Dünya yazarı Ali Ekber Yıldırım, “Suriye’de savaş çıkmadan önce zeytinyağı konusunda Türkiye’nin en önemli rakiplerinden birisiydi” diyor.
Suriye’nin zeytincilik yatırımlarının, İtalya ve İspanya firmalarının bu pazardaki çalışmaları yakından izlendiğini hatırlatan ekonomist, “Savaş çıktıktan sonra Suriye’de bir karışıklık yaşandı. Doğru, güvenilir bilgi akışı kesildi. Fakat oradan zeytinyağı satışı devam etti. Türkiye’ye resmi ve kaçak yollardan çok miktarda Suriye yağı girdi” ifadesini kullanıyor.
2018-2019 sezonunda ise Afrin bölgesinden Türkiye’ye resmi olarak zeytinyağı getirilmeye başlandığına dikkat çeken yazar, “Üretici, sanayici zeytinyağı piyasasındaki durgunluktan, yüksek girdi maliyetlerine rağmen fiyatın artmamasından hatta bir miktar gerilemesinden şikayetçi. Depolarda geçen yıldan kalan zeytinyağı satılamazken üstüne yeni ürün geldi” diyor.
Fiyat düştüğü için üretici zararına yağ satmak istemiyormuş. Üreticilere göre, Afrin’den getirilen zeytinyağı iç piyasada fiyatı en az üç lira düşürmüş.
Afrin’de yıllık ortalama 30 bin ton zeytinyağı üretildiğini söyleyen Yıldırım, İtalyanların Suriye’ye girmesi ile daha önce Türkiye’nin müşterisi olan Ortadoğu’daki alıcılar Suriye’ye gitmeye başladığı bilgisini paylaşıyor. “En az yarısı Suriye’den yağ almaya başladı” diyen yazar, Ocak ayına kadar Türkiye’ye Afrin’den giren yağ miktarının 5 bin ton olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Özetle, Afrin’den tam da hasat zamanı getirilen 5 bin ton zeytinyağı, Türkiye’deki üreticiyi, sanayiciyi olumsuz etkiliyor.”