Ekonomist Prof. Korkut Boratav, ekonomide gelinen son noktayı değerlendirirken “IMF’ye gitmekten başka çare kalmadığını” söylüyor.
“Önümüzde dört buçuk yıllık bir seçimsizlik dönemi olduğu için herhalde hükümet açısından IMF’nin kapısını çalmak pek de sorun olmasa gerek, değil mi?” diye soran ekonomist, “Dolayısıyla pekala ‘IMF Türkiye’nin de üyesi olduğu bir uluslararası kuruluştur. Üyelik konumumuz bize belli haklar da vermektedir. IMF’den kredi almak bu haklardan biridir’ diyebilirler” görüşünü dile getiriyor.
Sözcü’de yer alan habere göre, yaşanan krizin faturasını vatandaşa keseceklerini belirten Boratav, AKP hükümetinin başta inşaat ve enerji sektörleri olmak üzere borç batağına sürüklenen şirketleri kurtarmak istediğini ifade ediyor.
Ancak burada seçim çalışmasına kurban gidip bozulan kamu bankalarının yükü sırtlamak zorunda kalabileceğine işaret eden Boratav, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 10 Nisan’da açıkladığı reform paketinin inşaat ve enerji gibi iki büyük sektörde şirketlerin batışını engelleme çabası olduğunu düşünüyor.
Türkiye’nin yabancı sermayeye teslim olduğunu da dile getiren Boratav, “Çünkü döviz getiriyorlar, döviz getirdiği zaman ekonomiyi rahatlatır, dış açığın finansmanı kolaylaşır, çıktığı zaman da ya ekonomiyi durgunlaştırır veya kriz yaratır” yorumu yapıyor.
“Enerji ve inşaat denilen iki büyük sektörü kurtarmak için iki tane fon kuracaklar” diyen Prof. Boratav, “Yani ‘devlet eliyle batık şirketleri kurtaracağım’ diyemiyor. Bu aslında işin içinde kamunun olacağının işaretidir. Yoksa batık şirketleri kurtarmak üzere iki fonu nasıl kuracaksın? Tek kaynak devlet kaynağıdır. Bu yüzden de ‘kötü banka’ kurulacak” ifadesini kullanıyor.