Ekonomist Dr. Oğuz Demir tarımsal girdi ve yurtdışı üretici enflasyonunda kırılan rekorlar ile enflasyon karşısında eriyen ücret artışlarını “Atılan yanlış adımların yarattığı birbirleriyle bağlantılı üç ayrı dengesizlik olarak” değerlendirdi.
Tarımsal girdi ve yurtdışı üretici fiyat endeksinin kurla alakalı olduğunu ifade eden Dr. Demir, “Son dönemde yoksullaştıran bir ihracat politikası görülmeye başlandı. Enflasyonla üretici üzerinde bir baskı yaratılıyor. Üretimdekini yoksullaştıran bir ihracat politikası uygulanıyor. Başlangıçta bu politika ihracatçıya kazandırıyordu, maliyetlerdeki artış bunun da önüne geçti. Sermaye sınıfının kazandığı bir sisteme dönüştü. Yurtdışına dolar ile satış yapılması ve üretme maliyetlerinin dolar üzerinden artması bu süreçte ihracatçı kazancını elde etti. Üretici hiçbir zaman kazanmadı. İhracatçı, içerdeki fiyat üzerinden sattığı işi yurtdışına doların değerinin artmasıyla daha yüksek fiyata satıyor. Üretici içerdeki fiyatı bildiğinde 1-2 lira kazanıyor. Artık ihracatçı da kurun üretici açısından çok yüksek seyretmesi sebebiyle ihracat açısından maliyet kazandıracak. Türk lirasının değerini düşüren uygulamalara son verilmeli, istikrarlı ekonomik ortam yaratılmalı, doğru ekonomi politikaları oluşturulmadığı sürece kısır döngü edecektir” dedi.
ÜÇ AYRI DENGESİZLİK VAR
Dr. Demir enflasyon karşısında eriyen ücret artışları için, “Enflasyon yüksekse, girdiler artarsa maaş artışı bunu yakalayamaz. Şu an gördüğümüz gibi üç ayrı dengesizlik ortaya çıkar. Sistem ihracatı desteklerken, bunun çalışanın ve üretenin aleyhine olacağını söylemiştik. Herkesin kaybettiği bir ekonomik model yarattılar. İşgücü enflasyon yüksek olursa kazanamaz. Bütün ekonomik aktörlere zarar veren bir ekonomik modelin sonucu budur” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Dr. Oğuz Demir tarımsal girdi ve yurtdışı üretici enflasyonunda kırılan rekorlar ile enflasyon karşısında eriyen ücret artışlarını “Atılan yanlış adımların yarattığı birbirleriyle bağlantılı üç ayrı dengesizlik olarak” değerlendirdi.
Tarımsal girdi ve yurtdışı üretici fiyat endeksinin kurla alakalı olduğunu ifade eden Dr. Demir, “Son dönemde yoksullaştıran bir ihracat politikası görülmeye başlandı. Enflasyonla üretici üzerinde bir baskı yaratılıyor. Üretimdekini yoksullaştıran bir ihracat politikası uygulanıyor. Başlangıçta bu politika ihracatçıya kazandırıyordu, maliyetlerdeki artış bunun da önüne geçti. Sermaye sınıfının kazandığı bir sisteme dönüştü. Yurtdışına dolar ile satış yapılması ve üretme maliyetlerinin dolar üzerinden artması bu süreçte ihracatçı kazancını elde etti. Üretici hiçbir zaman kazanmadı. İhracatçı, içerdeki fiyat üzerinden sattığı işi yurtdışına doların değerinin artmasıyla daha yüksek fiyata satıyor. Üretici içerdeki fiyatı bildiğinde 1-2 lira kazanıyor. Artık ihracatçı da kurun üretici açısından çok yüksek seyretmesi sebebiyle ihracat açısından maliyet kazandıracak. Türk lirasının değerini düşüren uygulamalara son verilmeli, istikrarlı ekonomik ortam yaratılmalı, doğru ekonomi politikaları oluşturulmadığı sürece kısır döngü edecektir” dedi.
ÜÇ AYRI DENGESİZLİK VAR
Dr. Demir enflasyon karşısında eriyen ücret artışları için, “Enflasyon yüksekse, girdiler artarsa maaş artışı bunu yakalayamaz. Şu an gördüğümüz gibi üç ayrı dengesizlik ortaya çıkar. Sistem ihracatı desteklerken, bunun çalışanın ve üretenin aleyhine olacağını söylemiştik. Herkesin kaybettiği bir ekonomik model yarattılar. İşgücü enflasyon yüksek olursa kazanamaz. Bütün ekonomik aktörlere zarar veren bir ekonomik modelin sonucu budur” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Dr. Oğuz Demir tarımsal girdi ve yurtdışı üretici enflasyonunda kırılan rekorlar ile enflasyon karşısında eriyen ücret artışlarını “Atılan yanlış adımların yarattığı birbirleriyle bağlantılı üç ayrı dengesizlik olarak” değerlendirdi.
