Sözcü yazarı Saygı Öztürk, eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’un Türkiye’deki davaların uzun sürmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiğini aktardı. Öztürk’ün aktardığına göre Selçuk, CHP’nin Kurultayı davasının 24 Ekim’e ertelenmesini örnek göstererek, “‘Mutlak Butlan’ konusunda hâkim ancak beşinci oturumda karar verecek gibi. Hiçbir batı ülkesinde dava bu kadar uzamaz. Beşinci oturum yapılacak, hâlâ karar verilmiş değil. Davanın uzamasını lehinde kabul edenler, bakıyorsunuz bitmeyen davayı alkışlıyor. Oysa bu tek oturumda bitecek bir davadır” dedi. Yargıda gelinen durumu “dehşet verici” olarak nitelendiren Selçuk, bu tabloyu “yargı adına utanç verici” olarak değerlendirdi.
Öztürk, Selçuk’un değerlendirmelerini şöyle aktardı:
“Eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk’a, ‘Nasılsınız?’ dediğinizde cevabı hep ‘Türkiye’den iyiyim’ oluyor. Hemen ardından sözü davalara, duruşmalara getiriyor. Bazı örnekler verirken, ‘Dehşet içindeyim’ diyor. Örneğin CHP’nin 38. Kurultayının ‘Yok hükmünde’ sayılması için Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın 24 Ekim’e ertelemesi bile coşkuyla karşılandı. Çünkü, hâkim Mutlak Butlan yani 38. Kurultay hakkında ‘Yok hükmünde’ kararı da verebilirdi.
Sami Selçuk, bir davanın bu kadar uzamasına itiraz ediyor, ‘Dehşet içindeyim’ diyor. ‘Mutlak Butlan’ konusunda hâkim ancak beşinci oturumda karar verecek gibi. Hiçbir batı ülkesinde dava bu kadar uzamaz. Beşinci oturum yapılacak, hâlâ karar verilmiş değil. Davanın uzamasını lehinde kabul edenler, bakıyorsunuz bitmeyen davayı alkışlıyor. Oysa bu tek oturumda bitecek bir davadır’ diyor.
Duruşmanın ‘Tartışma’ olması gerekirken günümüzde ‘Karşılıklı durmaya’ dönüştüğünü anlatan Sami Selçuk, gelinen bu durumu ‘Dehşet verici’ olarak niteliyor ve şöyle devam ediyor:
‘Ben görev yaptığım yerlerde asliye hukuk davalarını asla ikinci oturuma bırakmadan sonuçlandırıyordum. Günümüzde beş oturum yapılmış, dava hâlâ bitmemiş. Dava ileri tarihe ertelendi diye bu yanlışı da ne yazık ki Yargıtay üyesi de, profesör de alkışlıyor. Yargı adına utanç verici bir durum. Avrupa’nın kurallarını uygulayan Afrika’da bile böyle bir durum yok. Açıkça söyleyeyim bu duruma kahroluyorum. Yargıya, duruşmanın ne demek olduğunu iki yıl içinde öğretebiliriz.’
Aslında Sami Selçuk bunları yazıyor, gündemde tutuyor. ‘Ama kardeşim okuyan yok’ diye de serzenişte bulunuyor.”





















