Adıyaman Dayanışma İnsanları’nın odak grup görüşmelerine dayandırarak hazırladığı “Bir Umut Arıyoruz” raporuna göre; 6 Şubat depremlerinden sonra Adıyamanlı gençlerin yüzde 13,7’si eğitime devam edemedi. Katılımcıların yüzde 30’unun etnik kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğradığını belirttiği raporda; bir katılımcı, “Alevi köylerine yardım geç gitti, Kar da vardı o zaman. Ölen insanların cesetlerine kurt saldırıları oldu. Kimse kendi çocuğunun bedenini bile koruyamadı. Millet kendi canımı mı kurtarayım yoksa kendi çocuğumun bedenini mi kurtarayım ikilemini yaşamak zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
Adıyaman Dayanışma İnsanları ile Kahta Değişim Meclisi Derneği ve Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yenilikçi Çözümler Derneği ortaklığında Adıyamanlı gençlerin depremden sonraki ihtiyaçlarını belirlemek adına “Bir Umut arıyoruz” raporu hazırlandı. Odak gruplarla görüşmeler yapılarak hazırlanan raporda 6 Şubat depremlerinden sonra gençlerin siyasi, sosyal, ekonomik, eğitim, psikolojik ve sağlık alanında yaşadığı sorunlar işlendi.
İlk altı ayda temel ihtiyaçlara ulaşılamadı
Araştırmaya katılan her on gençten biri depremden sonraki ilk altı ayda temel ihtiyaçlarının hiçbirine ulaşamadığını belirtti. Rapora göre; bu dönemde gıda, su, barınma gibi temel ihtiyaçlara erişebilen gençlerin oranı ise sadece yüzde 3,4 olurken gençlerin en çok ihtiyaç duyduğu üç şey eğitim, ekonomi ve gençlik faaliyetleri öne çıktı.
Gençlerin yüzde 15’i ne eğitimde ne istihdamda
Adıyaman’daki gençlerin yüzde 15,59’unun ne eğitimde ne istihdamda ne de yetiştirilme aşamasında olmadığı belirtilen raporda; yüzde 24’ü öğrenci olan şehirde okulların hasar alması veya yıkılması nedeniyle online eğitime geçilmesi ancak kaynak yetersizliği nedeniyle yüzde 32,1 oranında öğrencinin derslere katılamadığı vurgulandı.
Araştırmaya göre, depremden sonra öğrencilerin sadece yüzde 26’sı eğitime devam etti. Deprem sonrasında okulu bırakan ve eğitime devam edemeyenlerin oranı ise yüzde 3 olarak kayıtlara geçti.
Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 14,3’ü ise depremden sonra ekonomik sıkıntılarının arttığını belirterek şehirdeki istihdam oranının artması gerektiğini söyledi. Adıyaman’da yaşayan gençlere göre şehirde en çok ihtiyaç duyulan beş madde ise şöyle; barınma, ekonomi, kentsel dönüşüm, ulaşım ve sosyal sorunların çözümü.
Çadırda, konteyner kentte yaşayan gençler internete erişemiyor
Rapora göre; ihtiyaç halinde internete erişim oranı kadınlar ve erkekler arasında değişiklik gösterdi. Genç kadınların yüzde 45’i internete erişemezken bu oran erkeklerde yüzde 43 oldu. Ayrıca internete erişimde en çok güçlük çekenler çadırda, konteyner kentte veya kendi evleri dışında geniş aileleri ile yaşayan gençler oldu.
Yüzde 59’u işini kaybetti: Bu maaşlar hayatlarımızı yeniden kurmaya yetmiyor
Araştırmaya katılan gençlerin yüzde 59,5’i deprem sonrası işlerini kaybettiğini açıkladı. Raporda yer alan bulgulara göre her on gençten yaklaşık altı tanesi işini kaybetti. Bir katılımcı durumu şu sözlerle anlattı:
“Şu an sürekli artan bir enflasyon söz konusu ama maaşlarımız enflasyonla doğru orantılı bir şekilde artmamakta hatta sabit ve yetersiz kalmakta. Depremde maddi olarak birçok şeyimizi kaybettiğimiz ve sonrasında sıkıntılar yaşadığımız için bu maaşlar hayatlarımız yeniden kurmaya hatta sürdürmeye yetmiyor.”
“Gençlik merkezleri siyasi”
Öte yandan; katılımcılar gençlik merkezlerinden “siyasi” nedenlerle faydalanamadıklarını belirtti. Bir katılımcı, “Burada gençlik merkezleri inanılmaz siyasi oluyor. Gidip bir hizmet almak istiyorsan; onlarla bir akşam da gidip bir yerde oturman gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Genç kadınlar sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor
Rapora göre; gençlerin yüzde 12,7’si hiçbir şekilde sağlık hizmetlerine erişemiyor. Ayrıca sağlık hizmetlerinden yararlanamayan kadınların oranı yüzde 18,7 yani erkeklere oranla üç kat daha fazla.
Sağlık hizmetlerine erişimdeki bir diğer sorun ise personel ve hastane yetersizliği oldu. Katılımcılar randevu sisteminin düzenli bir şekilde çalışmadığını aktardı.
“Alevi köylerine yardım geç gitti; kurtlar bedenleri parçaladı”
Gençlerin yüzde 30’u etnik kimlikleri nedeniyle hizmet alımı aşamasında ayrımcılığa maruz kaldığını açıkladı. Alevi köylerine yardımların geç gittiğini belirten bir katılımcı şunları söyledi:
“Alevi köylerine yardım geç gitti, Kar da vardı o zaman. Ölen insanların cesetlerine kurt saldırıları oldu. Kimse kendi çocuğunun bedenini bile koruyamadı. Millet kendi canımı mı kurtarayım yoksa kendi çocuğumun bedenini mi kurtarayım ikilemini yaşamak zorunda kaldı. Hatta yapılan yardımların yarısının yolda tutulup geri gönderildiğine şahit oldum. Bu bizi çok kötü etkiledi.”
KAYNAK: T24 – CEREN BALA TEKE