılanma süreçlerini eleştirdi.
‘Nazlı Ilıcak’ın ‘darbecilik’ ile ilgili bir davada sanık olarak yargılanmasını akıl alıyor mu?’ diye soran Koru, ‘Yargılanan diğer iki gazeteci hakkında, hazırlanmasında hiçbir rolleri bulunmadıkları bir reklam ile maaşlarının Bank Asya’ya yatması dışında bir kanıt olmadığı biliniyor. Herbiri uzun yıllar cezaevinde kaldılar zaten.’ dedi.
Yakından tanıdığım ve tanıklık ettiğim’ dediği Zaman gazetesi eski imtiyaz sahibi Alaaddin Kaya’nın da suçsuzluğu devletin etkili yöneticileri tarafından bilindiği halde tutuklu olduğunu hatırlatan Koru, ‘Hakkında verilen ceza bozulduğu halde yerel mahkeme kararında ısrar ettiği için, 20 küsur ilaç almasını gerektirecek hastalıklarla boğuştuğu halde, ileri yaşını demir parmaklıklar arkasında geçiriyor Alaeddin Kaya.’ ifadelerini kullandı.
Fehmi Koru şunları yazdı:
Dün, 15 Temmuz (2016) hain darbe girişimi sonrasında meydana gelen kasvetli havada açılmış davalardan birinin duruşması vardı. Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek “FETÖ’nün medya yapılanması” adı verilen davadan yargılanıyorlardı. Yerel mahkeme herbirine ağır cezalar verdi. Yargıtay’ın iki kez bozduğu o kararlar şimdi yerel mahkemede yeniden görüşülüyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin de sanıklar lehine kararları olmasına rağmen, Yargıtay da kararı bozduğu halde, yerel mahkeme dün duruşmayı ileri tarihe ertelediği gibi, yargılananlar hakkındaki yurtdışına çıkma yasağının devamına da karar verdi.
Nazlı Ilıcak’ın ‘darbecilik’ ile ilgili bir davada sanık olarak yargılanmasını akıl alıyor mu?
Ahmet Altan’ın?
Yargılanan diğer iki gazeteci hakkında, hazırlanmasında hiçbir rolleri bulunmadıkları bir reklam ile maaşlarının Bank Asya’ya yatması dışında bir kanıt olmadığı biliniyor.
Herbiri uzun yıllar cezaevinde kaldılar zaten.
Aklı zorlayan yargı hataları yalnızca bu davayla ilgili değil.
Darbe girişimi sonrasında alelacele çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin mağdur ettiği pek çok kişi var.
Yakından tanıdığım ve bu sebeple mahkemede lehinde tanıklık ettiğim Alaeddin Kaya da cezaevinde yatıyor. Kaya’nın kendisine atfedilen ilişkiler ve o ilişkilere dayandırılan suçlamalarla ilgisi bulunmadığını bilenler ülke yönetiminde en etkili görevdeler. Hakkında verilen ceza bozulduğu halde yerel mahkeme kararında ısrar ettiği için, 20 küsur ilaç almasını gerektirecek hastalıklarla boğuştuğu halde, ileri yaşını demir parmaklıklar arkasında geçiriyor Alaeddin Kaya.
Yeni atanan adalet bakanı Yılmaz Tunç geçmişin hatalarını ortadan kaldırma umudunu doğurdu ama galiba bu umut boşa çıkacak.
Diyelim ekonomiye sihirli bir el değdi ve çekilen sıkıntıları hafifletecek gelişmeler yaşanmaya başladı; bu, ülkenin yeniden dış dünyanın ilgisini celbederek 2015 öncesi günlere dönmesini getirecek mi?
Sanmam.
Adaletin yanlış işlediği bir ülkeden yabancı yatırımcı uzak durur da ondan…
Ekonomide umudu yeşerten gelişmelere, eş-zamanlı olarak, yargı alanında geçmişin hatalarının ortadan kaldırıldığı görüntüsü de eklenmek zorunda.
Aksi halde cicim ayları çabuk geçer gider, geriye hayal kırıklıkları kalır.