Çok normaldir ki hayat koşuşturmasından fark etmediniz ama Türkiye’de diplomalı yoksulların oranı yüzde 2’yi aştı.
Sözcü gazetesi üniversiteden mezun olan ancak işsiz olanlarla ilgili haberinde, soruna dikkat çekti. O haber şöyle:
“Dört yıl üniversitede okudunuz… Mezun olduğunuz okulu kazanmanız için aileniz sizi dershaneye gönderdi. Mezun olduğunuzda bir heyecan ile iş hayatına atıldınız. İlk iş görüşmenize gittiğinizde maaş olarak 3 bin TL önerildi! O an asgari ücretin 2.020 TL olduğunu anımsadınız fakat bir işe de ihtiyacınız olduğu için size sunulan ücreti kabul ettiniz. Milyonların arasına hoş geldiniz artık siz de bir beyaz yakalısınız.
Elinize geçen para ile birikim yapamayacaksınız. Ayda en az 2.541 TL (Türk-İş aylık yaşam maliyet tutarı) kazanmanız gerekiyor ki yaşamınızı asgari koşullarda sürdürebilesiniz. Yani asgari düzeyde barınmak, giyinmek ve yemek yemek için 2541 TL’ye ihtiyacınız var.
Geriye kalan 459 TL ile ne yapmak istediğinizi siz bilirsiniz ama artık dışarı adım atmak en az 50 TL’den başlıyor. Asgari düzeyde yaşadığınız hayatınızdan arta kalan para ile evlenemezsiniz, yurt dışına gezmeye gidemezsiniz, aile kursanız bile onlara bakmak için kırk takla atarsınız. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının oldukça altında para kazanacaksınız. (Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 6.706 TL)
Yukarıda anlattıklarımızı TÜİK de doğruluyor. Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre 2017 yılında yükseköğretim mezunlarının yüzde 1.5’i yoksuldu. 2018 yılında ise bu oran yüzde 2.2’ye çıktı. Geçen yıl önceki yıla göre yükseköğretim mezunu yoksullar 70 baz puan arttı. 2016 yılında ise diplomalı yoksulların oranı yüzde 1.7 idi.
Bu ülkede işsizlik büyük bir sorun, genç işsizliği ondan da yakıcı bir problem fakat üniversite mezunu yoksulların sıkıntıları çok gündeme getirilmese de oldukça önemli.”