Yazar Ali Bulaç, katıldığı programda yakın siyasi tarihe dair çarpıcı iddialarda bulundu. Türkiye’nin Suriye politikasının “tarihi bir fırsatı teptiğini” belirten Bulaç, dönemin Suriye Başbakanı’nın kendisine “Türkiye’nin 81. vilayeti olmaya hazırız” dediğini aktardı. Bulaç ayrıca, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki asıl gücün Rusya olduğu tezini savundu.
Yazar ve düşünür Ali Bulaç, Atlas Fikir Kulübü’nün YouTube kanalında yayınlanan “Ali Bulaç ile Otobiyografi” serisinin 14. bölümünde, 15 Temmuz 2016 darbe girişimine giden süreci, iç ve dış dinamikler bağlamında değerlendirdi.
Bulaç, Türkiye’nin Suriye politikasındaki kırılma anlarına ve 15 Temmuz’un siyasi hedeflerine dair tartışma yaratacak analizlerde bulundu.
“Suriye Başbakanı: 81. Vilayet Olmaya Hazırız Dedi”
Programın en dikkat çekici bölümlerinden biri, Bulaç’ın 2007 yılında Suriye’ye yaptığı ziyarete dair anısıydı. Dönemin Suriye Başbakanı Muhammed Naci el-Itri ile yaptığı görüşmeyi aktaran Bulaç, Suriye yönetiminin o dönem Türkiye’ye olan hayranlığını şu sözlerle anlattı:
“2007’deki ziyaretimde Başbakan Muhammed Naci el-Itri bana aynen şunları söyledi: ‘Ali Bey, biz Türkiye’nin 81. eyaleti olmaya hazırız. Ancak iki kırmızı çizgimiz var; demokratikleşme sürecini gayri tabii hızlandırmayın ve İran’la ilişkimizi bozmayın.’ Türkiye bu tarihi fırsatı kendi elleriyle tepti.”
Bulaç, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun mimarı olduğu Suriye politikasını sert bir dille eleştirdi. Davutoğlu’nun İstanbul’da İslami kanaat önderlerine 5 saat süren bir sunumla “Esad’ı 3 ayda devireceğiz” planını anlattığını belirten Bulaç, kendisinin o toplantıda bu plana “İç savaş en az 15 yıl sürer, Esad’ın toplumsal tabanı var” diyerek itiraz ettiğini söyledi.
“15 Temmuz’un Planı Ruslara Ait Olabilir”
Ali Bulaç, 15 Temmuz darbe girişiminin arkasındaki küresel güçlerle ilgili de farklı bir perspektif sundu. Genel kabulün aksine, sürecin arkasında Rusya’nın olabileceğine dair şahsi kanaatini paylaştı:
“Benim şahsi kanaatime göre, bu darbe teşebbüsünün planını Ruslar yaptı. Amaç Türkiye’yi NATO ittifakından koparıp kendi yanına çekmekti. Nitekim 2016’dan sonra Türkiye hızla Batı’dan uzaklaşıp Rusya’ya yaklaştı.”
“15 Temmuz olayının arkasında Ruslar var. İçeride de Avrasyacılar milliyetçiler ve ulusalcıların bir ittifakıyla 15 Temmuz dediğimiz bir musibet ortaya çıktı.”
“Darbe, Dindarları Tasfiye ve Kürtleri Durdurmak İçin Kullanıldı”
Bulaç, 15 Temmuz’un iç siyasetteki motivasyonunu ise iki temel korkuya bağladı: Dindarların yükselişi ve Kürtlerin statü talebi.
Bulaç’a göre, Cumhuriyet’in kurucu kodları hem dindarları hem de Kürtleri tehdit olarak görüyordu. AKP döneminde dindarların devletin merkezine yerleşmesi ve Kürt hareketinin “statü” talep eder hale gelmesi, devlet aklını harekete geçirdi. Bulaç, “15 Temmuz, dindarları kamudan tasfiye etmek ve Kürt hareketinin önünü kesmek için oldukça kullanışlı bir aparattı” değerlendirmesinde bulundu.
“Kemalism Restore Ediliyor, Deizm Yayılıyor”
Programın sonunda Türkiye’nin mevcut sosyolojik durumuna da değinen Bulaç, 15 Temmuz sonrası sürecin “Kemalizm’in restorasyonu” ile sonuçlandığını iddia etti. Bulaç, devlet eliyle toplumda “Deizm”in yayıldığını, İslam tarihinin ve kutsal değerlerin bilinçli olarak itibarsızlaştırıldığını öne sürdü.























