Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 6,1 büyüklüğünde meydana gelen depremde bir bina tamamen yıkılırken, 81 yaşında bir yurttaş hayatını kaybetti. Deprem anı ve sonrasına tanık olan yurttaşlar büyük korku yaşadı. Yıkılan binanın kolonlarının ise daha önce kesildiği iddia edildi.
Deprem anında fenalaşan Ayşe Özer, ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Komşumun bahçesinde oturuyorduk. Kalktık eve gidiyorduk, o sırada deprem oldu. 3 katlı binanın dibinden geçiyorduk. Balkonun altından. Birden bir gürültü koptu. Sarsıntının etkisiyle yere düştük. Terlikler bir tarafa, telefon bir tarafa. Yürümeye çalıştım, kalkamadım. Çok fena korktuk. Allah’ım tekrarını yaşatmasın” dedi.
Yusuf Ayanoğlu ise deprem anında yıkılan binanın karşı sokağındaki evinde televizyon seyrettiğini bildirerek, şunları söyledi:
“Çok büyük bir gürültü duydum. Yerimden bile kalkamadım. Televizyon üstüme doğru devrildi. Yerde paramparça oldu. Çiçekler vardı, evde mutfak eşyaları, hepsi yerle bir oldu. Panik hâlinde eşimle beraber sokağa attık kendimizi. Daha sonra haberler gelmeye başladı. Çocuklar falan koşturuyorlar, işte ‘eczane yıkıldı’ falan diyorlar. Sonra buranın olduğunu öğrendim.
“PİDE SALONU ZAMANINDA KOLON KESTİĞİ SÖYLENİYOR”
Burası da benim arkadaşımındı, babaları zaten köylümdür. Çocuklar da elimizde büyüdü. Tabii çok üzüldüm. Koştum geldim ve hâlen buradayım. Elimizden bir şey gelmiyor. Malum, 81 yaşındaki bir amca vefat etti. Allah kimsenin başına vermesin. Çok zor bir durum. Benim şu an içim içime sığmıyor. Çok heyecanlıyım. Çok korkuyorum. Ama yapacak bir şey yok.
Yıkılan binayla ilgili bir iddiada bulunsam belki de beni yargılarlar. Daha önceden burası pide salonuydu. İsmini de verebilirim. Pide salonu zamanında kolon kestiği söyleniyor. Tabii ben bilemem. Yani varsa böyle bir şey, çok iyi ceza alsınlar. Mutlaka görürüz. Artık yetkililer bu konuda ne yapar bilemeyiz.”
“5 KİŞİYİ KURTARDIM”
Ümit Altın isimli yurttaş ise yıkılan binadan 5 kişinin kurtarılmasına yardım ettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Kendi arkamda gördüğünüz binada oturuyorum ben. Tabii o anda eşim, çoluğum çocuğum karşı tarafa geçtikten sonra mecburen geldik, yardım etmek zorunda kaldım. Tabii bir yaşlı abimizi çıkardık, eşimle beraber. Beş kişi çıkardım. Bir kişi vefat etti. Zavallım, gani gani mekânı cennet olsun. Tabii biz de görevimizi yaptık. Herhangi bir aksilik olmazsa eve girmeyi düşünüyorum aslında ama bakalım. Mühendisler gelip hasar tespit yapacaklarmış, ölçülerine bakacaklar. Eğer uygunsa kalacağım. Olmadığı takdirde başka bir eve çıkmak zorundayım. Mecburen çıkmak zorundayım. Çünkü üç ay sonra eşimin doğumu var. Mecburum çıkmaya.”