Can Holding soruşturmasında ev hapsiyle serbest bırakılan Park Holding hukuk başmüşaviri Kenan Tekdağ, savcılık ifadesinde Ciner Medya‘nın Can Holding’e satışını kendisinin yürüttüğünü, ancak bu işlemin Park Holding’in avukatı olarak rutin bir görev olduğunu belirtti.
“Can Holding binasına gitmedim, ticari faaliyetlerini kamuoyundan biliyorum” diyen Tekdağ, aracı şirket Doğal Yaşam İnşaat’ı satıcı tarafın aracı olarak tanımladı.
Satışın 575 milyon dolara gerçekleştiğini açıklayan Tekdağ, 350 milyon dolar peşin ödendiğini, kalan 225 milyon doların vadeli olduğunu ve evrakların Rekabet Kurumu’na teslim edildiğini vurguladı. “Paranın kaynağını bilmiyorum, satıcı olarak araştırma yükümlülüğüm yok” ifadesini kullandı.
Kemal Can ile son görüşmesinin nasihat almak için olduğunu, 2026’da Ciner Grubu’na döneceğini ekledi. Bilgi Üniversitesi örneğinde de doğrudan ilgisi olmadığını, sadece nezaket ziyareti yaptığını anlattı.
KEMAL CAN: BİR DEVLET BÜYÜĞÜ ARACI OLDU
Tutuklu Can Holding patronu Kemal Can, Ciner Medya alımında “bir devlet büyüğünün aracı olduğunu” itiraf etti.
Geçmişte KRT TV girişimini vazgeçtiklerini, Çayırhan Termik Santrali ihalesinde Turgay Ciner’e danışırken devlet yetkililerinin devreye girdiğini belirten Can, Silopi termik santrali ve medya grubunun satış teklifini mali riskler nedeniyle reddettiklerini, ancak üst düzey yetkililerin ısrarıyla medya grubunu 575 milyon dolara aldıklarını anlattı.
“275 milyon peşin, 75 milyon kısmi, toplam 350 milyon ödedim; kalan 225 milyon vadeli” dedi. Kenan Tekdağ’ın aracılık yapmadığını, ilişkinin “beşeri münasebet” olduğunu savundu.
“Ciner Medya’da menfaat sağlamadım” diyerek Show TV binasındaki ofisini nadiren kullandığını ekledi.
DOĞA KOLEJI VE BİLGİ ÜNIVERSITESI ALIMLARINDA DEVLET ROLÜ
Kemal Can, Doğa Koleji alımının Türk Telekom planı sonrası üst düzey yetkililerin yönlendirmesiyle gündeme geldiğini, 570 milyon dolar ödeyerek borca batık kurumu kurtardıklarını belirtti.
Belgelerin mevcut olduğunu vurguladı. Bilgi Üniversitesi’ni ise 90 milyon dolara, taksitli olarak aldıklarını, “ABD’nin elinden yerli statüye kazandırma” amacıyla ve devlet yetkililerinin onayıyla yönetime atandıklarını ifade etti.