Tarımsal girdi ve yurtdışı üretici fiyat endeksinin kurla alakalı olduğunu ifade eden Dr. Demir, “Son dönemde yoksullaştıran bir ihracat politikası görülmeye başlandı. Enflasyonla üretici üzerinde bir baskı yaratılıyor. Üretimdekini yoksullaştıran bir ihracat politikası uygulanıyor. Başlangıçta bu politika ihracatçıya kazandırıyordu, maliyetlerdeki artış bunun da önüne geçti. Sermaye sınıfının kazandığı bir sisteme dönüştü. Yurtdışına dolar ile satış yapılması ve üretme maliyetlerinin dolar üzerinden artması bu süreçte ihracatçı kazancını elde etti. Üretici hiçbir zaman kazanmadı. İhracatçı, içerdeki fiyat üzerinden sattığı işi yurtdışına doların değerinin artmasıyla daha yüksek fiyata satıyor. Üretici içerdeki fiyatı bildiğinde 1-2 lira kazanıyor. Artık ihracatçı da kurun üretici açısından çok yüksek seyretmesi sebebiyle ihracat açısından maliyet kazandıracak. Türk lirasının değerini düşüren uygulamalara son verilmeli, istikrarlı ekonomik ortam yaratılmalı, doğru ekonomi politikaları oluşturulmadığı sürece kısır döngü edecektir” dedi.
ÜÇ AYRI DENGESİZLİK VAR
Dr. Demir enflasyon karşısında eriyen ücret artışları için, “Enflasyon yüksekse, girdiler artarsa maaş artışı bunu yakalayamaz. Şu an gördüğümüz gibi üç ayrı dengesizlik ortaya çıkar. Sistem ihracatı desteklerken, bunun çalışanın ve üretenin aleyhine olacağını söylemiştik. Herkesin kaybettiği bir ekonomik model yarattılar. İşgücü enflasyon yüksek olursa kazanamaz. Bütün ekonomik aktörlere zarar veren bir ekonomik modelin sonucu budur” ifadelerini kullandı.
Ekonomist Dr. Oğuz Demir tarımsal girdi ve yurtdışı üretici enflasyonunda kırılan rekorlar ile enflasyon karşısında eriyen ücret artışlarını “Atılan yanlış adımların yarattığı birbirleriyle bağlantılı üç ayrı dengesizlik olarak” değerlendirdi.
Tarımsal girdi ve yurtdışı üretici fiyat endeksinin kurla alakalı olduğunu ifade eden Dr. Demir, “Son dönemde yoksullaştıran bir ihracat politikası görülmeye başlandı. Enflasyonla üretici üzerinde bir baskı yaratılıyor. Üretimdekini yoksullaştıran bir ihracat politikası uygulanıyor. Başlangıçta bu politika ihracatçıya kazandırıyordu, maliyetlerdeki artış bunun da önüne geçti. Sermaye sınıfının kazandığı bir sisteme dönüştü. Yurtdışına dolar ile satış yapılması ve üretme maliyetlerinin dolar üzerinden artması bu süreçte ihracatçı kazancını elde etti. Üretici hiçbir zaman kazanmadı. İhracatçı, içerdeki fiyat üzerinden sattığı işi yurtdışına doların değerinin artmasıyla daha yüksek fiyata satıyor. Üretici içerdeki fiyatı bildiğinde 1-2 lira kazanıyor. Artık ihracatçı da kurun üretici açısından çok yüksek seyretmesi sebebiyle ihracat açısından maliyet kazandıracak. Türk lirasının değerini düşüren uygulamalara son verilmeli, istikrarlı ekonomik ortam yaratılmalı, doğru ekonomi politikaları oluşturulmadığı sürece kısır döngü edecektir” dedi.
ÜÇ AYRI DENGESİZLİK VAR
Dr. Demir enflasyon karşısında eriyen ücret artışları için, “Enflasyon yüksekse, girdiler artarsa maaş artışı bunu yakalayamaz. Şu an gördüğümüz gibi üç ayrı dengesizlik ortaya çıkar. Sistem ihracatı desteklerken, bunun çalışanın ve üretenin aleyhine olacağını söylemiştik. Herkesin kaybettiği bir ekonomik model yarattılar. İşgücü enflasyon yüksek olursa kazanamaz. Bütün ekonomik aktörlere zarar veren bir ekonomik modelin sonucu budur” ifadelerini kullandı.