Gülen Hareketi’ne yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında jandarma ekipleri son iki haftada 20 ilde baskınlar gerçekleştirdi. 50 kişi gözaltına alındı, 33’ü tutuklandı. Gözaltı gerekçeleri arasında, sosyal medya paylaşımı ve yardım kuruluşlarına bağış yapmak da yer aldı.
Aralarında Ankara, İzmir, Gaziantep, Bursa ve Mersin’in de bulunduğu 20 ilde yapılan operasyonlarda gözaltına alınan kişilerin; “cemaatin güncel yapılanması içinde yer almak, ankesörlü telefonlarla irtibat kurmak, sosyal medyada cemaat lehine paylaşım yapmak ve iltisaklı yardım kuruluşlarına finans sağlamak” suçlamalarıyla arandığı bildirildi.
Özellikle yardım kuruluşlarına maddi destek sağlamak gibi insani faaliyetlerin “terör finansmanı” gerekçesiyle gözaltı gerekçesi yapılması, sivil toplum çevrelerinde tepkiyle karşılandı.
YIL BAŞINDAN BU YANA 910 TUTUKLAMA
Resmî kaynaklara göre, 2025 yılı içerisinde Gülen Cemaati’ne yönelik yürütülen operasyonlarda toplam 910 kişi tutuklandı. Gözaltına alınanlar arasında emekli öğretmenler, esnaflar ve öğrencilerin yanı sıra sosyal medya üzerinden paylaşım yapan vatandaşların da bulunduğu belirtildi.
BAĞIŞ YAPMAK TERÖR SUÇU OLABİLİR Mİ?
Operasyon kapsamında öne çıkan suçlamalardan biri, daha önce yardım faaliyetleriyle bilinen bazı dernek ve kuruluşlara bağış yapılması. İnsan hakları savunucuları ve hukukçular, yardım faaliyeti ile örgütsel ilişki arasında bu kadar kolay bağ kurulmasının ciddi bir hukuk sorunu oluşturduğuna dikkat çekiyor.
Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların da tutuklamaya gerekçe gösterilmesi, ifade özgürlüğü açısından yeni bir tartışma başlattı. Özellikle eski paylaşımların geriye dönük olarak taranıp, cezai işlem gerekçesi yapılması, “yargı yoluyla sindirme politikası” olarak yorumlandı.