Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörü, 2025’in ilk yarısında ağır bir krizle sarsıldı. Yalnızca altı ayda 3 bin 298 firma kapandı, 55 binden fazla çalışan işini kaybetti. Hükümet desteklerine rağmen daralan ihracat ve artan ithalat, sektörü zor durumda bırakırken, dünya pazarındaki payın yüzde 3’ün altına inme riski taşıdığı belirtiliyor.
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden tekstil ve hazır giyim, 2023 yılında başlayan krizin etkilerini 2025’in ilk yarısında daha da derinden hissediyor. Sektörde artan şirket kapanışları ve ciddi istihdam kayıpları, daralan ihracatla paralel ilerliyor. Hükümetin sağladığı desteklere rağmen, tablo her geçen gün daha da kötüleşiyor.
ŞİRKET SAYISI VE İSTİHDAMDA BÜYÜK DÜŞÜŞ
Ekonomim’in haberine göre, Sosyal Sigortalar Kurumu verilerine göre, tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı, 2024 yıl sonunda 59 bin 101 iken, 2025 Haziran ayı itibarıyla 55 bin 803’e geriledi. Bu, sadece altı ayda 3 bin 298 firmanın kapısına kilit vurduğu anlamına geliyor.
İstihdam tarafında ise durum daha da vahim. 2024 sonunda 959 bin 395 olan çalışan sayısı, Haziran 2025 itibarıyla 903 bin 555’e düştü. Sadece altı ayda 55 bin 840 kişi işini kaybetti. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla şirket kapanışları iki kat artarken, istihdam kaybı ise yüzde 35 yükseldi. Tüm bunlar, hükümetin çalışan başına 2.500 TL destek sağlamasına rağmen yaşandı. Sadece Haziran ayında bile 868 şirket kapandı ve 9 bin 936 kişi işsiz kaldı.
İHRACATTA PAZAR PAYI KAYBI
Şirketlerin kapanmasına ve istihdam kaybına, ihracat performansındaki düşüş eşlik ediyor. Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı, 2025 Ocak-Temmuz döneminde yüzde 6,2 düşüşle 9,7 milyar dolara geriledi. Bu daralma, özellikle ana pazar olan Avrupa Birliği’nde (AB) yaşanan talep düşüşünden kaynaklanıyor.
Dünya ticaretinde yüzde 6’lık bir büyüme yaşanırken, Türkiye’nin ihracatında yüzde 6,5’lik küçülme devam ediyor. Geleneksel pazarı olan AB ithalatında yüzde 12’lik bir büyüme sergilerken, Türkiye bu büyüyen pazarlarda küçülmeye devam ediyor. AB’ye yapılan ihracat yüzde 6,8, eski Doğu Bloku ülkelerine olan satışlar ise yüzde 16,8 düştü. Bu durum, Türkiye’nin küresel pazar payının gitgide küçüldüğünü gösteriyor. Sektör temsilcileri, dünya ihracatındaki payın ilk kez yüzde 3’ün altına inme riski taşıdığına dikkat çekiyor.
İTHALAT ARTIYOR, GELECEK BEKLENTİLERİ ZAYIFLIYOR
Üretimde maliyetler artarken, ithalat cephesinde de yükseliş devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2025’in ilk yedi ayında hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artarak 2 milyar 755 milyon dolara ulaştı. Yıl sonunda bu rakamın 5 milyar doları aşması bekleniyor.
Sektörde kısa vadede bir toparlanma beklentisi zayıf. Avrupa pazarında ikinci yarıda da talep canlanması öngörülmüyor. Uzun vadede toparlanma için verimlilik artışı, katma değerli ürünlere yönelim ve yeşil dönüşüm gibi adımlar şart olsa da, şirketlerin mevcut finansal zorluklar nedeniyle bu yatırımları yapması giderek zorlaşıyor. Sektördeki kârlılıkların negatife dönmesi ve firmaların son iki yıldır yüzde 5 civarında zararla ayakta kalmaya çalışması, öz kaynak yetersizliğinin ne denli ciddi boyutlarda olduğunu gözler önüne seriyor.
KAYNAK: EKONOMİM – YENER KARADENİZ